Dağlar karın attı çiçekler açtı
Lale sümbül gel gel deyi çağırır
Kekik kokusunu dağlara saçtı
Yollar sanki gel gel deyi çağırır.
Çiğdemler nevruzlar boy sürdü çıktı
Buz gibi gözeler kaynayıp aktı
Çoban kavalını beline taktı
Eller sanki gel gel deyi çağırır
Mantarlar atılır harlı oduna
Tuzla pişir közde bir bak tadına
Billur kaynakları gelir yadına
Seller sanki gel gel deyi çağırır
Madımakla yemlik tutmuş yolları
Ağaçlar giyinmiş yeşil alları
Bülbül gibi şakır söyler dilleri
Güller sanki gel gel diye çağırır
Özledim koyunu kuzuyu kurdu
Süt yoğurt kaymağı kazana vurdu
İnsan terk eder mi sılayı yurdu
Yollar sanki gel gel deyi çağırır
Bayrak ana köyde düğünler toylar
Güreş tutar gençler oynaşır taylar
Halay çeker kızlar türküler haylar.
Diller sanki gel gel deyi çağırır