?>
SİVAS’TA KİBİR KULELERİ YIKILDI
Aylardır süren yerel seçim maratonu sona erdi ve Sivas yeni belediye başkanını seçti. Halkın iradesi tecelli etti, vatandaşın değişim talebi sandığa yansıdı.
Aslında seçim sonuçları pek çok açıdan değerlendirilmeye bir müsait bir tablo çıkardı önümüze. Ülkenin genel durumundan Sivas’ın yerel sorunlarına kadar pek çok sorunun iyi irdelenmesi, değerlendirilmesi gerekiyor.
İlerleyen yazılarımızda bu konuları detaylıca irdelemek icap edecek. Ancak ilk etapta Sivas’ta ki seçim sonucuyla ilgili değerlendirmem kibir kulelerinin yıkılması biçiminde bir yorumla ifade edilebilir. Nedir bu kibir konusu ya da kim bu kibre kapılanlar diye sorarsanız ana hatlarıyla bunu da izah etmek gerekir.
5 yıllık görev süresince gönül belediyeciliği yaptığı iddiasında bulunan Hilmi Bilgin ve ekibi, vatandaşın gerçeklerinden koptu, yapılan eleştirileri görmezden geldi ve yapılan tavsiyeleri dikkate almadı, kulak ardı etti. Daha önceki yazılarımızı okuyanlar, Sivas için beslediğimiz kaygıları ve bu kaygıları ilettiğimiz Hilmi Bilgin ve ekibinin söylediklerimize tenezzül dahi etmediklerini hatırlayacaktır. Her şeyi ben bilirim, her şeyi ben yaparım dediler ve kaybettiler. Hem de öyle böyle bir kaybetme değil.
Seçimin bu şekilde sonuçlanmasında elbette Adem Uzun’un sahada yürüttüğü çalışmalar etkili oldu ancak bir o kadarda Hilmi Bilgin ve AK Parti teşkilatının kibirli, tepeden bakan, ukala tavırların da etkisi yadsınamaz. Belediye ile ilgili onca iddia gündeme gelmişken bu iddialarla ilgili gerekenler yapılmaz, olayların üstü örtülürse sandıktan bu sonuçların çıkması da kimseyi şaşırtmaz. AK Parti teşkilatının şımarık tavırları, vekillerin vatandaştan kopuk oluşu, vatandaşın beklentileri karşısında teşkilatın umursamaz tavırları seçim kaybettiren onca nedenden sadece bir kaçı...
Belediyeden kimlerin nemalandığı, belediyeyi kullanarak kimlerin köşeyi döndüğü, belediye aracılığıyla kimlerin kimlerle beraber neler kazandığı da gün gibi ortadayken seçimin böyle sonuçlanmasının ardından 40 gün yas bağlayacak olanlara da üzülsem mi üzülmesem mi bilemedim…
Netice olarak kibrin ve şımarıklığın kaybettiği, bununla beraber menfaati ve çıkarı için kılıktan kılığa girip çevirmedik dümen bırakmayanların, yine menfaati ve çıkarları için dik duramayanların kaybettiği bir seçim oldu.
YAZARIN DİĞER YAZILARI