?>

Nereye kadar...

Kaybedilen yılların

Orhan ÇİMEN

4 yıl önce

Kaybedilen yılların avuçlarda kalmayan izlerini yeniden yaratmaya çalışmanın ne kadar beyhude ve ne kadar anlamsız olduğunu görmek ne acı… Tatsız tuzsuz bir hayatın boşlukta kayboluşunu, arkasını dönmüş koşarak uzaklaşan eyvahların çığlığını her an yaşamak ne büyük mutsuzluk. Ruhumuza koyduğumuz bir resmin, tutamadığımız elleri, aynı noktaya bakan cansız hayalini, bir gelecek gibi umuda taşımak ne büyük aldatmaca… Saramadığımız bir beden ne kadar bizimle. Değer verdiğimiz tebessümler, dokunuşlar oyun oynarken bizimle; ümitler nasıl, nerede ve nereye kadar taşınır ki. Çağlayan derelerde anlamsız çırpınışların koskoca denilen bir hayatta olmayan karşılığı, bilinmeyene doğru yürüyüşler… yeni sürgün vermiş tomurcuklar gibi dünyaya bakmak güzel ama… aynı yöne bakacak yoldaşın yoksa nedir bu dünya… Hayalini taşıdığımız şeyin masallardaki yerini biliyorken nedir bütün bu çabalar… Kardan yarattığımız bir sevdanın kayboluşunu izlerken duyduğumuz acı ne kadar gerçek… Bu kadar yanlışın içinde yaşarken doğrunun hangi rüzgarlara tutunup da kaçtığını görememekte çok acı tabi ki. Aynı sokakları ezberlerimizden atamazken, gelecek umutlarını taşıyacak zamanı nasıl da kaybediyoruz… tutamadığımız geçmişi de yaşama cesaretsizliği bir boşluğa iterken bizleri; saadet, mutluluk dediğimiz huzuru anlama anlamlandırma mantığımızı da uzanamayacağımız yüksek raflara kaldırıp saklama cahilliğini hep yapıyoruz. Kaybediyoruz hep farkında olmadan, kayıp giden zamanı tutunacağımız eyvahları önemsemeden. Kimi zaman yalan rüzgarlarını önümüze katıp, yalanların içinde doğruluk tabelasını gösterme becerisiyle kendimizi aldatıyoruz.
YAZARIN DİĞER YAZILARI