?>
OKULDA SAĞLIKLI BESLENME
Merhabalar; Sonunda aylardır beklenilen zamanlar geldi ve okul zilleri tüm öğrencilerimiz için çaldı.
Merhabalar;
Sonunda aylardır beklenilen zamanlar geldi ve okul zilleri tüm öğrencilerimiz için çaldı. İlk haftaları geride bırakırken arkadaş-öğretmen-okul kavramlarına özlemler giderildi. Okula adapte olma süreci tamamlandı. Peki tüm bunlar olurken okulda çocuklarımızın, gençlerimizin beslenme düzeni nasıl? Bu sorunun cevabını hep birlikte sorgulamalıyız. Geçirdiğimiz pandemi sürecinde hepimiz anladık ki sağlıktan önemli hiçbir şey yok ve beslenme şeklimiz oldukça mühim. Yeni başlayan bu dönemde de beslenmemize aynı özeni göstermemiz gerekiyor.
Bu bakış açısıyla her yaştan öğrencimiz, annelerimiz, babalarımız, velilerimiz, kıymetli öğretmenlerimiz için önemli 10 ÖNERİ ekliyorum, gelin birlikte okuyalım:
Kahvaltısız okula gidilmemeli. Bir yumurta, minik bir sandviç bile olsa tüketilmeli. Kahvaltının okul başarısını artırdığı unutulmamalı.
Su şişeleri sırt çantalarımızın vazgeçilmezi olmalı.
Öğle yemeği gibi ana öğünler büyüme çağında atlanmamalı.
Yumurta, sucuk, sosis, kızartma gibi kokulu besinler okula götürülmemeli.
Paketli, aşırı tuzlu-şekerli ürünlerin tüketimi olabildiğince azaltılmalı. Veli olarak okul kantinleri mutlaka ziyaret edilmeli.
Hazır meyve suyu yerine mevsiminde taze meyveler, süt, ayran, kefir tercih edilmeli.
Büyük meyveler koyulurken mutlaka doğranmalı. Bıçak gibi keskin araçlar okulda kullanılmamalı.
Meyvelerin herkesin evinde bulunabilecek mevsim meyvesi olması konusunda hassas davranılmalı.
Çantalarımızda atıştırmalık kuru yemişler, kuru meyveler bulundurulmalı.
Okula götürülen besinlerin artmamasına özen gösterilmeli porsiyon kontrolü ayarlanmalı. Okul olsa da çocuklarımız harekete teşvik edilmeli.
İlkokul çocuklarımız için beslenme hazırlanırken: Peynirli tost + Domates-Salatalık dilimleri + 10 adet fındık-fıstık-badem veya Ev yapımı kek + Süt + Üzüm gibi doyurucu, besleyici öğünler hazırlanabilir.
‘ABUR CUBURLAR’A ALTERNATİF OLUŞTURALIM
Evimizde bir ‘abur cubur dolabı’ oluşturmak yerine evde kolay ulaşılabilecek, her zaman yapılabilecek sağlıklı atıştırmalıklar bulunduralım. Ev yapımı kek, poğaça, kuru meyveli kurabiyeler, taze meyveler, kuru yemişler alternatif olarak kullanılabilir. Ara öğünler için bunlar yapılırken bir yandan öğle ve akşam yemeği için de bir denge oluşturulmalıdır. Yağ oranı yüksek hamburgerler, patates kızartmaları yerine ızgara tavuk, köfte, balık gibi protein değeri yüksek besinler tercih edilmeli, yemekler mevsim sebzeleriyle desteklenmelidir.
ÖDÜL-CEZA DEĞİL BESLENME YÖNTEMİ ÖĞRETİLMELİ
Son bilimsel çalışmalar gösteriyor ki bir çocuğun ödüllendirme yöntemiyle beslenmesini sağlamak ileride ciddi beslenme bozukluklarına yol açabiliyor. Ödül ya da ceza yerine işlenmiş besinleri az sıklıklarla almasını sağlamalı, çocuklarımıza sağlıklı beslenmeyi öğretmeliyiz. Böylece beslenmenin doğal bir ihtiyaç olduğunu anlayacaklardır.
PEKİ ÇOCUKLARIMIZIN BESLENMESİNE ÖZEN GÖSTER(E)MEZSEK BİZİ NELER BEKLİYOR?
Çocukluk çağı obezitesi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artıyor. Obezitenin artması demek geleceğimizin tehdit altında olması demek çünkü obezite sadece vücutta yağ oranının artması demek değil. Obezite kan şekeri bozuklukları, kalp hastalıkları, konsantrasyon bozuklukları, astım, uyku apnesi gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Tüm bu sorunlarla çocuklarımız çok küçük yaşta tanışıyor bir de genetik yatkınlıkları varsa bu tanışma daha da hızlı oluyor. Kolesterol, kan şekeri seviyesi oldukça yüksek olarak polikliniğe gelen çocuk sayımız artıyor. Ya da tam tersi iştah problemi olan çocuklarımızın sayısı da artıyor. Her iki durumda da geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza, gençlerimize beslenmede yol gösterici olmamız gerekiyor.
Ben eğitimci bir ailenin kızıyım o yüzden daha okula başlamadan bile Eylül ayları bizim için hep heyecanlı, yeni bir başlangıcı temsil etti. Sağlığın, okullarımızın kıymetini anlayarak eriştiğimiz bu Eylül ayı da benim için yine öyle ve hepimiz için de güzel bir başlangıç olmasını diliyorum.
Derslerde dikkatini toplamak için su içen, tenefüslerde çantasındaki elmayı çıkarıp yiyen, derslerine tıkır tıkır çalışan öğrenciler hayal ediyoruz. Herkes için hayırlı, verimli bir eğitim-öğretim yılı olsun. Sağlıcakla kalın!
YAZARIN DİĞER YAZILARI