Facebook´ta takip edenler bilirler. Ara okuduğum kitapları paylaşırım. Kitap paylaşmak gerçi ayrı bir sıkıntı. Kitap fotoğrafı paylaşanları aslında en net olarak iki gruba ayırmak lazım. Birinci grup kendini daha kültürlü bilgili göstermek için sosyal medyaya kitap fotoğrafı atanlar, paylaşım yapanlar. İkinci grup ise gerçekten okuduğu kitapları paylaşanlar, bu paylaşım ile başkalarını bilgilendirme veya onlarla bilgi alışverişinde bulunmak isteyenler. Birinci gruptaki insanları hemen anlamak mümkündür. Genellikle sadece kitabın kapağını atarlar, genelde bir kafede olan bu fotoğraf anlık olarak çantadan çıkarılır. Basit bir roman bile aylarca bitmez. Kafedeki bardağın üstünde isminin olması ve kitabın da orada durması yeterlidir. Tabi insan bunları görünce, bu fotoğrafları atanların kendilerini ne kadar komik duruma düşürdüklerini düşünmeden edemiyor. İkinci grup ise gerçekten okuyan, yazan, düşünen grup. Okuduklarını paylaşmak, başkalarını da haberdar etmek, attığı fotoğraflar üzerinden konular üzerine mütalaa etmek isteyen insanlardan oluşuyor. Onlar da azınlıkta zaten.Toplumda herkes toplumun okumamasından şikayet ediyor, eğitim düzeyinin yetersizliğinden ve kötülüğünden dem vuruyor. Fakat kimse kendini geliştirmek için çaba sarf etmiyor, değiştirmek için okumuyor. Varsa yoksa şikayet. Okumak elbette gönüllü bir eylemdir. İnsanın içinden gelmesi gerekir. Ancak eğitim sisteminin de bu yönde katkılarının olması beklenir. Mevcut eğitim sistemleri, sadece gerektiği kadar ders çalışılmasını teşvik eden, hemen hemen hiç kitap okunmasının gerekmediği eğitim sistemleridir. Çünkü işi sonunda sınav vardır ve test olarak yapılmaktadır. Bir kitabın yazarının adının bilinmesi yeterli gelmektedir. Kitabın okunması gerekmemektedir. Geçenlerde yine internette yazdım, 500 sayfayı okumayı göze alanlar için harika kitap diye. Çünkü kitabı herkes biliyor, yazarını herkes biliyor ve bu yeterli oluyor. Bu iki bilgi ile herhangi bir sınavda başarılı olabilirsiniz, memur, öğretmen, akademisyen olabilirsiniz, çok bilgili ve kültürlü görünebilirsiniz. Çünkü kimse size kitabı okuyup okumadığınızı sormaz. Not, bu arada söz konusu örnek kitap Yusuf Has Hacip´in Kutadgu Bilig isimli eseri idi. Okudunuz mu?