?>

OLAĞAN KANUN YOLLARI / HALİ HAZIRDAKİ SIKINTILARIMIZ?

AVUKAT EYÜP DEMİRER

6 yıl önce

OLAĞAN KANUN YOLLARI / HALİ HAZIRDAKİ SIKINTILARIMIZ?            Değerli okuyucular; Hukukun üstünlüğü inancı ile, her bir vatandaşımızın adli iş ve işlemlerinin, dava ve yargılamalarının etkin, adil ve belirli sürelerde neticelendirilmesini talep etmek en doğal hakkıdır.          Tabi bu yargılama süreçleri öncelikle Yerel Mahkemeler nezdinde yapılır iken, hak arama özgürlüğü açısından bir de denetim anlamında üst Mahkemelerce yapılan inceleme ve değerlendirmeler söz konusudur.           Kanun yolları OLAĞAN ve OLAĞANÜSTÜ kanun yolları olarak iki kısımda incelenmektedir. Henüz kesinleşmemiş bulunan kararlara karşı başvurulan kanun yollarına Olağan Kanun Yolları, Şekli manada kesinleşmiş kararlar aleyhine başvurulan kanun yollarına ise Olağanüstü Kanun Yolları denir. Olağan Kanun Yolları ; İstinaf ve Temyiz kanun yollarıdır. Olağanüstü Kanun Yolları ise ; Yargılamanın yenilenmesi ve kanun yararına temyiz kanun yoludur. Kanun yollarının uygulanmasında ; Mahkeme kararlarının usul ve esas yönünden hukuka uygunluğunun kararı veren mahkemeden başka bir mahkeme tarafından denetlenerek , varsa eksikliklerin giderilmesi için taraflara tanınmış çağdaş bir hak ve başvuru imkanı olarak karşımıza çıkmaktadır.  Bu uygulama Denetim İhtiyacıdır. Yine , Kanun yollarının başka bir fonksiyonu da , ülke hukukunun o ülkenin her yerinde aynı şekilde uygulanmasını sağlamak olarak ortaya çıkmakta olup bu kıstasa da Uygulama Birliği fonksiyonu denilmektedir.          Ülkemizde 20 Temmuz 2016 tarihine kadar Hukuk Mahkemeleri açısından sadece Yargıtay yoluna başvuru yani tek dereceli bir üst inceleme söz konusu iken, 20 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizde önemli bir üst derece incelemesine gidilmiş ve dünyanın birçok ülkesinde uygulandığı gibi, Yerel Mahkemeler ile Yargıtay arasına iki kademeli bir inceleme sistemi getirilmiş, istinaf kanun yolu uygulaması ile bu durum sağlanmıştır.          20 Temmuz 2016 tarihinden önce ülkemizde tek dereceli bir üst kanun yolu incelemesi söz konusu iken, 20 Temmuz 2016 tarihinden bu yana yürürlüğe giren ve öncelikli olarak başvurulan istinaf kanun yolu ( Bölge Adliye Mahkemeleri ) incelemesi ile ülkemizde artık Yerel Mahkeme kararlarını inceleyen iki dereceli bir sistem kurulmuş durumdadır.          Esasen istinaf kanun yolu uygulamasının yürürlüğe girdiği 20 Temmuz 2016 tarihinden önceki süreçte Yerel Mahkemelerin kesin olmayan kararlarına karşı Yargıtay ilgili Hukuk Daireleri nezdinde yapılan başvurularda Yargıtay´ın özelliği gereği sadece hukuki denetim yapması gerekir iken, maddi vakıa denetiminin de yani somut ihtilafa yönelik vakıa incelemesinin de şartlar gereği yapıldığını görmek mümkün idi.          Vakıa denetimi ancak istinaf kanun yolu uygulamasında Bölge Adliye Mahkemelerince yapılacak bir denetim durumunda olup, bu aşamadan sonra yapılan başvurularda vakıa denetimini Bölge Adliye Mahkemeleri yapmakta, Yargıtay hukuki denetim görevini yerine getirmektedir. İstinaf Mahkemesi ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak olan yargılamayı yenilemeyecek, sadece uyuşmazlık konusu olan hususlar üzerinde durularak maddi olaya ve hukuka uygunluk denetimi yapacaktır.          Tabi yukarıda özetle yapmış olduğum mesleki açıklamalardan sonra halkımızın yargılamaya yönelik ihtiyaçlarında bu ikili üst kanun yolu başvurusu uygulamasının getirilerinden bahsetmekte fayda bulunmaktadır.          Maddi vakıa denetimi yapılması dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde uygulanmakta olan vatandaşın lehine bir düzenlemedir. Çünkü bu kanun yolu ile öncelikle Yerel Mahkemelerde verilen kararlar istinaf kanun yolu başvurusunun yapılması dâhilinde bir daha gözden geçirilecek, bir daha incelenecek, verilen kararlarda yapılacak inceleme hata oranını en düşük seviyelere indirecektir. Bu durum denetim ihtiyacının bir doğal sonucu olduğu gibi aynı zamanda her somut olayda ülkede kanunların, mahkeme kararlarının uygulama birliğini sağlaması açısından da önem arz etmektedir.          Yargıtay´ ın uzun yıllardır devam eden iş yükünün hafifletilmesi de istinaf kanun yolu uygulamasının getirilmesi ile birlikte fayda sağlayan unsurlardan bir tanesi olmuştur.          Hepimizce de malum olduğu üzere, Yargıtay´ ın iş yükünün yoğunluğu, dosya sayılarında yaşanılan artış dosyalara karar verilmesi açısından ciddi zaman kayıplarına, yargılamaların uzamasına yol açmakta idi. Aynı durum iş yükü yoğunluğuna boğulan Bölge Adliye / İstinaf Mahkemeleri için de mevcut 2 yılda yaşanmaya başladı.          Bu şekli ile getirilen düzenlemeleri olumlu bulduğumu beyan etmek isterim.          Ancak, tabi ki düzenlemeler yerinde ve olumlu olsa da bu düzenlemelerin uygulayıcılarının da yeterli sayıda bulunması gerekmektedir. Ülkemizde her yıl milyonlarca dava dosyasında verilen kararlara yönelik olarak üst kanun yollarına başvurulması, Adalet Bakanlığımızın son derece yoğun çalışmaları sonucunda gerek Avukatlık mesleğinde belli bir süre görev yaparak meslek kıdemi bulunan avukatlarımızdan ve yine Hukuk Fakültelerimizden mezun olan genç hukukçularımızdan yıl içerisinde belirli düzeyde yazılı ve sözlü mülakatlar ve güvenlik soruşturmaları ile hâkim ve savcı adayı alıp kadrosuna katıp gerek İlk Derece Mahkemeleri ve gerekse Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtay nezdinde görev yapmalarını sağlama çabasını hepimiz görmekteyiz.          Mevcut durumda ve gelinen noktada yargılamanın hızlı, etkin bir şekilde sonuçlanması açısından hala bir kısım aksaklıklar yaşandığını görmek mümkündür. Zira hukukta meslek mensuplarının mevcut iş yükü karşısında sayısal olarak yeterli olmadığı somut bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır.          Umut ediyorum ki; gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bir dosya bir mahkeme huzuruna geldiğinde 2 ya da 3 haftalık salt o dosyaya yönelik inceleme ve araştırmalar ile yargılama sonuçlanması safahatları bizler için de uygulanabilir hale gelir de vatandaşımız uzun süren yargılama streslerinden kurtulmuş olur.          Önceki yazılarımda da belirttiği gibi, sayısal değil, nitelikli hukukçu çoğunluğu ile tüm bu sıkıntıların üzerinden gelinebilmesi mümkündür. Yetişmiş meslek mensupları tüm bu sıkıntılarımızda bizlerin umut ışığı olacaktır?
YAZARIN DİĞER YAZILARI