Pazarcı Esnafının Tutumu ve Düşündürdükleri!..

Metin ÇAĞAN

8 ay önce

Sivas’ta kurulan semt pazarlarında, kimi pazarcılar müşterilerini tam anlamıyla kandırıyor ve bazı esnaflar da bir nevi haksız kazanç elde ediyorlar diye düşünüyorum.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde olduğu gibi Sivas’ta da semt pazarlarında bazen pazarcı esnafı ile müşteriler arasında ‘çürük sebze-meyve verdin’ tartışmaları yaşanabiliyor. Çünkü bazı pazarcı esnafı tezgâh arkasından çürük, ezik, bozuk ne varsa dolduruyor. Vatandaş eve geldiğinde ise onları doğrudan çöpe atıyor ve ister istemez gönlünden de iyi düşünceler geçirmiyor mutlaka.

Tezgâhlarının ön kısmına en iyi, kaliteli ve albenisi olan ürünleri güzelce, özenle dizmiş bazı esnaflar, müşteri gelip alışveriş yaptığında maalesef tezgâhın arka tarafındaki ezik, çürük, bozuk ve ikinci kalite ürünleri el çabukluğu ile poşete doldurmaya büyük çaba sarf ediyor.

Zaten istisnalar hariç şöyle dolu dolu pazar sepeti görebilmek pek mümkün değil. Ellerdeki poşetlerin yarısı dahi dolmamış. İnsanların eskisi gibi alışveriş yapamadığından olsa gerek pazarlarda el arabası gezdiren çocukların sayısı da azalmış.

Pazar yerleri ve çevresinde gerekli fiziki tedbirlerin alınması, ürünlerin müşteriye sunulma kuralları, fiyat etiketi vb’nin yanı sıra vatandaşlarımızın sağlığı için denetleme yapılması şart ancak ben yıllardır gittiğim pazarlarda denetim yapıldığına şahit olmadım. Pandemi döneminde bir,  iki kez zabıta gördüm, onlar da ama denetleme yapıyordu ama alışveriş yapıyordu onu da bilemiyorum.

Oysa Kanunlar, MADDE 24 – (1) “Belediyeler, yetki alanlarıyla sınırlı olmak kaydıyla, pazar yerlerinde Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri ile Bakanlık düzenlemeleri çerçevesinde gerekli denetim ve uygulamaları yapmakla görevli ve yetkilidir.” demektedir.

Pazarcıyı kontrol mutlaka olmalı, tezgâhta çürük, ezik, bozuk vb. mal satan pazarcı kanunlar çerçevesinde uyarılmalı yanlışa ısrarla devam ediyorsa geçici süreyle ehliyetlere nasıl el konuluyorsa, geçici süreyle pazar tezgâhına el konulmalı, elinden alınmalıdır.  Marketler pahalı ancak insan aldığı her şeyi seçerek alıyor, pazardan aldığının çoğu da çürük ya da bozuk çıkınca o daha da pahalıya geliyor, bu nedenle pazarcılara gerçek denetim şart.

Aklımın erdiği yaş diliminde hiç unutamadığım bir hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum:

Bir tatil dönemi ailecek ile Tokat’ta yaşayan dedemin- anneannemin yanına gitmiştik. Hafta sonu pazarda alışveriş yapıyorduk. Alışveriş yaptığımız tezgâhtaki pazarcı esnafına anneciğim aldığımız ürün için ‘Kardeş tezgâhın arkası da aynı şekilde güzel değil mi?’ diye sorduğunda pazarcı ‘Teyze Sivas’tan mı geldin?’ diye bir ifade kullandı. Pazarcının bu ifadesini bugün olmuş hâlâ unutamam!..

Aradan onca yıllar geçti ama Sivas’ta pazarcı esnafı aynı tutumuna devam ediyor, değişen hiçbir şey yok.

İyisini bir fiyata, diğer kalanı ekonomik durumu düşük olanları da düşünerek ayrı bir satmak acaba akıllarına mı gelmiyor, yoksa daha çok kazanma hırsıyla uyanıklık ettiklerini mi düşünüyorlar bilemiyorum!..

Yıllar önce üniversitede öğrencilik yaptığım dönemlerde İstanbul Pendik ve Kaynarca’da pazarda iki arkadaş tezgâh açar, ‘İzmir üzümü’ satardık. Akşam pazarında üzüm salkımlarından kasaya dökülen tane üzümlerin bile daha ucuza verdiğimiz için alıcısı olur, akşama eve bile üzüm götüremezdik.

Pazarda alışverişte bir de pazarcıya güven duyan, inanan, hiç hesap sormayan bir müşteri kitlesi var…

‘Bu da ne demek şimdi?’ diyeceksiniz, değil mi?

Ben şimdiye kadar yaptığım Pazar alışverişinde aldığım ürünün kaç kilo tartıldığını görmüş değilim…

Markette alışveriş yapınca aldığımız ürünün kg’nı ve fiyatını kasa üstü ekranda hem de fişte görebiliyoruz. Pazarda şimdiye kadar aldığı ürünün kaç kilo geldiğini, eksiği veya fazlası olup olmadığını gören var mıdır bilemiyorum. Örneğin kilosu 15.- TL’lik bir üründen 20.-TL’lik istiyorsunuz, pazarcı da tartıp veriyor. Şimdiye kadar eksik ya da fazla verdin diyene rastlamadım ben.

Ev ekonomisine katkı sağlayabilmek adına marketlerden alışveriş yapmak yerine pazarı tercih eden vatandaş doğal ve taze ürün satın almak isterken satın aldıkları ürünlerin yenmeyecek şekilde ezik ve çürük olduğunu eve geldiğinde görünce inancı açısından da üzüntü duyuyor, isyan ediyor, belki de verdiği parayı da helâl etmiyor. Yazık, günah değil mi?

Pazarcılar Derneği Başkanları ‘süper marketlerden sebze meyve almayın’ diyorlar. Durumdan şikâyetçi olan vatandaş pazardan aldıklarından memnun kalacak ki, sebze ve meyve için markete gitmesin.

Yaptığım incelemelere göre genel olarak pazarcılar üründen verecekleri fireyi ürünün fiyatına eklediklerinden verdikleri her çürük, ezik ürün kendilerine ekstra kâr getirmekte. Yani çürük ve ezik malı müşteriye vermeseler bile zarar etmiyorlar. Ayrıca ürünler için mahalleden mahalleye göre fiyat belirlendiği de işin diğer bir yönü.

Müşteriyi güler yüzle karşılayan, en güzel hizmeti vermek için çalışan, müşterisini kandırmayan, müşteriye göre muamele yapmadan herkese eşit davranan ve kurallara uyan esnafların olması ve artmasını dileğimdir.

Tüm esnaflarımızın ticari ilişkilerinde dürüstlük ve doğruluk ilkeleri ile hareket etmeleri temennisiyle işlerinde bol kazançlar diliyorum…

YAZARIN DİĞER YAZILARI