?>

“PEYGAMBERLERE İNANMAK İMANIN ŞARTIDIR”

“PEYGAMBERLERE İNANMAK İMANIN ŞARTIDIR”

Uğur YILDIRIM

3 yıl önce

-Dil, din, tarih, bayrak, toprak ve kültür bir milletin, bir devletin vaz geçilmez asli unsurlarıdır. Bir milletin dini değerleri aşağılanıp, alay konusu ediliyorsa bu o devletin ve milletin inanç özgürlüğüne, toplumsal huzuruna yapılan suikast girişimidir. Bunlar basite alınıp geçiştirilecek kadar sıradan olaylar değildir. Bu eylemler bilinçli ve kasıtlı olarak kaos yaratılıp toplumun sinir uçlarına dokunma maksatlıdır.   -Bu hayasızların cesaret aldıkları odaklar olmadan tek başlarına bu eylemleri yapmaya cesaret edemezler. Aziz ve Necip milletimiz şunu iyi idrak etmelidir; İslam dinine mensup bir devletin topraklarında yaşayıp, Aziz milletimizin bu gafillere verdiği değerlerle şöhret olacak, sonrada kendisini besleyip şöhret yapan milletin manevi değerleri ile ulu orta alay edip hakaretler yağdıracaksın. Sonrada buna sanat deyip kenara çekileceksin öylemi !  Dini değerlere uzatılan zehirli diller kanunlar önünde ve toplum vicdanında hak ettiği cezai müeyyideye çarptırılmalıdır. Toplum vicdanında mahkum edilmelidir. Kimse bu milleti aptal yerine koyamaz.     -Şarkısının sözlerinde Hz. Adem ile Hz. Havva'ya 'Cahil' diyen Kuzgun görünümlü serçe bozuntusu Sezen Aksu'dan sonra sözde teknoloji yazarı hayatı dünyadan ibaret okuyan gafil Serdar Kuzuloğlu bir konferansı sırasında İlk peygamber ve ilk insan Hz. Adem (as) peygamberimize “S.l.k Adem, cennettesin oğlum” gibi hadsiz ve aşağılayıcı sözlerle hakaret edip, dini ve milletimizi rencide edip öfkeye neden oldu.   -Şayet bir insan imanın şartlarından birini inkar ederse, ayetler ve müfessirlerin tefsirleri doğrultusunda onların düştüğü durumu şöyle açıklıyor.   -Yaratılışın gayesini haykıran Kuran’ı Kerimde müminlerin dinlerini alay konusu yapan inkarcıları dost edinmemeleri (Mâide 5/57) âyetlerin inkâr edildiği veya alaya alındığı yerleri terk etmeleri (Nisâ 4/140) emredilmiştir. Bu ayetler, insanların kendi kişilikleri ve onurları kadar inanç ve düşüncelerini de saygın ve dokunulmaz bilip korumaları gerektiğini gösterir.   -İbn Teymiyye, itikadi konularla alay etmenin Allah'a itaati ortadan kaldıracağını, kalpte alayla itaatin bir arada bulunamayacağını ifade ederek istihzanın insanı küfre götüreceğini söylemiştir. Osmanlı alimlerinden Bedrürreşid Muhammed b. İsmail de inanılması gereken esasları alaya almanın kişinin küfre düşmesine sebep teşkil ettiğini, Sa'deddin et-Teftazani ise inanç esaslarıyla alay etmenin aynı zamanda yalanlamak anlamına geleceğinden küfür ve inkar sayıldığını ifade etmiştir. Bazı ayetlerde Allah'ın da bu alaycılara istihza ile karşılık verdiği bildirilir (el-Bakara 2/15, et-Tevbe 9/79) Müfessirler buradaki istihzayı, Allah'ın bu alaycılara belli bir süre tanıdıktan sonra onları günahlarına denk biçimde cezalandırması, kendilerini gülünç ve aşağılık durumlara düşürmesi şeklinde açıklamışlardır.  (Ragıb el-İsfahani, el-Müfredat, Fahreddin er-Razi, II- 62-64; Kurtubi, I- 225-227). Nitekim Mutaffifin süresinde (83/29-36) inkarcılarla müminlerin ahiretteki akıbetleri karşılaştırılırken vaktiyle dünyada müminleri küçük düşürmek üzere onlarla alay eden inkarcıların gülüşlerine karşı ahirette gülme sırasının müminlere geleceği belirtilmektedir.   -İslam dininin sahibi Cenab-ı Allah’tır. İslam dinini dünya hayatında rehber edinip ona tabi olanlarda onun mü’minleridir. Muhak ki Allah nurunu tamamlayacaktır. İslamiyet insanlıkla şereflendirildiği günden itibaren ona düşman olup onun zihniyetinden gelenler kıyamete kadar devam edecektir. Onlar için muhakkak ki cehennemde akıllara zarar bir gazap ve azap vardır.   -Dünya ve ahiret alemi için anne ve babanın bırakacağı en değerli görevi ve sermayesi, İslam’ın ulvi değerlerini öğretip yaşantısına uygulayan hayırlı evlattır. Toplum bu hadsizliği yapan cahiliye dönemi artıklarına yüksek perdeden tepki göstermesi haktır. Bir İslam beldesinde İslam’a ve onun itikati değerlerine dil uzatılıp, ulu orta hadsizlik yapılması kabul edilemez, şiddetle telin edilmesi gereken bir durumdur. -Unutulmamalı ki toplumdaki görevi, unvanı, rolü ne olursa olsun her bireyin fikir özgürlüğü toplumun ve bireylerin imani değerlerini rencide etmemeli, hakaret ve alay konusuna malzeme edilmemelidir. Bunun aksini yapanlar ifade özgürlüğünden ziyade Toplumu manipüle amacı güdenlerdir. -Bir türlü İslam’la barışıp onu sindiremeyen nasipsizler, elbet Allah’ın mahkemesinde hak ettikleri ilahi adaletle yargılanacaklardır. Berzah Alemine göç etmeden çocuklarına bir Fatiha okumayı ve 52 farzı öğretmeyen müminler çocuklarının ilk günahlarından mesuldür. Aksi halde ziyanda ve vebaldedirler.
YAZARIN DİĞER YAZILARI