Yerel seçim değerlendirmemizin ikinci bölümünde bugün, adaylık süreçlerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi kadar 16 Nisan 2017 referandumu ile yapılan kanuni değişiklikler ile yasal zemine kavuşan ittifak düzenlemelerinin sürece yansımaları üzerinde duralım.
Cumhur İttifakı cephesinde de Millet İttifakı cephesinde de liderler arası yerel seçimler sürecinde birçok görüşme yapılmış, tüm siyasi partilerin aynı zamanda genel başkanlarına bağlı seçim işleri ve yerel yönetim birim başkanlarının da aralarında bulunduğu konsensus alınan kararları kamuoyu ile peyder pey paylaşılmıştır.
Mahalli İdareler seçimlerinin genel seçimlerden farkı bulunduğunu, birim olarak en az 4 farklı tercih, en az 4 farklı oy pusulası ve yerel yönetici olmak beklentisi içerisinde bulunan birçok adayın beklentileri, yine aynı zamanda her bir siyasi partilerin beklentileri bir bütün halinde değerlendirildiğinde bu ittifakların her ilde aynı sonucu doğuramayacağı yönünde görüşlerimizi sürece girilirken beyan etmiştik.
Cumhur İttifakı cephesinin anlaşmaya vardığı illerde, yine son aşamada oldu olacak derken anlaştıkları açıklanan Millet İttifakı cephesinin sonuç bildirgelerine bir de tabanda yansıması ve sonuçları üzerinden bakıp değerlendirmeler yapmış idik.
O süreçte gerek ulusal ve gerekse yerel basın ile sosyal medya üzerinden edindiğim gözlemlerimden yola çıkılarak kanaatim, ittifak oluşumlarının genel seçimlerde bir sıkıntı getirmediği, zira;
Oy pusulasında ittifak çatısının kurulduğu, kurulan ittifak çatısı altında istenilen oy tercihinin yapılabileceği, zaten Cumhurbaşkanı adayı hususunda da istenilen oyun istenildiği şekilde verilebileceği her bir vatandaşımızın tercihini yapması konusunda etkin yetki bırakması olumlu sonuçlar doğurmuştur.
Ancak, aynı ittifak hususunun yerel seçimlerde genel seçimlerde olduğu gibi tam bir karşılık bulamayabileceği yönünde görüşlerimi ve seçimler öncesinde tahminlerimi paylaşmış idim.
- Öncelikle liderler bazında karşılıklı varılan mutabakatlar,
- Liderlerin sadece sınırlı ekipler ile aldığı bu kararlar,
- Karşılıklı jestlerin yapılması,
- Tüm siyasi partiler açısından tam bir grup kararı ile değil, salt liderler ve bu iş ile görevlendirilmiş sınırlı ekipler ile kararlar alınması,
- Yerelde her bir partiden aday olmayı düşünen belki destek gören ancak alınan ittifak kararları doğrultusunda adaylık başvurusu dahi yapamayan adaylar,
- Benzer şekilde koordine ile çalışıp çalışamayacağı belirli olmayan ve sahada sonuç doğuracak teşkilatlar, teşkilatlara bağlı tabanlar,
- En önemlisi de seçmenlerin tercihlerini hangi aday yada adaylar ciheti ile kullanacağı yönlü seçim akşamı önümüze gelmiş olan nihai neticeler belirttiğim gerekçeler ile hissettiğim tedirginliklerin sonucunu gösterecektir.
- Bu hususlardaki en ciddi merak uyandıran konuların özellikle ilçe ve belde belediyelerinde yani nüfusu düşük olan yörelerde ne şekilde tezahür edeceği de beklenmekte idi.
- Zira, seçmen sayısı az olan ilçe ve belde belediyeleri kritik diyeceğimiz oy neticeleri ile sonuçlandı.
- Esasen büyükşehir ve il belediyelerinden daha çok buralarda etki yaşanacağı beklenir iken ülkemizin kalbi olan İstanbul´da geldi ve süreç ciddi şekilde tartışmalı hale geldi.
- Bugün İstanbul´un seçim sonuçlarına Yüksek Seçim Kurulu tarafından son noktanın konulacağı aşikardır.
- İttifak da olsa yerel seçim farklı, genel seçim ve özellikle de Başkanlık seçimi çok ama çok farklıdır. Nitekim bu hususta seçim sürecinden önce ileri sürdüğümüz fikirler gelinen noktada tahmin ve beklentilerimizi haklı kılmıştır.
- ÖRNEĞİN, BÜYÜKŞEHİR OYLARI İSTANBUL´DA OLDUKÇA YAKIN OLMASINA RAĞMEN, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİNDE VATANDAŞIMIZIN, İSTANBUL SEÇMENİNİN TERCİHİ 180 CİVARINDA CUMHUR İTTİFAKI, 130 CİVARINDA MİLLET İTTİFAKINDAN YANA OLMUŞTUR.
- İSTANBUL´DA İLÇE BELEDİYELERİNİN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞUNU AK PARTİ ve CUMHUR İTTİFAKI KAZANMIŞTIR.
Bu sebepler ile yerel seçimlerde parti tabanlarının ittifak dahi olsa tercihini birçok farklı gerekçe ile somut olarak değiştirebileceği, belediye başkanlığında farklı, belediye meclisinde farklı, il genel meclisi üyeliğinde farklı tercihlerde bulunabileceğini önceden tespit etmiş ve sizler ile paylaşmıştım.
Nitekim gelinen noktada o süreçteki araştırmalarımız, toplumdan karşılığını aldığımız soruların cevapları, düşüncelerimizi haklı kılmıştır.