?>

Şems-i Sivâsî’nin En Büyük Ağabeyi: Zileli Muharrem Efendi

Şems-i Sivâsî’nin en büyük ağabeyi Muharrem Efendinin tam adı “Ebu’l-Leys Muharrem b. Muhammed ez-Zîlî’dir. (Muharrem Efendi’nin isminde geçen “Ebu’l-leys” Arapçada, “Tartışmada her zaman üstün gelen keskin dilli âlim” anlamına gelmektedir.

Fatih ÇINAR

3 yıl önce

Şems-i Sivâsî’nin en büyük ağabeyi Muharrem Efendinin tam adı “Ebu’l-Leys Muharrem b. Muhammed ez-Zîlî’dir. (Muharrem Efendi’nin isminde geçen “Ebu’l-leys” Arapçada, “Tartışmada her zaman üstün gelen keskin dilli âlim” anlamına gelmektedir. Arif Erkan, el-Beyân (Arapça-Türkçe Büyük Sözlük), Yasin Yayınevi, İstanbul 2006, c.II, s.2047.) Muharrem Efendi 910/1504’te Zile’de doğmuştur. (Zirikli, Muharrem Efendi’nin Kastamonulu olduğunu zikretmiştir. Hayrüddîn Zirikli, el-A’lâm Kâmûsu Terâcim, Beyrut 1969, c.VI, s.172. Cengiz Gündoğdu’nun da belirttiği gibi bu bilgi, Muharrem Efendi’den bahseden hiçbir kaynakta zikredilmemiştir. Zirikli 983/1575’te vefat eden Kastamonulu Muharrem Efendi ile Zileli Muharrem Efendi’yi karıştırdığı için eserinde böyle bir bilgi nakletmiştir. Gündoğdu, Bir Türk Mutasavvıfı, s.40; Bekir Tatlı, “Şeyh Şâbân-ı Velî’nin Halifelerinden İstanbul Sofu Mehmed Paşa Dârülhadisi Müderrisi Şeyh Muharrem Efendi (ö.983/1575-76)”, I. Uluslararası Şeyh Şa’bân-ı Velî Sempozyumu, 4–6 Mayıs 2012, Kastamonu Üniversitesi Yayınları, Kastamonu 2012, c.II, s.41-42; Mehmet Tahir, Osmanlı Müellifleri, Sadeleştirenler: A. Fikri Yavuz- İsmail Özen, Meral Yayınları, İstanbul 1975, c.I, s.393.) O, Arap dili ve belagati, fıkıh ve tefsir ilimlerinde temayüz etmiş bir şahsiyettir. İlme düşkünlüğü sebebiyle miras olarak kitaptan başka bir şey bırakmadığı nakledilen Muharrem Efendi (Receb-i Sivâsî, Necmü’l-hüdâ, vr.40a.) Hanefî mezhebine bağlılığı (Hâlid Reyyan, Fihrist Mahtutâtu Daru’l-Kitâbi’z-Zâhiriyye, Dımaşk 1973, s.465.) ve Halvetî yoluna olan hizmetleriyle de tanınmıştır. (Şeyhî Mehmed Efendi, Vakâyiü’l-fuzalâ, Neşreden: Abdülkâdir Özcan, Çağrı Yayınları, İstanbul 1989, c.I, s.52.) İlk eğitimini babasından alan Muharrem Efendi, kardeşi Şems-i Sivâsî ve İbrâhîm Efendi ile birlikte Tokat’a giderek Arakiyeci-zâde Şemsüddîn Efendi’nin (ö.?) derslerine devam etmiştir. Kardeşi Şemsüddîn Efendi ile birlikte İstanbul’a giderek ilmî gelişimini ikmâl eden Muharrem Efendi, Cumapazarı/Ezinepazarı’nda irşâd faaliyetlerini yürüten Amasyalı Hacı Hızır’ın (ö.?) halifelerinden olan Şeyh Muslihuddîn Efendi’nin manevî tesir halkasına dâhil olmuş, bu şeyhin vefatından sonra Tokat’ta irşâd faaliyetlerini sürdüren Abdülmecîd-i Şirvânî’ye (ö.1564) intisap edip seyr ü sülûkünü tamamlayarak icazet almıştır. Şirvânî, Muharrem Efendi’yi Zile’de halife olarak görevlendirmiştir. Muharrem Efendi, halkın diliyle eserler kaleme almak ve halkın içerisinde bir ömür sürmek suretiyle irşâd faaliyetlerine devam etmiş, zâhir ve bâtın dengesini gözeterek İslam’ı bir bütün olarak halka anlatma gayretinde olmuştur. “Muallim Dede” olarak anılan Muharrem Efendi 1000/1592’de Zile’de vefat etmiştir. Kabri, Zile (eski) Devlet Hastanesi’nin bahçesinde, babasının kabri yanındadır. (Süreyya, Sicill-i Osmanî, c.IV, s.97; Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2006, s.69.) Velûd bir müellif olan Muharrem Efendi’nin eserlerini şu şekilde gösterebiliriz: Hediyyetü’s-sü’lûk fi şerhi Tuhfeti’l-mülûk: Tarikat adabı, hakikat sırları ve bazı fıkhî konuların işlendiği eser 139 varaktır. (Bir nüshası için bkz., Süleymaniye Kütüphanesi Hacı Mahmut Efendi Bölümü, Demir Baş Numarası: 951. Eser hakkında geniş bilgi için bkz., M. Rahmi Telkenaroğlu “Zileli Muharrem Efendi (X./XVI. asır) ve Hediyyetü’s-sülûk Adlı Eseri”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c.XVI, Sayı: II, Sivas 2012, s.303-333.) Hâşiye ale’l-Fevâidi’z-ziyâiyye li’l-Câmî fi Şerhi’l-Kâfiye: Muharrem Efendi’nin en meşhur eseridir. Eser, iki cilttir. Molla Câmî’nin “Şerhü’l-kâfiye” adlı eserine yazılmış bir haşiyedir. (Bir nüshası için bkz., Süleymaniye Kütüphanesi, Tâhir Ağa Tekkesi Bölümü, Demir Baş Numarası: 18.) Künûzü’l-evliyâ ve rumûzü’l-asfıyâ: Yetmiş sûfînin hayatını konu edinen bir eserdir. (Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi Koleksiyonu, Arşiv No: 19Hk23289/2, Arapça, 133 varak. Necdet Ayhan, Tokat Zileli Muharrem Efendi’nin Künûzü’l-evliyâ ve rumûzü’l-asfıyâ Adlı Eserinin İncelenmesi ve Değerlendirilmesi, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sivas 2014, s.41-42.) Menâkıbu’l-eimmeti’s-selâse alâ mezhebi ehli’s-sünneti ve’l-cemaa: Arapça olan eserin bazı nüshaları şunlardır: Çorum Hasan Paşa Koleksiyonu, Arşiv No: 19Hk2250, Arapça, 53 varak; Milli Kütüphane Ankara, Samsun İl Halk Kütüphanesi, Arşiv No: 55Hk272/3, Arapça, 137 varak. Telhîsu’l-miftâh mine’l-meânî ve’l-beyân. Eserin isminden Arap dili ve belagati ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Kütüphane kayıtlarında bu esere rastlanmamıştır. (Mehmed Tâhir, Osmanlı Müellifleri, c.I, s.393.) H(C)ubbü’l-mesâil: Fıkhî meselelerden bahseden eserin birçok yazma nüshası vardır. Bazıları şunlardır: Zile İlçe Halk Kütüphanesi Koleksiyonu, Arşiv No: 60 Zile 153/5, Türkçe, 150 varak; Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi, Arşiv No: 06 Hk 5049/2, Türkçe, 137 varak; Kayseri Râşid Efendi Kütüphanesi, Arşiv No: 311,Türkçe, 76 varak; Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih Bölümü, Demir Baş No: 2155,133 varak. Umdetü’n-Nisâ: Kitap, kadınların muayyen halleriyle ilgili temel fıkhi meseleleri Hanefî mezhebi dairesince ele almış bir eserdir. (Birçok yazma nüshası bulunan eserin bazı nüshaları şu kütüphanelerde yer almaktadır: Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi Koleksiyonu,  Arşiv No: 19 Hk 1507/3, Türkçe, 71 varak; Zile İlçe Halk Kütüphanesi Koleksiyonu, Arşiv No:60 Zile 153/3, Türkçe, 23 varak; Süleymaniye Kütüphanesi, Yazma Bağışlar Bölümü, Demir Baş No:1261, 53 varak.) er-Radâ’ mahremü’l-cimâ’ bi-lüzûmi’l-inkıtâ: Eser, İslam hukukundaki süt kardeşliği meselesini ele alan bir çalışmadır. el-Kavlü’l-Bedî’ fi’s-salâti ale’l-Habîbi’ş-şefî: Kırk hadis türünden bir eserdir. (Bağdatlı İsmail, Hediyyetü’l-ârifîn, c.II, s.5.) Menâkıbu Ebû Hanîfe ve eimmeti’l-mezâhib: Eserin tek yazma nüshası Süleymaniye kütüphanesindedir. (Süleymaniye Kütüphanesi,  Bağdatlı Vehbi Bölümü, Demir Baş No: 1147, 51 varak.) Menâkıbu Ebi Hanife ve Sahibeyhi Ebi Yûsuf ve Muhammed b. Hasan: Osmanlı’nın yetiştirdiği bir müellifin yazdığı ilk menâkıb eseri olması bakımından önemlidir. Arapçadır. (Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, Arşiv No: 06MilYzA7911/1, Arapça, 39 varak. Huzeyfe Çeker, “Ebû Hanîfe Menâkıblarının Yazma Nüshaları”, Tahkik İslami İlimler Araştırma ve Neşir Dergisi, c.I, Sayı: I, (Haziran 2018), s.289-291.) Tercüme-i hilyetü’n-Nebî: Süleymaniye Kütüphanesi, Servili Bölümü, Demir Baş No: 0145, 10 varak. Sarf tertibi üzere lügât-ı Fârisî. Terğîbü’l-müteʿallimîn: “Risâle fî Terğîbi’n-nâsi’l-müteʿallimîn ile’l-ʿilm ve’(l-ḥas̱ ʿale’)l-ʿamel” ve “ Terğîbü’l-ʿilm ve’l-ʿamel” gibi isimlerle de anılan eser, müellifin eğitim hakkındaki fikirlerini dile getirdiği çalışmasıdır. Eser, Târık b. Abdullah b. Abdülkâdir Haccâr tarafından neşredilmiştir. (Medine 1416/1986). Bekir Tatlı, bu eserin Kastamonulu Muharrem Efendi’ye ait olduğunu şu izahla dile getirmiştir: “Terğîbu’l-müteallimîn adlı eserin müellifinin Ebû’l-Leys Muharrem ez-Zîlî olması kanaatimizce zayıf ihtimaldir. Kütüphanelerdeki verilerin ve eserin ilk sayfasındaki müellif ismi kayıtlarının ortaya koyduğu yaygın kanaat onun Muharrem b. Pîrî Mehmed b. Mezîd el-Kastamonî’nin eseri olduğu yönündedir.” Bekir Tatlı, “Şeyh Şâbân-ı Velî’nin Halifelerinden İstanbul Sofu Mehmed Paşa Dârülhadisi Müderrisi Şeyh Muharrem Efendi (ö.983/1575-76)”, I. Uluslararası Şeyh Şa’bân-I Velî Sempozyumu (4–6 Mayıs 2012) Bildirileri, Kastamonu Üniversitesi Yayınları, Kastamonu 2013, s.42. Zelletü’l-ḳârî bi-ʿinâyeti’r-Rabbi’l-bârî: Kur’ân okurken yapılan i’rab hataları ile harf ve kelime yanlışlarından bahseden bir eserdir. (Millî Kütüphane, nr. 2820/4; Süleymaniye Kütüphanesi, Yazma Bağışlar Bölümü, Demir Baş No: 140, 9 varak. Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn ‘an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, Mektebetü’l-müsennâ, Bağdat 1941, c.II, s.955.) Tenbîhü’l-ğâfilât: Kadınların temel dini bilgilerini tesis etmek gayesiyle, sade bir Türkçe ile kaleme alınmış bir çalışmadır. (Millî Kütüphane, nr. 153/2; Hacı Selim Ağa Kütüphanesi, Aziz Mahmud Hüdâyî, nr. 50.) Risâle-i Şükriyye. Fâtiha sûresinin tefsirini, vitir namazı ve Kunut duasını ihtiva eden Türkçe bir eserdir. (Millî Kütüphane, Numara: 153/1.) Şerhu ba’zı ebyâti’l-Mesnevî. Türkçe kaleme alınan eser, Süleymaniye kütüphanesindedir. (Süleymaniye Kütüphanesi, Kasîdecizâde Süleyman Sırrı, nr. 327.) Muharrem Efendi beş çocuk babasıdır. Çocuklarının isimleri şöyledir: Feyzullah (ö.?), (Abdülmecîd-i Sivâsî, Bidâatü’l-vâizîn, Süleymaniye Kütüphanesi, Kılıç Ali Paşa, Demirbaş No: 1032/2, vr.2a.) Abdülmecîd (ö.1049/1639), Abdülkerîm (ö.?), Abdürrezzâk (ö.?) ve Safâ Hatun (ö.?). Feyzullah Efendi müderrislik yapmış birisidir. (Abdülmecîd-i Sivâsî, Lügat-ı Mesnevî, Süleymaniye Kütüphanesi, Aşır Efendi, Demirbaş No: 385, vr.2a.) Abdülmecîd Efendi, Şems-i Sivâsî’nin vefatından sonra Sivas’taki tekkede postnişin olarak görev yapmış ve bilahare İstanbul’a göç etmiş, Kadızâdelerle mücadelede ön plana çıkmış bir şahsiyettir. (Gündoğdu, Bir Türk Mutasavvıfı, s.39-158.) Abdülkerîm Efendi, Zile’de bir câmide görev yapmıştır. Abdürrezzâk Efendiyle ilgili Receb-i Sivâsî eserinde, o dönemde eğitim görmekte olduğunu zikretmiştir ki ulaşabildiğimiz kaynaklarda bu bilginin dışında onunla ilgili başka bir bilgi bulunmamaktadır. Safâ Hatun ise Abdülehad Nûrî-i Sivâsî’nin annesidir. (Mehmed Süreyya, hatalı bir şekilde, Safâ Hatun’un Şems-i Sivâsî’nin kız kardeşi olduğunu söylemiştir. Süreyya, Sicilli Osmânî, c.III, s.294.) Eşinin vefatı üzerine ağabeyi Abdülmecîd-i Sivâsî ile birlikte İstanbul’a hicret etmiştir. Zileli Muharrem Efendi’nin hayatı, eserleri ve tesirleri konusunda şu eserlere bakılabilir: Receb-i Sivâsî, Necmü’l-hüdâ, vr.40a; Nazmî, Hediyyetü’l-ihvân, s.40; Vassâf, Sefîne-i Evliyâ, c.III, s.357. Muharrem Efendi’nin hayatı ve eserleriyle ilgili olarak bkz; Abbas Çelik, “Bir Eğitimci Olarak Zîlî”, Ekev Akademi Dergisi, (Kasım1998), c.I, Sayı: III, s.335-345; Gündoğdu, Bir Türk Mutasavvıfı, s.41-42; aynı müellif, “Türk Tasavvuf Kültürü’nde Bir Şeyh Ailesi: Şemsî Sivâsîler”, Türkler, Editör: H. Celal Güzel, Ankara, 2002, c.XI, s.128-140;  Rüya Kılıç, “Sivas’tan İstanbul’a Bir Tarîkat Portresi: Şemsiyye ve Sivâsiyye”, Türkler, Editör: H. Celal Güzel, Ankara, 2002, c.XI, s.120-127; M. Emin Ulu, Alperenler Cenneti Tokat, Acar Matbaacılık, İstanbul 2004, s.265; Ayhan, Tokat Zileli Muharrem Efendi’nin Künûzü’l-Evliyâ ve Rumûzü’l-Asfıyâ Adlı Eserinin İncelenmesi ve Değerlendirilmesi, s.22-46; İlhan Genç, “Zileli Muharrem Efendi Ailesinin Kadızâdelilerle Mücadelesi”, Tarihi ve Kültürüyle Zile Sempozyumu, Zile Belediyesi Kültür Yayınları, İstanbul 2009, s.110-121; Cihat Zorlu, Ebu’l-Leys Muharrem Bin Muhammed ez-Zîlî’nin Hubbu’l-Mesâil Adlı Eseri Bağlamında Fıkıh Tasavvuf İlişkisi, Sivas 2010, s.15-30; Abdullah Kahraman, “Sivâsîlerin Fıkıh Kültürü”, İlim ve Kültür Tarihinde Sivâsîler Ulusal Sempozyumu Tebliğleri, Kemaleddin İbn Hümam Vakfı Yayınları, Ankara 2011, s.361-376; Kadir Özköse, “Zileli Muharrem Efendi’nin Tasavvufî Düşüncesi”, Tarihi ve Kültürüyle II. Zile Sempozyumu, Zile Belediyesi Kültür Yayınları, İzmir 2012, s.338-343; M. Rahmi Telkenaroğlu, “Zileli Muharrem Efendi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2016, (Ek-2), s.701-702.
YAZARIN DİĞER YAZILARI