?>
SICAK HAVALARDA İŞ HAYATINDA BESLENME
Herkese merhabalar;
Gün boyu masabaşında çalışıyor, ofis sandalyelerinde uzun saatler geçiriyor, bazen ailenizden daha çok iş arkadaşlarınızı görüyorsanız bu yazı sizi daha sağlıklı bir birey yapabilmek için kaleme alındı. Keyifle okumanızı ve iş arkadaşlarınızla paylaşmanızı dileyerek başlıyorum.
İlk ve vazgeçemeyeceğimiz adım su tüketimi: bildiğiniz gibi son yılların en sıcak günlerini yaşarken su içmek için susama hissi beklenmemeli, gün içinde saat başı 1 su bardağı su içilmelidir. Bu davranış ter, idrar, soluk alıp-verme ile atılan sıvının vücudumuzda yerine koyulmasına yardımcı olacaktır.
Vücut susuz kaldığında halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, dikkat dağınıklığı gibi durumlar yaşanabilir bu da iş hayatınızdaki verimi düşürecektir. Bu yüzden masanızda su şişesi bulundurmayı, gerekirse bardak sular alıp kaç bardak içtiğinizi takip etmeyi, oda arkadaşınıza su ikram etmeyi ihmal etmeyelim. Su içmeyi artıracak motivasyon şişeleri, pipetli bardaklar da kullanılabilir. Suyun içerisine birkaç parça karanfil, tarçın eklemek; limon, salatalık eklemek de tüketimi artırabilir, deneyelim.
Tüm bunlara bağlı kalıyorum yeterli su içiyor muyum diye arada kalıyorsanız bizim için idrar renginin güzel bir gösterge olduğunu söyleyebiliriz. İdrar rengi açık sarı-beyaz renkte olmalıdır. Ne kadar koyu renkte ise o kadar su ihtiyacınız fazladır diyebiliriz. Ancak bazı vitamin takviyeleri idrar renginin değiştirebilmektedir böyle durumlarda hekimimize mutlaka danışalım.
Öğle yemeklerinde ağır kızartmalar, hamur işleri, pideler tercih etmeyelim. Kurum menülerimizin bu şekilde planlanması için istekte bulunalım. Yemeklerinizi siz götürüyorsanız nohutlu, yarmalı soğuk aş dediğimiz çorbalarımız, tavuklu salatalar veya karpuz-peynir-ekmek üçlüsü bile yeterli bir beslenme olacaktır. Bu şekilde beslenmeye iş arkadaşlarımızı da teşvik ediyor olalım.
Gün aralarında soğuk, şekersiz limonatalar, yeşil çay, sade maden suyu, taze meyveler, dondurulmuş üzüm gibi farklı alternatifler ferahlatıcı olabilir. Hazırlamak isterseniz yapabileceğimiz bir tarif eklemek isterim: yarım şeftali, 4-5 dal maydanoz, yarım limon, 3-5 baş karanfil ve 1 küçük parça tarçını 1 litre suda kaynatalım. Ocaktan aldıktan sonra içerisine 2 poşet yeşil çay ekleyelim. Yeşil çay demlenince süzelim. Buzdolabında bekletip ya da buz küpleri ekleyip gün boyu tüketebilirsiniz. Ev yapımı, şekersiz, şeftalili soğuk çay hazırlamak fazla kolay değil mi? Bir de soğuk kahve tüketimini çok gördüğümüz için eklemek istiyorum şuruplu, kremalı kahvelerden mümkün olduğunca uzak durmak bizi daha iyi ferahlatacak, fazla kalori almamızı da engelleyecektir.
Çekmecelerimizi, elimizin altındaki dolaplarımızı bir abur-cubur gözüne çevirmeyelim lütfen. Unutmayalım bir besine ulaşım ne kadar kolaysa tüketimi de o kadar hızlıdır. Yani belki kafeteryadan, marketten alıp gelmek zor gelebilirken sırf masada duruyor diye o bisküvi paketini bitirebilirsiniz. Arada bir çay, kahve yanında çikolata tüketmenin elbette bir zararı yok ancak bunu her gün yapmak, fazla miktarda tüketmek bizim için zararlı. Çiğ kuruyemişler, kuru meyveler, leblebi-kuru üzüm karışımı ya da mevsiminde olduğumuz hızlı atıştırılabilecek kayısı, erik bile olabilir yeter ki su, lif, vitamin-mineral içeriği iyi besinler tüketelim.
Hareketi ihmal etmeyelim: oturduğumuz her 45 dakikada bir mutlaka kalkıp 50 adım atalım bu hem eklemlerimizi rahatlatacak hem de masabaşına döndüğünüzde daha verimli bir çalışma sağlayacaktır. Öğle araları sıcak hava sebebiyle dışarıda yürüyüşler yapamasakta koridor yürüyüşleri yapalım. Sandalye egzersizleri başlığı altında egzersizler öğrenip uygulayalım. Otobüsten bir durak önce inmek ya da arabanızı iş yerinden biraz uzağa park etmek gibi kendimize hareket alanları oluşturalım.
Tüm bunları uygulamaya çalışmak, oda arkadaşlarımızla okumak, çalışma arkadaşlarımızla sadece iş ilişkilerinde değil beslenme, doğru yönlendirme, teşvik etme konusunda da iyi anlaşmak bizi bedenen ve ruhen tam bir iyilik hali dediğimiz sağlık tanımına kavuşturacaktır, hatırlatmalıyım.
Ve son olarak her bir köşe yazımla size buradan seslenmeden önce bir oluşum hikayesi oluyor, bu yazımın da bir oluşum hikayesi var. Sivas Ekspres Gazetesine ziyarete gittiğim bir gün bizi sizinle buluşturan yayın ekibiyle konuşurken ofiste beslenmeden bahsettik, bu konuyu da bir gün yazalım dedik, ilham kaynağı oldukları için bir kez de buradan teşekkür etmek isterim. Sevgilerimle!
YAZARIN DİĞER YAZILARI