?>

SİYASETİN YENİ YOL HARİTASI -2

AVUKAT EYÜP DEMİRER

6 yıl önce

Belirttiğim tüm bu hususlar esasen kamusal kaynakların en etkin ve en verimli şekilde kullanılması, tüm vatandaşlarımızın bu kaynaklar içerisinde hakkının bulunduğu bilinç ve idrakinin tam anlamı ile hakimiyet sağlaması ile mümkün hale gelebilir. Okumalı, araştırmalı ve daha çok ama çok çalışmalıyız. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, AR-GE isimli kısma çok ama çok daha fazla kaynak ayırarak yarınımızı daha etkin, daha yaşanabilir hale getirmeliyiz. Mevcut durumda ve ülkemizin içinden geçmekte olduğu bu önemli virajlarda samimi, hizmet esaslı, kamusal  bilinci daha fazla ön plana çıkararak manevi olarak da tebessüm ile kalplere nakşeden samimi dokunuşları hissettirebilmemiz gerekliliği açıkça ortadadır?? diyerek en içten dileklerimi sundum.            Tabi siyasetin önceki dönemlerine doğru bir hafıza yokladığımızda; -      Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN özellikle kendisinin Başbakanlığı döneminde aday belirleme süreçlerini bizzat kendisi, tecrübesini ortaya koyarak daha etkin şekilde gerçekleştiriyor idi. -      Milletvekillerinden, MYK ya, MKYK ya, İl Başkanlarından teşkilat yapılanmalarına kadar Ak Parti Genel Başkanı sıfatı ile ülkemizin her bölgesinde ciddi, etkin ve oldukça isabetli tercihler yapıyor, tüm görev alanlarında görevleri tevdi ettiği yetkililer ciddi manada kabul görüyor idi. -      Özellikle Ak Parti İl Başkanlarının tercihinde bizzat belirli fasılalar ile Genel başkan sıfatı ile görüşmelerini sağlıyordu. -      İl Başkanı Hem Ak Parti Genel Başkanı sıfatı ile hem de Başbakan yada Cumhurbaşkanı sıfatı ile bulunduğu ilde Sayın Cumhurbaşkanımızı temsil yetkisine sahip olması hasebi ile oldukça titizlikle seçilmeli idi. Reis de bu konu üzerinde bizzat kendisi duruyor, karşısına çıkarılan adayları dinledikten sonra uygun görülmeyen iller için danışmanlarına, genel merkez teşkilat başkanlığına daha farklı isimlerin arayışına girilmesi açısından talimatlarını bildiriyor idi. -      Ancak son süreçlerde teşkilatlanma yapıları açısından yerelden genel merkeze bildirilen isimler üzerinden o bölgenin ilgili Bakanı, Milletvekilleri ve Belediye Başkanı tarafından desteklenen isimlere teşkilatların teslim edilmesi, -      Teşkilatta görev alan üyelerin bulunduğu bölgede toplum ile mesafeli kalması, her yerel siyasinin sadece bulunduğu mevkii korumak üzerine izlediği bireysel politikalar, elbette ki birgün tıkanıklığa yol açacak idi. -      Ülkemizin her bölgesinde özellikle teşkilatlanmalar yönü ile genel merkeze vatandaşımızdan oldukça ciddi sesler, tepkiler yükseldi. -      İlk belirti kendisini 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan Milletvekilliği Genel seçimlerinde gösterdi. Ancak kısa bir süre sonra yani 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan seçimlerde yeniden ve ciddi bir oy ile iktidara gelinmesi bu mesajların alınması noktasında bir süre daha öteleme oluşturdu. -      Tabi bu süreç ilerleyen dönemde varlığını ve mevcudiyetini iyice hissettirmeye devam etti. Bu kez Sayın Cumhurbaşkanımız ile Milletvekilleri ve Belediye Başkanlıkları ile, Belediye ve İl Genel Meclisi oylarında ciddi farklar yaşanmaya başladı. -      Zira, vatandaşımız mesajlarını bu mecrada vermeye sandıkta devam etti. -      Tablo açıkça ortadadır. -      Cumhurbaşkanımızın % 53 lere varan oy oranı karşısında bir çok bölgede milletvekilleri en az 20 puan oy kaybetti ve aradaki makas açılmaya başladı. -      Cumhurbaşkanımızın tek başına ülkemiz genelinde % 53 lere varan oy oranı karşısında milletvekilliği genel seçimlerinde milletvekillerinin oyları ülke bütününde % 43 lere düştü. -      Lider ayrı partisi farklı oy alamaya başladı. -      Neden yukarıda detaylı belirttiğimiz tüm hassasiyetler sandıkta cevap bulmaya başladı. -      Şiddetini artıran vatandaşımız tepkileri en son 31 Mart 2019 tarihli Mahalli İdareler Seçimlerinde bugüne kadar ki en şiddetli mesajı gönderdi. -      Neden??? -      Ak partili geçinenler, -      Özellikle de Ak partiden geçinenler gerçek gönüllüleri hep bi vesile ile dışarıda bırakmayı maalesef ki başardı. -      Cumhurbaşkanımızın huzuruna çıkarılan tüm adaylar ( gerek teşkilat gerekse de yerel seçimlerdeki adaylar açısından olsun?) 14 Ağustos 2001 ve 3 Kasım 2002 ruhundan oldukça uzaklaşmış kişiler idi. -      Bunun üzerine son 2 yılda yaşanılan ekonomik seyirdeki dalgalanmalar da oldukça etkili şekilde 31 Mart 2019 seçimlerine damgasını vurdu. -      Tencere ve bu yönlü ihtiyaçlara mukabil artışlar da tüm bu seyirdeki bir kısım hataların üzerine tuz biber olarak eklendi.
YAZARIN DİĞER YAZILARI