?>

SİYASİ PARTİLERDE PROFESYONEL YÖNETİM ANLAYIŞI

AVUKAT EYÜP DEMİRER

6 yıl önce

              Yasal zeminde örgütlü yapılanmalar olan siyasi partilerde tüzüklerinin oluşması ve gerekli resmi iş ve işlemlerinin sağlanması genel merkez kurucu yapılanması sonrasında il, ilçe, belde ve köylerde teşkilatlanma faaliyetlerine başlanır.          Her ilin genel olarak teşkilat yapılanmalarından bahsetmek  gerekir ise, İl Başkanlığı bünyesinde İl Teşkilatı, Merkez İlçe Teşkilatı, İl Kadın kolları ve İl Gençlik Kolları teşkilatları oluşturulup, sonrasında aynı sıralama ile ilçe merkezlerinde teşkilatlanma süreçlerine gidilir.          Ülkemizde uzun yıllardır mevcut ve benzer durum devam etmektedir. Birçok siyasi parti yapılanma olarak benzer teşkilatlanmalar ile yollarına devam etmektedir.          Bu yazımızda teşkilatlanma yapılanmalarının artık modernize edilebilirliği, hayatımızın her alanında günün koşullarına uygun şekilde hareket edilmesi ve güncellemeler gerektiği bu değişimin yapılmasının da benzer şekilde siyasi partilerin teşkilat yapılanmalarında yapılmasının katkı sağlayacağı, hizmetleri daha profesyonel hale getirebileceği yönündeki görüşlerimizi belirtip, siz değerli okuyucuların takdirlerine sunacağız.          Günümüzde artık etkin, hızlı teknolojik gelişim ve iletişimler sayesinde hizmet kalitesi de ciddi manada artmış durumdadır. Ülkemizde görev yapan siyasi partilerin her birisinin il merkezleri, ilçeler, beldeler ve köylerdeki teşkilat yapılandırmalarındaki sayısal olarak yer verdikleri birey sayısı oldukça fazladır.  Bireylerin sayısal çoğunluğu gelinen noktada hizmet kalitesine katkı sağlamadığı gibi, görev verilen bireylerin ve beraberinde çevrelerinin sübjektif beklentileri ciddi manada artmaktadır.          Her bir teşkilat birimi kendi bulunduğu teşkilat birimini yapısal olarak daha etkin kılmak adına reflekslerini buna göre sergilemekte bu durumda da hem teşkilatların kendi içerisinde yapısal ahenk bozulmakta, ülke genelinde veya yerel bölgelerdeki bir çok sıkıntının aşılması yerine enerjinin bir kısmı da teşkilatların kendi iç yapılanmalarındaki sorunları aşmak için kullanılmaktadır.          Ülkemizde siyasi partilerin kendi iç yapılanmalarında bu tip sorunlar uzun yıllardır her siyasi parti için karşılaşılmış ve yaşanmış durumlar olarak karşımıza çıkmıştır. Siyasi parti teşkilatlarında her ilin ana kademesi, kadın ve gençlik kolları birim başkanlıkları ile merkez ilçe teşkilatlarının sayıları ortalama 200 civarında teşkilat mensubunu barındırmaktadır. Genel anlayışımız siyasi partilerimizin genel merkez ilke kararları doğrultusunda yürüdüğüne göre, sayısal olarak oldukça ciddi manada fazla olan bireylerin bir çok zaman bir arada bulundurulmaya çalışılması her açıdan ciddi bir külfet olarak karşımıza çıkmaktadır.          Genel olarak seçim atmosferine yakın dönemlerde teşkilatlanma yapılarına ihtiyaç duyulduğu ve belli dönemlerin sadece yoğun geçirildiği siyasi partilerimizde seçim dönemlerinin sonlanması akabinde teşkilat yapılarının çok da ciddi ve etkin katkılar sağlayamaması maddi gerçekliği karşısında önerimiz teşkilatların sayısal yükünün ciddi manada azaltılması ve bu hizmetin de kurumsal yapıda olan tüm siyasi partiler için profesyonel yöneticilik mantığı ile yapılmasıdır.          Profesyonel yöneticilik manasında ise, bir il teşkilat başkanı ve iki yada üç yardımcının ( en az birisi kadınlarımızı temsil edecek şekilde bayan yardımcı olması düsturu ile )  tercih edilerek yeni bir oluşuma gidilmesi ve mümkün ise bu hizmetlerin de yöneticilerine sabit gelir sağlanarak yapılması denenebilir.          Bu şekli ile, 200 civarında sabit yönetici yerine üç yada 5 kişilik bir profesyonel ekip ile bu başarı sağlanabilir mi bu kıstaslar da tartışılmalıdır. Her şekli ile büyük bina maliyetleri, sair giderler ve etraflıca düşünüldüğünde ortaya çıkan her gider kalemi oldukça küçük bir kapsama indirgenecek ve yönetim daha da profesyonel bir model kazanmış olacaktır.          Zira teşkilat yapılandırmaları genellikle her siyasi partide atama usulü ile oluşturulmaktadır. Yıllardır siyasi partiler ülkemizde atama yöntemini daha çok belirlemiş, kendi politikaları ile uyumlu çalışacak teşkilatları görevlendirip yetki vermeyi tercih etmiştir. Bu sebepler ile de atama usulü seçim usulünün oldukça önüne geçmiş, belki bu durum siyasi partiler için daha fazla tercihe şayan tutulmuş olup, tüm bu gerekçeler ile de iş bu yazımızda teşkilatların da birçok dönem partilerine sorun oluşturduğu gerçekliği karşısında profesyonel yönetim anlayışlarının denenebilirliği üzerinde tartıştım.          Tüm bu hassasiyetler de düşünüldüğünde daha küçük ve mütevazi binalarda çok çok daha az maliyetler ile hem de mesai saatleri mefhumu olan hep orada olduğu bilinen, işinin başında her siyasi partinin genel merkezi tarafından atanıp uygun görülmüş yöneticilerin katkı sağlayabileceği gerçekliği masaya yatırılmalıdır?
YAZARIN DİĞER YAZILARI