-Meral Hanım bir kırılma yaşıyor; toplumun güvenini ve desteğini alabilecek politikalar üretememenin sancısıyla kısır bir çekişme içinde bocalayan İyi parti eriyor.   -İtiraf etmeliyim ki; Meral Hanım ve partisi kararını vermiş. İyi Partinin Faşistler söylemiyle Selahattin Demirtaş’ın söylemlerinin aynı dilde olduğu İkizdere ziyareti ile anlaşıldı...   -Kandil’in kuklası, Aynel Arap olaylarının azmettiricisi Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nden, “Faşistler” diye iyi partililere seslendiği bir ithama; İyi Partililerin “Hadi oradan Kandil’in sözcüleri” cevabını vereceklerini ve gök kubbeyi HDPlilerin başlarına yıkacaklarını düşünürken; HDP’nin dilini, dillerine pelesenk edecekleri hiç beklenilmeyen bir durumdu !   -Evet Meral Hanım vatandaşı ters köşe yaptı! Başta gizli olan bir projenin giderek alenileştiği CHP, HDP+İP ittifakına açık bir şekilde dönüştüğü artık görüldü.   -HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan bir kahvaltıda buluşalım diye göz kırptığı Meral Akşener’in, HDP’ye tek bir cümle kurmamaya özen gösterdiği dili; ikizderedeki olaylarda vatandaşa maalesef gösteremedi...   -Pervin Buldan ile birlikte ağaç dikilmesine kadar ittifak ruhuyla hareket edilirken; hatta basına verdiği bir demeçte bu davet için benden veya arkadaşlarımdan hiçbir tepki geldi mi” sorusundan ittifaklarını ilan etmenin arifesiydi. Yine Meral Hanımın “Bizim ittifakımız proje bazlı ittifak” beyanatından da anlaşılmalıydı! Yanıldık!   -2017 Eylül’de milli SİHA’larımız, PKK terör örgütü militanlarını Güneydoğuda bir operasyonda temizlemişti. CHP’nin içinde HDP ruhlu vekili Sezgin Tanrıkulu, “Piknik yapan masum insanları öldürdüler” açıklamalarına Sayın Akşener tek bir dahi kelime etmedi, edememişti.   -Özgür Suriye ordusuna DEAŞ kalıntısı diyen, YPG’ye Türkiye’ye mi saldıracak diye açıklama yapanlarla aynı dili konuşan Meral Hanım milleti hayal kırıklığına uğrattı.   -2019 yerel seçimlerinde CHP ile HDP’nin tek yumurta ikizi olmasını bir örnekle sunalım. Edremit’te gerçekleşen bir hadisede; CHP’nin adayı bir işadamına, “Bize oy vereceksin öyle değil mi” diye sorduğunda, vatandaşın cevabı “Biz oyumuzu Kürdistan’a veriyoruz” dediğinde, “Tamam işte bize vereceksin” dediği konuşmasında ittifak kurduklarını ağızlarından kaçırıvermişti.   -CHP ile HDP yakınlaşıp, toplumu millet ittifakı algısına alıştırma safhasında İP “proje ittifak” içinde “milliyetçi ve muhafazakar ile azda olsa Atatürkçüler” üzerinden algı siyaseti yaptı.   -Son olarak geçen hafta Salı günü sayın Akşener’in sarf ettiği cümleler partisinin Kandil’in sözcüsü HDP’nin dil ve üslubu ile aynı frekansta olduğunu gösterdi. Bebek katili ve Siyonist İsrail’in Başbakanı’nın Filistin’de işlediği cinayetleri eleştirirken lafı Türkiye Cumhuriyetinde onbeş seçimde de birinci çıkmış, milletin oyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, İsrail’deki son dört seçimi kaybedip zorbalıkka Başbakanlık koltuğunda oturan, diktatörleşen bebek katili Netanyahu’ya benzetmesi dilinin altındaki baklayı çıkarmasına ve HDP dili ile aynı frekansta yol aldığını görmemize vesile oldu.   -Ülkenin Seçilmiş Cumhurbaşkanını; benek katili İsrail devletinin Nemrut başbakanı Netanyahu’ya benzeteceksin; Sonrada kalkıp Nemrut Netanyahu’ya benzettiğin, milletin seçtiği başkanın doğduğu topraklara gideceksin. Bu bilinçli ve planlı bir provokasyondur. Bir provokasyona bir örnek gösterilmesi istenilseydi; Meral Hanımın İkizdere programı isabetli bir örnek olurdu. Olayların akabinde Meral Hanımın ve İyi partili politikacıların açıklamalarında kullandıkları dil ise tam bir HDP dilidir. Bu dil ve sergilenen tavır nefretin, ötekileştirmenin insanlar arasında yayılmasına hizmet etmekten başka bir anlam ifade etmez.   -Başkan Erdoğan ile bebek katili, diktatör Netanyahu’yu aynı kefeye koyuyorsunuz. Filistin’in haklı davasını, PKK terörü ile aynı kalıba sokmak nasıl bir anlayıştır Sayın Akşener...   -Bu dil, HDP dilidir. Bu dil, CHP’nin HDP’leşen dilidir. Bu dil, Türkiye’nin demokrasisine, bağımsız, özgür ve demokratik seçim kültürüne sıkılmış bir mermidir. Bu dil ayrıştıran, nefret eken, saygı ve hoşgörüyü kaybeden bir dildir.   -Başkan Erdoğan’a sarf ettiğiniz izansız ve izahsız sözleriniz için çıkıp “Dil sürçmesi olduğunu, maksadı aştığınızı, özür dilediğinizi” söylemediğinize göre “proje bazlı ittifakınızın” bir çalışması olarak Filistin tek hamisi ve savunucusu olan Başkan Erdoğan’ı, bebek katil Netanyahu ile bir kefeye koymanız pusulanızın yönünü net olarak ortaya koymuş oldu.   -Size oy veren vatansever, milliyetçi ve muhafazakar vatan evlatlarının geldiğiniz son noktadaki kirli ittihanızı görünce “ellerim kırılsaydı da vermeseydim” dediklerini duyar gibiyim.   -Genel Kurulda provoke eden konuşmanızdan iki gün sonra Rize’nin İkizdere ilçesine gidip size soru soran bir kadına tehdit vari ve agresif bir şekilde cevap vermeniz üzerine Erzurum İyi Parti il başkanınız, Yakutiye ilçe başkanınız ve Gençlik kolları başkanınız; misafir gittiğiniz İkizdere’de esnafı yumruklayıp küfürler sarf eden parti mensuplarınızı görmeyip, suçu birileri bize kumpas kurup dövdü, hakaret etti açıklamalarınız gösteriyor ki; Herkes Şanına yakışanı yaparmış. Sizde HDP ile tek yumurta ikizi olmuşsunuz. CHP, HDP, İP ittifakınızı kamuoyunun vicdanına ve taktirine bırakıyorum.