-Her darbede “bizim çocuklar başardı” diyen ABD, 15 Temmuz’da bu defa “bizim çocuklar çuvalladı” diye panikledi.. Türkiye’yi sindirebilmek ve Türkiye coğrafyasında emellerini uygulayabilmek için sinsi emellerine bu defa Yunanistan'ın ruhuna kazınan Türkiye korkusu üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyor.   -Türkiye’nin “mavi vatanı”  üzerindeki çıkarlarını korumak adına attığı kararlı adımları ve dik duruşu karşısında eli kolu bağlanan, sahibinin değneğine güvenen Yunanistan uzatılan her kemiğe salya akıyor...   -Sözde stratejik müttefik gözüken ABD, Orta doğudaki çıkarlarının önünde tek engel olarak Türkiye’yi görüyor. Bu yüzden 15 Temmuz kalkışmasını CİA marifetiyle FETÖ/PYD örgütünü kullanarak yaptı...   -ABD, son olarak gönül bağımız olan Batı Trakya’daki Dedeağaç’a on binlerce tırla zırhlı araç, yüzlerce askeri helikopter, on binlerce askeri personel konuşlandırarak aramızdaki gönül bağını kopartmak istiyorlar. Soydaşlarımızla aramıza Berlin duvarı örülüyor. Bunu da güya Rusya’ya karşı kendi çıkarlarını korumak için yaptığını beyan ediyor.   -ABD ve Yunanistan, Lozan’ın maddelerini hiçe sayıyor, uluslararası anlaşmalarla Ege adalarının ve Batı Trakya’nın silahlanmasına dair maddeler yok sayılıyor. Türkiye’yi sözde içteki dostlarıyla dizayn edemeyen küresel sömürü imparatorluğu ve emperyalizmin azı dişi ABD, şimdi Turan taktiği olan hilal taktiğiyle Türkiye’yi Suriye, Irak, Yunanistan  ve mavi vatanda kuşatarak ablukaya almaya çalışıyor.   -Tük Milleti ihaneti asla unutmaz. Uygun zamanını kollar. Ve bir gece ansızın çöküverir tepelerine...   -ABD’nin Türkiye hazımsızlığın bir diğer nedeni de S-400 hava savunma sisteminden vaz geçmeyişimizdir. S-400’ler sayesinde hava sahamızın yabancı unsurlara kapatılacak oluşu; Ege ve Akdeniz’de ABD uçaklarının Türk askeri yetkililerinden izin almadan uçamayacak olmasıdır.   -Başkan Erdoğan’ın ABD başkanı Biden’i tebrik telefonuna dönmemesinin altındaki endişe, Başkan Erdoğan’ın karşısında söylenilecek haklı bir sözün ve bakılacak yüzlerinin olmamasındandır. ABD’nin Orta Doğuya yönelik tavrından ve gelişmelerden anlaşılan; ABD, NATO ve AB için Türkiye’yi artık haddini aşan bir devlet olarak stratejik bir ortak görmüyor.  Hasım olarak görüyor.   -Türkiye üzerinde bu kadar sinsi ameliyatlar yapmaya çalışan ABD, bu saatten sonra Türkiye’nin söz sahibi olduğu pazarlarda salyangoz satamaz. ABD’nin içindeki derin sessizlik gelecekte biçeceği fırtınanın haberini veriyor. Artık ABD ne o eski ABD, ne de Türkiye egemenliğine ve bağımsızlığına parmak sallatacak o eski Türkiye’dir... Dünyada demokrasiden, insan haklarından özgürlük palavralarından dem vuran, mazlumların kanından beslenen ABD insan haklarından söz edebilecek en son ülkedir.   -Türkiye’nin savunma sanayindeki başarılı projelerine son olarak kendi tankının, helikopterinin, siha ve uçaklarının motorlarını yüzde yüz milli teknolojiyle üretmeye başlanıldığı günümüzde ülkemiz üzerinde hamaset planları kırılma noktasına geldi. ABD  sınırlarımızda ve mavi vatanda Türkiye’den izinsiz nefes alamayacak. Özgüveni ve oyun kurucu özelliklere sahip olan Türkiye mavi vatanda, havada, karada, küresel savunma sanayinde Tük Savunma Projeleri akla ziyan projeleriyle düşmanlarına sürprizler yaşatacak... Nükleer Silah tehdidini elinde bulunduran ABD’yi sürprizler bekliyor.