-Bir kimseye kurban kesmenin vâcib olması için, şu şartların bulunması gerekir: -Müslüman olmak. -Hür olmak. -Mukîm olmak. Seferî (yolcu) olmamak. -Fıtır sadakasını vâcib kılan zenginliğe sâhip olmak. -Âkıl ve bâliğ olmak.
-Vekaletname ile yurtdışı ve yurt içinde kurban kesiliyor ilanları, marketlerde “şu fiyata 25 kilo kurban hisseniz garantili ilanları kurban kesme anlayışını zedeler. -Kurban Allaha feda edilir. Sadece eti için, derisi için kesilmesi kurbanı ve niyeti sakatlar. Vekaletname ile yurt İçinde ve yurtdışında parasını ödeyip kurban etini almayan ucuz fiyatlara kurban kestim düşüncesi giderek yayılıyor. Tabi bu uygulamalar arttıkça toplum içinde bu yöntemi kolay bulan, ucuz bulan, kurbanla uğraşmak istemeyen kişiler her yıl katlanarak artıyor. Bu artışla beraber bu dini anlayışı istismar eden stk, cemaat, market vb. anlayışlar artıyor. Bu durum genç nesilde kurban kesme ve kurban anlayışını sulandırarak bu dini görevi zaafa uğratıyor. -Üzerine Kurban kesilmesi vacip olan kişiler kurbanını mümkünse kendi kesmeli, ailecek kurbanı kesmeli, etlerini ayrıştırmayı, komşu ve akrabalara dağıtma geleceğini öğretmeli. Kurbanla uğraşamam diye kurbanının etinden vazgeçerek vekaletle kestirilmesi bu dini anlayışa, niyete ve kurbana gölge düşürür. -Yurt dışında vekaletle kurban kestirmede yurt dışı fiyatları daha cazip diye kurban kestirip etinin orada dağıtılmasını düşünenler özellikle ailesini, akrabasını ve ihtiyaç sahini komşularınıda mağdur ettiğini unutmamalı. -Çok değil yakın geçmişte müslümanların zekatını, fitresini kurban ve derilerini toplayıp bu duyguları istismar eden sözde bir cemaatin bu millete ve vatana neler yaşattığını unutmadık. Amaç ve niyet ibadetten, ticarete kaymamalı! Yoksa Kurban parasını vereyim benim adıma et dağıtın Kurban niyetini eda etmez. Kurbanımız beraetimize vesile olsun. Kurban Bayramımız mübarek olsun.