Bunların akıl Babaları ne diyordu? “Bir yalan söyleyin, bu çok büyük bir yalan olsun, bu yalanı sürekli tekrarlamak sureti ile beyinlere yerleştirin. Belli bir süre sonra bu yalan tüm gerçekleri gölgede bırakır, kitleler arkasından gelir.” Bunların altısı da bu tavsiyenin gereğini yerine getirmiş, hepsi en büyük yalanı söylemek için bir biri ile yarışmış.            Ne diyorlardı? “Siz seçim takvimini belirleyin biz hemen anında adayımızı açıklarız” Yalanmış... Seçim takvimi belli oldu 13 toplantı yaptılar ama bir aday belirleyemediler. Ne diyorlardı? “Önemli olan aday değil, ilkeler. Biz önce ilkeleri belirleyeceğiz. Temel politikalarda anlaşacağız, geçiş sürecinde neler olacağını açıklayacağız, aday işin en kolayı onu bir günde belirleriz. Bizim esas meselemiz kimin aday olacağı, kimin Cumhurbaşkanı olacağı değil. Biz Ülkemizi bu ucube tek adam isteminden kurtarmak için bir araya geldik” diyorlardı. Yalanmış, aday çok önemliymiş ama sürekli bu konuyu halının altına atmışlar.            Ne diyorlardı? “Bizim derdimiz aday değil, biz rejimi değiştirmenin peşindeyiz. Biz görevi anında devredecek, egosu olmayan, devleti bilen sembolik bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz, iki yıl içinde parlamenter sisteme geçeceğiz” diyorlardı. Eğer öyleyse Cumhurbaşkanı sembolik olacak ise bu kavga niye? Demek ki aday önemliymiş, kazanan adayın iki yılda devretmek, sembolik olmak gibi bir niyeti yokmuş. Cumhurbaşkanı olan Beş yıl yetkilerini kimse ile paylaşmadan koltukta oturacakmış.            Ne diyorlardı? “Bu masa dağılmaz, bu masayı dağıtanı millet affetmez, millet dağıtanın saçını başını yolar. Biz kendi menfaatlerimizden de Partimizin menfaatlerinden de feragat etmekten imtina ederiz. Yeter ki biz Millet ittifakı kazansın”. Yalanmış kimin kaç sandalye alacağı kimin hangi koltuğa oturacağı herşeyden önemliymiş. Kısaca bunların hayatı yalanmış. Bunlar yalan Dünyanın yalan siyasetçileriymiş.            Şimdi ne oldu? Ergen aşıklar gibi bir birlerine tirip atıyorlar. İlk gün vurdu kırdı, esti gürlediler, ikinci gün duruldular, üçüncü gün tekrar bir birbirlerine romantik mesaj göndermeye başladılar. Eğer bu kavgada o büyük yalanın bir parçası ise hiç şaşırmam. Zira bu masayı bunlar kurmadı. Masayı kuranlar tıpkı PKK’ya siz kimin silahını bırakıyorsunuz diye paparayı basıp çözüm sürecini dağıttıkları gibi bunlara da siz kimin masasını dağıtıyorsunuz demesi yeterli. Anında hepsi masanın etrafındaki yerini alır. Bu yazıyı 06.03.2023 Pazartesi öğleden önce yazdım. Yazının yazıldığı saatlerde karşılıklı tirip ve mesajlar devam ediyordu. Yazı elinize geçtiğinde tekrar birleşmiş olurlarsa sürpriz olmaz.