YARGI BELİRLİ TEDBİRLER İLE FAAL HALE GELMELİ / 04.05.2020 ÖNEMLİ BİR TARİH GİBİ GÖRÜNMEKTE ?
AVUKAT EYÜP DEMİRER
5 yıl önce
Değerli Okuyucular,
Öncelikle rahmet, mağfiret ve günahlardan arınmak ayı olan mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Rabbim tüm ibadetlerimizi kabul ve makbul eylesin, dualar kabul olsun ve inşallah en kısa zamanda başımızdaki onca büyük sorun bir an önce ortadan kalkarak hayatımız normalleşme sürecine girsin.
Bu yazımızda yargısal faaliyetlerin artık yaşanılan süreçteki ihtiyaçlar göz önüne alınarak belirli tedbirler dahilinde başlatılmasının gerekliliği sebepleri üzerine görüş ve önerilerimi sizler ile paylaşacağım.
Takdir edileceği üzere salgın hastalığın ülkemizde görülmesi ile birlikte bunun hemen akabinde 16 Mart 2020 tarihinden bugün gelinen noktaya kadar yargı Sayın Adalet Bakanımızın açıklamalarında belirttiği gibi Yüzde 95 oranında durmuş bulunmaktadır.
Sadece tutuklu ve acil işler değerlendirme kapsamına alınmakta ancak yaptığımız gözlemlerde de yargı görevlilerinin izinli olması ve arızi görevlendirmeler mevcut olmakla, tutuklu işler kapsamında da değerlendirmelerin normal süreçlerdeki gibi daha geniş kapsamda yapılamadığını, mevcut salgın hastalık etkisinin birçok hususu gölgede bırakıp, menfi etkisini sürdürdüğünü görebilmekteyiz. Ancak bugün geline zaman dilimi itibarı ile 45 günlük oldukça uzun bir zaman diliminde yargı faaliyet yapmamakta, öncelikle sürecin geçmişinden gelen hukuki ihtilafların çözümü bir süre yani Mayıs ayı sonları Haziran ayı başları ve ortaları olmak üzere ertelemeye alınmış, mevcut davaların duruşmaları 2 ay kadar da ertelenmiş, bazı davalarda ise erteleme kararı verilmiş, hangi günlere ertelendiği belirtilmeden ileride yeniden duruşma günü verileceği belirtilerek tutanaklar bu şekilde bağlanmış ve bırakılmıştır.
Yine, bu 2 aya yakın süre zarfında oluşan bir çok hukuki ihtilaf da çözümden uzak kalmış bulunmaktadır. Bu süre zarfında da Aile Hukuku, İcra ? İflas Hukuku, Ticari İhtilaflar, İş Hukuku İhtilafları, Kiralama Hukukuna İlişkin bir kısım ihtilaflar başta olmak üzere bir çok ihtilaf gündeme gelmiş, sürecin belirsizliği ve tüm dünya ile birlikte ülkemizde de oluşturduğu olumsuz etki yargısal ihtilaflar gibi birçok sektörü de içinden çıkılmaz hale getirmiş bulunmaktadır.
Yargısal faaliyetlerin durdurulmuş olması demokratik toplumlarda belirli şekilde zarar oluşturabilecek boyuttadır. Belirttiğim gibi mevcut süreç birçok alana zarar verdiği için oluşan ihtilaflar açısından; gündeme gelmiş olan sorunların çözümü nasıl sağlanacaktır.
Süreci bir kısım insanlar fırsata çevirmeye çalışmakta borçlanmalarını, taahhütlerini ekonomik durumu yerinde olsa da yerine getirmemekte, taahhütlerine salt kendisi öteleme getirmektedir.
Tabi bu taahhütlerin yerine getirilmesi esasen oldukça kolaydır. Ancak nafaka alacağı dışında hiçbir yasal icra işleminin yapılamayacak olması, yeni icrai takip açılamayacak olması gerçek yada tüzel kişilerde böyle bir rahatlığı beraberinde getirmektedir. Burada önemle bir hususu belirtmek isterim ki devletimiz bile devlet alacakları açısından sadece ileri bir tarihe öteleme getirmiş, kamu alacaklarında vazgeçme yada borçların affı hiçbir şekilde yapılmamıştır.