Bitkisel yağlar, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta ve kepeği ayrılmamış un ise E vitamininden zengindir.
Yorgunluk karşıtı besinleri tüketin: Yumurta: Yüksek protein kalitesi, selenyum, çinko, iyot ve demir içeriğiyle her mevsimin en değerli besinidir. İyi bir demir deposudur. Eğer demir eksikliğinin olası sonuçları olan yorgunluk, uykuya eğilim ve halsizlik gibi belirtileriniz varsa bunların ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Ayrıca sağladığı kas aktivasyonuyla daha enerjik hissetmenize katkıda bulunur. Beynin en önemli yapı malzemesi, bir tür vitamin olan ‘kolin’dir. Günde bir yumurta yediğinizde güne zinde başladığınız gibi beyninizdeki kolin oranını artırarak hafıza kaybı ve erken bunama gibi sorunların gelişme riskini de düşürmüş olursunuz. Kefir: İçerdiği probiyotikler (yararlı bakteriler) sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Güçlü bir bağışıklık sistemi de mevsim geçişlerindeki yorgunluğu daha kolay atlatmamızı sağlar. Bilimsel araştırmalara göre probiyotik besinler, vücudumuzda düzenleyici fonksiyonu olan T hücre yüzdesini arttırarak mevsim geçişlerine karşı toleransı yükseltiyor. Ceviz, fındık, badem: İçerdikleri E vitamini, lif, magnezyum ve omega-3 yağ asitleri sayesinde ceviz, fındık ve badem gibi yağlı tohumlar yorgunluğun karşıtı olan besinler arasındadır. Antioksidan etkisi olan E vitamini bağışıklık sisteminin korunmasında önemli bir rol üstlenir. Günde 10 fındık veya 6-8 adet badem veya 3 tam ceviz tüketmek yaz aylarını enerjik geçirmemiz için oldukça önemlidir. Yeşil yapraklı sebzeler: Roka, tere, nane, maydanoz, reyhan gibi taze yeşillikler zengin içerikleri ile iyi birer antioksidan kaynaklarıdır. Yüksek lif oranları ile bağırsak hareketlerini artırırlar. C vitamini içerikleri yüksektir. Potasyum ve folik asit açısından da zengin olan yeşil yapraklı sebzeler yorgunluğu önleyip günü enerjik geçirmemize yardımcı olur. Sofranızda her öğünde koyu yeşil yapraklı sebzelere yer vermeyi ihmal etmeyin. Semizotu: İçerdiği yüksek su oranıyla yazla birlikte artan su ihtiyacını gidermeye yardım eder. Omega-3 yağ asitlerinden en zengin sebze olan semizotu, bağışıklığın güçlendirilmesinde çok büyük önem taşır. Vücudumuzda demir ve kalsiyum depolarının dolu olmasına yardım eder. Sofralarımıza yoğurtlu semizotu salatası yapılabilir veya zeytinyağlı sebze yemeği olarak tüketilebilir. Çilek: Su ve lif oranı yüksek olduğu için hem tok tutuyor hem de kan şekerini hızlı yükseltmiyor. Aynı zamanda vücut yorgunluğunun önlenmesinde de etkili olan potasyumdan ve vücut direncinin artırılmasını sağlayan antioksidanlardan da zengin bir meyve. Düşük kalorisi ve enerji verici etkisiyle beslenme listenizde sıklıkla yer alabilir. Günlük 1 porsiyon meyve olarak 10-12 adet küçük çilek tüketebilirsiniz. Muz: Potasyum kaynağı olması sayesinde kas krampları ve kas güçsüzlüğüne karşı çok etkili olmasının yanı sıra beyin hücrelerinin ölmesini engelliyor. Düzenli olarak gün içerisinde tüketildiğinde beyinde serotonin denilen mutluluk hormonu düzeyini arttırıyor. Karanlıkta salgılanan uykuya geçişi kolaylaştıran melatonin hormonunun salgısını da arttırarak kaliteli bir uyku sağlıyor. Tüm bu besinleri sofralarımızdan eksik etmediğimiz, zinde olduğumuz, bağışıklık sistemimizi koruduğumuz bir yaz olsun! Kucak dolusu sevgilerle, tekrar görüşmek üzere.