Değerli okuyucular,
Görünen odur ki, şikayet müessesi çok fazla işletilmedi.
Zira, iletilse idi, özellikle büyükşehirler ciheti ile birçok sıkıntı hemen sandık başında tespit edilebilirdi.
Ancak, birçok iş sandıklarda iş ve işlemler tamamlanıp, sandık sonuç tutanaklarının İlçe Seçim Kurullarına ulaşması ile ciddiyet kazanmaya başladı.
Yıllarca söyledim, defalarca belirttim. Seçimlerde olmazsa olmaz olan tek gerçek sandık başı iş ve işlemlerinde özellikle sandıklar açıldığında sandık görevlilerinin 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanuna göre sandık sonuç tutanaklarının düzenli şekilde takibi en önemlisi de sandık sonuç tutanaklarının birleştirme esnasındaki sağlıklı sonuçlara ulaşılmasıdır.
10,5 milyon oya sahip İstanbul´da adaylar arasındaki oy farkı ve yüzbinlerce geçersiz sayılan oyun itirazı ve tartışılması hususu özellikle mahalli idareler seçimlerinde her dönemde kendisini göstermiştir, gösterecektir.
Bu sebepler ile tüm resmi sandık görevlileri ve siyasi partilerin temsilcileri olarak ciddi şekilde donanımla yetişmek gerekliliği, yetiştirilmek gerekliliği bir zaruret olarak karşımıza çıkmıştır.,
Bu konuyu içeren birçok bilgilendirme yazımı siz değerli okuyucularımız ile bu köşeden, yine sosyal medya takipçilerim ile de sosyal medya üzerinden de paylaşmış idim.
Seçimden önce de belirtmiştim, bugün tartışılanları öngörmüştüm ancak illa sorun ile karşı karşıya kalınınca dikkate alınıyor.
Bu da maalesef üzücü bir durum.
Her bir siyasi parti hukuken bu hakkını arayacaktır, aramalıdır.
Konuya sadece seçimi kazanıp kaybetmek olarak değil, kaybedilen bölgelerde bile itirazını yapmış olan o siyasi partiye gönül veren, destek veren, oyları ile yanında olan tüm seçmenlerin, parti tüzel kişiliğinin aldığı gerçek ve net oy rakamlarının ortaya konulması yönünde ortaya koymak olacaktır.
Bu durumdan hiç vazgeçilmemelidir.
Sadece başkanlık olarak değil her manada bu itirazlar yapılmalıdır.
Mahalli idareler seçimleri takdir edilip değerlendirileceği bir çok seçim türünü içerisinde barındırmaktadır.
Büyükşehirlerde;
- Büyükşehir Belediye Başkanı,
- Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri,
- İlçe Belediye Başkanlıkları,
- İlçe Belediye Meclisleri ve Muhtarlıklar,
Büyükşehir dahilinde olmayan İl ve İlçelerde;
- Belediye Başkanlıkları,
- Belediye Meclis Üyelikleri,
- İl Genel Meclisi üyelikleri ve muhtarlıklar olmak üzere farklı farklı tercihleri ortaya koymaktadır.
31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde zaten bu yönlü farklılıklar ortaya konulmuş, seçmenlerimiz tercihlerini oldukça farklı değerlendirmeler ile yapmıştır.
Belediye Başkanlıkları noktasında farklı, özellikle büyükşehir belediyesi meclisleri olmak üzere belediye meclisleri noktasında farklı, il genel meclislerinde farklı şekillerde ortaya koymuşlardır.
Bu yönü ile seçmen iradesinde bir kısım dalgalanmalar ortaya koyan bir seçim olarak karşımıza çıkmıştır.
Tüm bu durumlar seçmenlerimizin eğitsel bilinç seviyesinin ciddi manada geliştiğini, her alanda tercihini farklı kullanarak sonuçlara ciddi manada etki yapabildiği gerçekliğini gözler önüne sermiştir. Tabi ki süreçlerin kuşkusuz en etkin göstergeleri sonuçlara yapılan itirazlar üzerinde yoğunlaşmıştır.
Hep söyledim yine söylüyorum, defaten ve özellikle belirttiğim gibi, ikametgahın objektif ve subjektif kıstasları olan gerçek iki temel konuya uyarlı olarak ve gerçek ikametgah nezdinde oy kullanılmasının temini sağlanmalı, oylar kullanılır iken buna göre seçmen tarafından sandığa gidilmelidir. Maalesef milyonlarca büyükşehir oyu, kırsalda muhtarlık oylarına resmen kurban edilmiş, sonuçlar çıkmaza girmiş ve süreç tüm siyasi partileri, yöneticileri ve her bir vatandaşımızı endişeye sevk etmiştir.
Yerel seçimlere doğru gelişen tüm süreç, seçim süreci ve seçimden sonraki süreçlerini topyekün ortaya koyan değerlendirmelerde bulunmaya çalıştık. Katkı sağlamasını temenni ederim. İlerleyen süreçlere dair yeniden gündeme dair yorum ve yazılarımız ile sizler ile fikirlerimizi, görüşlerimizi, bilgilerimizi paylaşacağız.
Kalın sağlıcakla?