Aydın DELİKTAŞ
Sivas Arı Yetiştiricileri Birliğinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin’in yanı sıra çevre illerin birlik başkanları ile çok sayıda arı yetiştiricisi katıldı.
150 BİN HANELİK GÜCE SAHİBİZ
Programda konuşan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, Türkiye’deki arı varlığı hakkında bilgi vererek, “Ülkemizde 3.900 adet endemik olmak üzere yaklaşık 10.000 doğal bitki türü bulunmaktadır. Bu bitkilerin yaklaşık 500’ü bal vermektedir. Dünyada bulunan 27 bal arısı alt türünün 6 tanesinin ülkemizde bulunması ülkemizi gen kaynaklarının merkezi haline getirmektedir. 9 ay arıcılık faaliyetlerine devam edilebilmesi en önemli avantajlarımızdan birisidir. Sahip olduğumuz flora ve arı ırk ve ekotip zenginliğimiz sayesinde ülkemiz, 8,9 milyon koloni, 95.386 arıcılık işletmesi ve 118.000 ton bal üretimi ile dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birincil arı ürünü bal olsa da; bal dışında, yaklaşık 350 ton polen, 9 ton propolis, 10 ton arı ekmeği, 4 tona varan arı sütü üretilmektedir” diye konuştu.
BALLARIMIZI KİMLİKLENDİRİYORUZ
Şahin, balların kimlik kazanması için çalıştıkları belirterek, “Ülkemizde üretilen bal başta olmak üzere tüm arı ürünlerinin dünya pazarında hakettiği yere gelmesi için ve ülkemizde üretilen balların parmak izlerini oluşturmak adına Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği olarak projeler, çalışmalar yapmaktayız. 2015 yılında yaptığımız Türk Çam Balının Kimliklendirilmesi Projesi ile anavatanı olduğumuz çam balımızın tüm dünyaya tanıtılmasının önü açılmıştır. Çam balıyla başlayan ballarımızın kimliklendirilme süreci 2020 yılında Monofloral Ballar Projesi ise devam etmiş; kestane, geven, narenciye, pamuk ve ayçiçeği ballarımızın parmak izi bileşenleri çıkarılmıştır. Meşe ve lavanta ballarının kimliklendirilmesini amaçlayan projemiz de halen devam etmektedir” dedi.
BAL ÜRETİM ALANLARIMIZ YETERSİZ
Bal üreticilerinin yaşandığı sorunlara da değinen Şahin, “En büyük sorunlarımızdan biri bal üretim alanlarımızın yetersizliğidir. Dünyada kilometrekareye ortalama 0,8 kovan düşerken; ülkemizde 11,3 kovan düşmektedir. Kilometrekareye düşen kovan sayısının yüksek olması flora kaynaklarından yeteri kadar yararlanamamasına sebep olmaktadır. Ülkemizde arılı kovanlarımız arttığı halde kovan başına bal verimi düşmektedir. Üretimde arıcılarımızın yaşadığı sorunlar, üretim alanlarımızın yetersizliği ile başlamakta, arı sağlığında ruhsatsız ilaçların kullanımı, arıcılık yapılan alanlarda tarım ilacı kullanımı ile devam etmektedir. Ülkemiz arıcılığının %75-80’lik dilimi gezginci arıcılık üzerine kuruludur. Gezgincilik yapan arıcılarımız gittiği her bölgede üretim yaparken aynı zamanda ücretsiz olarak tarım ve hayvancılık sektörü için polinasyon hizmeti de vermektedir. Her yıl arıcımız ülkemizde 15-20 bin km yol kat ederek gezginci arıcılık sürecini tamamlamaktadır. Bu arıcılarımız, tarım hayvancılık ve meyvecilik sektörü için karşılıksız polinasyon hizmeti vermektedir. Bu süreçte arıcılarımız, arılarımızın bu hizmetleri dolayısıyla hiçbir karşılık almadığı gibi maalesef sorumsuz ve sınırsız bir şekilde yapılan ilaçlamalar nedeniyle de her yıl binlerce arılı kovan yok olmaktadır. Diğer taraftan, artan akaryakıt, işçilik, ilaç, bakım ve besleme masrafları gezginci arıcılara artı bir gider olarak yüklenmektedir” ifadelerini kullandı.
1 KİLO BALIN ÜRETCİYE MALİYETİ 127 LİRA
Ülke genelinde yaşanan yüksek enflasyon ve ekonomik sorunların arı üreticilerini de etkilediğini igade eden Şahin, “Her yıl olduğu gibi 2023 yılı için de TAB olarak bir bal maliyeti hazırlayarak temmuz ayının başında kg başı maliyetin 117,76 TL olarak ilan etmiştik. Ancak temmuz ayında asgari ücrete %34 ve akaryakıta %70 civarında zam gelmesi tüm sektörlerin olduğu gibi bizim de maliyetlerimizi arttırmaktadır. Temmuz ayında yapılan bu zamlardan sonra kilogram bal maliyeti 127,21 TL olarak güncellemek durumundayız. Bahsi geçen rakam maliyet rakamı olup 200 kovan üzerinden hesaplanmıştır. Arıcılarımızın işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için, maliyetler üzerinde kazanç elde etmeleri gerekmektedir. Maliyet fiyatının altında bal alımı yapılması arıcılık sektörünü çıkmaza sürükleyecektir. Bu noktada arıcılarımızın ve Birlik Başkanlarımızın duyarlılık göstererek, bu fiyatı baz almalarını, tüketicilerimizin de bu maliyet fiyatını dikkate alarak, bal alırken maliyet fiyatı altında satılan ürünleri almamalarını rica ederim” dedi.
SANAYİCİLER DENETLENMELİ
Üreticilerden bal alan sanayicilerin bu balları çok yüksek kar marjıyla vatandaşa sattığını vurgulayan Şahin Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerini göreve davet ederek, “Bugüne kadar kilosunu 50-60 liradan alan sanayiciler, balı marketlere kat be kat fazla fiyatlarla veriyorsunuz. Buradan Ticaret Bakanlığına sesleniyorum. Bizleri kontrol ettiğiniz kadar biraz da sanayicileri kontrol edin. Yüzde 400’lük bir karla tüketiciye verilen bu durum kimin vicdanına sığar? Burada mağdur olan dağ başında yılanla akreple yaşayan arıcıdır. Bunun için Ticaret Bakanı ve sanayicilere, market sahiplerine, sesleniyorum. Biraz az kazanacaklar. Vatandaşı ve üreticiyi de düşünecekler” diye konuştu.
SivasEkspres Sivas son dakika Ekspres Son dakika Ekspres Gazetesi
Editor : Yunus BUDAKTAŞ