Bayburt'ta yaşayan Ramazan Gülsüm, evinin bitişiğine kurduğu 10 metrekarelik atölyede inşaat atığı taşlardan kentin tarihi mekanlarının minyatürünü tasarlıyor.
Galer Mahallesi'nde ikamet eden 53 yaşındaki Gülsüm, çocuk yaşlardan itibaren babasıyla gittiği gurbette yıllarca taş işçisi olarak çalıştı.
Ülke genelinde birçok çok cami, köprü ve çeşme gibi yapıların hem restorasyonunda hem de yapımında görev alan Gülsüm, Bayburt Belediyesinin taş ve marangoz atölyesinde de 12 yıl görev yaptı.
Geçen yıl emekli olduktan sonra zamanını değerlendirmek isteyen Gülsüm, evinin bitişiğine atölye kurdu.
Gülsüm, atıl durumdaki Bayburt taşını toplayarak kentin simgelerinden Tarihi Saat Kulesi, Bayburt Kalesi, Ulu Cami, Şehit Osman Türbesi gibi yapıların minyatürünü hazırlıyor.
Çivi, bıçak, çekiç ve törpü gibi aletlerle taşlara şekil veren Gülsüm, Bayburt'un yanı sıra yoğun talep dolayısıyla çevre illerdeki bazı tarihi yapıların da minyatürünü üretiyor.
"Hedefim, tüm illerin simge yapılarının minyatürünü Bayburt taşından yaparak sergilemek"
Ramazan Gülsüm, 15 yaşında babasının yanında başladığı taş işçiliğinde zamanla ustalaştığını söyledi.
En son Bayburt Belediyesinin taş ve marangoz atölyesinde çalıştığını dile getiren Gülsüm, kente gelen misafirlere burada ürettiği minyatürlerin hediye edildiğini belirtti.
Emekli olduktan sonra atölye kurduğunu ifade eden Gülsüm, "Bayburt'un tarihi simgelerini atık taşlarla canlandırmaya çalışıyorum. Şu anda Bayburt'ta resmi dairelerde ya da iş yerlerinde genellikle benim yaptığım minyatürlerden görebilirsiniz. Eskiden çok talep olmuyordu ama şu anda çok fazla talep var. Bazen yetiştiremediğim siparişler oluyor." dedi.
Birçok tarihi yapının minyatürünü hazırlayabildiğini dile getiren Gülsüm, "Hedefim, tüm illerin tarihi simge yapılarının minyatürünü Bayburt taşından yaparak sergilemek. İnşallah ömrüm yeterse bunu düşünüyorum. Eskiden saat kulesini üç günde yaparken, şimdi rahatlıkla günde birkaç tane yapabiliyorum ama cami yapmak en az bir haftamı alıyor." diye konuştu.
"Vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum"
Gülsüm, çocukluktan beri aşina olduğu için taşı kolay işleyebildiğini ancak bunun için sabır gerektiğini vurguladı.
Taş oymacılığının dikkat gerektiren bir iş olduğunu anlatan Gülsüm, şunları kaydetti:
"Bunu yapacak kişinin kendini vermesi lazım. Gençlerin kahve köşelerinde vakit geçirmesinden ziyade böyle şeylerle uğraşıp evlerine ekmek götürmesini isterim. Bayburt taşı yumuşak bir taş, dolayısıyla işlemesi de kolay oluyor. Sökülmüş yapıların atık taşlarından alıp makineyle kesip en son bu hale getiriyorum."
Gülsüm, çalıştığı zaman huzurlu olduğuna işaret ederek, "Vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bir yapıyı tamamladığım zaman, bir ürün ortaya çıktığı zaman bana çok büyük mutluluk veriyor. Çok zevkli bir iş, zaten hevesim olmasa yapamazdım." dedi.
Editor : Anadolu Ajansı