Sivas 4 Eylül Sanayi Sitesi'ndeki atölyesinde el yapımı bağlama imal eden İyidoğan, ilkokul ikinci sınıfa giderken yıldırım çarpması sonucu konuşmada sıkıntı yaşadığını, türksöyleyince dil tutukluğu olmadığını gören babasının ilk sazını almasıyla bağlama tutkusunun başladığını söyledi.
El emeği ilk sazını çocuk yaşta yaptığını belirten İyidoğan, kişinin sesine özel, hiç yapıştırıcı kullanmadan bağlamalar yaptığını dile getirdi.
İyidoğan, bağlamaları tamamen el emeğiyle yaptığına değinerek, "Saz yaparken işlevini kaybeden yaşlı ağaçları, meyve vermeyen dut ağaçlarını buluyoruz. İçini oyuyoruz, kurumaya bırakıyoruz, saplarını takıyoruz. Bazen yaprak yapıyoruz, bazen oyma yapıyoruz. Burada önemli olan kişi. Kime göre sazı yapıyorsunuz? Türkiye'de satılan bağlamaların yüzde 90'ı yanlış çünkü ben bağlamanın kişinin sesine özel olması gerektiğini düşünüyorum. Saz bir demdir, asıl olan sözdür, atalarımız bunu hep söylerlerdi." diye konuştu.
- "Bu sene ABD'ye 6-7 saz gönderdim"
Atölyesinde gece gündüz demeden çalışarak ayda 10-15 saz yaptığını dile getiren İyidoğan, "Bu sene ABD'ye 6-7 saz gönderdim. Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda ve İran başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine de gönderiyorum." dedi. İyidoğan, şunları söyledi:
"Ben gelenekçiyim, düzenimi hiç bozmadım. Sazları tamamen elde yapıyorum ve çok büyük keyif alıyorum. Bazen bana 'sazları yaptığın zaman çatlak oluyor' diyorlar, o bir yaradır, yarası olmayanın yari olmaz diyorum. Aşık Veysel 'dert çekmeyen, derdin kıymetini bilemez' diyor ya. Sazı insan gibi görüyorum, her sazın da bir sesi olduğunu düşünüyorum."
Ömrü yettiğince ve sağlığı elverdikçe saz yapmaya devam edeceğini ifade eden İyidoğan, bağlama imalatını hiçbir zaman ticaret gibi görmediğini belirtti.
Atölyesine gelenlere Aşık Veysel'in eserlerini seslendirerek mini konser veren Şentürk İyidoğan, ünlü ozanı vefatının 49. yılında andı.
