Kış dönemine geçişle birlikte hayvanlarda da viral enfeksiyonların görülebileceğini söyleyen Akgün Ergül; "Tabi artık kış dönemine geçiş sağlıyoruz. Havaların özellikle İç Anadolu'nun kimliğinde bir anda soğuması ve özellikle geceyle gündüz arasındaki sıcaklık farkının çok olmasıyla birlikte büyükbaş hayvanlarda da diğer canlılarda da ister istemez bir takım hastalıklara daha yatkın bir hale gelmiş oluyorlar. Özellikle de bu dönemlerde solunum yolu hastalıkları aynı insanlarda olduğu gibi yani gribal gerek bakteriyel gerek viral kökenli birçok enfeksiyonlar da bizim canlarımıza yani beslediğimiz hayvanlarda görülmektedir. Tabi burada dikkat edilecek en önemli husus, özellikle bu dönemlerde besici arkadaşlarımız yetiştiricilerimiz artık ahırlarına da hayvan almaya başlıyorlar. Gerek şehir dışındaki pazarlardan gerek de Kayserimizdeki pazarlardan. Tabi burada hayvanların yola bağlı olmuş olduğu, yaşamış oldukları stres bir bölgeden bir bölgeye nakilleri ve buradaki birçok taşınabilecek hastalık risklerine karşı da önlem ve tedbir almak gerekiyor.
Öncelikle bu canlılarımızı iklim değişikliğinden korumak için özellikle de solunum yolu hastalıklarına karşı koruyucu aşılamalarımız, programlarımız olmaktadır. Bunu tüm klinisyen arkadaşlarımızdan temin edebilirler. Oraya gittiklerinde işte hayvanlarla ilgili şikayetlerini anlattıklarında yeni bir ortama gelmiş olan o canlının aşılama uygulamaları yapıldığında böylesi bir hastalık riskini en minimuma indirmiş olmaktayız” dedi. Ergül, hava soğukluğu dışında hayvanların alındığı kapalı ahırların da bir takım hastalıklara sebep olabileceğini söyleyerek, “Tabii bu sadece solunum yolu hastalıklarıyla birlikte de değil hayvanların artık havanın soğumasıyla birlikte kapalı ahırlara girmesiyle, meradan artık kapalı ahırlara girmesiyle de birtakım hastalıklar olmakta. Buna bağlı olarak da yetiştiricilerimiz hayvanların paraziter mücadelelerini özellikle yaparlar ise hem hayvanların kendilerine hem de kapalı ahıra girdikleri o bölgenin mücadelesini yaptıklarında bu önümüzdeki kış dönemini daha rahat daha sağlıklı ve hayvanlarında daha sağlıklı bir şekilde de etkilerini göreceklerdir. Onun için onlar hassas. Yetiştirici arkadaşlarımızla çalışmış oldukları hekimlerle diyaloğa girdiklerinde önümüzdeki dönemi daha rahat bir şekilde atlatmış olurlar” ifadelerini kullandı.
"Tüm canlılar bizimle aynı tabiat içerisinde yaşıyor"
Tüm canlıların aynı tabiat içerisinde yaşadığını söyleyen Akgün Ergül, sözlerine şu şekilde devam etti; “Tabi 4 Ekim Dünya Hayvanlar Günü’nü de bu kapsamda değerlendirecek olursak, bizim sahipsiz hayvanlarımız, sokaktaki ve evde beslediğimiz aslında bu tabiatın, doğanın içerisinde hem insanlar hem de ekosistemdeki tüm canlılar bir arada yaşıyoruz. Sadece aslında bugün için değil, mesela kuduzdan bahsedecek olursak bunun da belirli periyotlarla tüm canlılara uygulanması lazım. Gerek sahipli gerekse de sahipsiz hayvanlar olsun. Bunun için sadece 4 Ekim değil, tüm zamanlarda sahipli sahipsiz tüm canlıların bizlerle aynı doğa içerisinde, aynı yaşam içerisinde yaşadığını da buradan bir daha vurgulamak istiyorum.”
(İHA)
Editor : İhlas Haber Ajansı