Yılmaz, Sivas´ın Kangal ilçesinin Kocakurt köyünde Esma-Mehmet Balı Cemevi´nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, çocukların hangi toplumda gözlerini dünyaya açarsa o toplumun ulaştığı kültür birikiminden yararlandığını ve onu sahiplendiğini söyledi.
Toplumun kültür dokularında geçmiş nesillerin alın terinin, tutum ve davranışlarının, siyasi inançlarının, dini ve ahlaki anlayışının, dili ve geleneğinin izleri bulunduğunu belirten Yılmaz, "Kültürün muhtevasını nesilden nesile aktarmak, zenginleşmesini sağlamak ve gelişimi için elverişli ortamı sağlamak eğitimin görevidir." diye konuştu.
İnsanın kendi potansiyelinin en üst düzeyine çıkmasının, insanların önem verdiği ihtiyaçlarının doğru ve yeterli bir şekilde karşılanmasına bağlı olduğunu dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu ihtiyaçlardan biri de inanç özgürlüğüdür. İnanç su gibi, ekmek gibi kutsal ve en az onlar kadar bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacın doğru kaynaktan karşılanması kişiyi, toplumu huzurlu kılar ve kişi ile toplumun gelişmesi için de gerekli ve yeterlidir. Bu çerçevede devlet olarak vatandaşların inançlarına yönelik ihtiyaç ve taleplerini karşılamak yöneticilerin öncelikli gelen görevi ve sorumluğudur. Bu ülkede yaşayan her vatandaşın birlikte yaşadığı insanların inancını, kültürünü, değerlerini bilmesi ve birbirini tanıması barış içinde kardeşçe bir arada yaşamanın unsurudur. Bu amaçla din kültürü ve ahlak dersinde vatandaşlarımızın inançlarının, değerlerinin esas unsurlarının öğrencilerimize öğretilmesini amaçlıyoruz. Herkes bu ülkede inancıyla mutlu ve barışık yaşasın istiyoruz. Öğrencilerimizin Hz. Peygamber´i ve onun ehlibeytini tanımasını istiyoruz.
Ehlibeyt yolunda Alevi kardeşlerimiz ülkemizin birlik ve beraberliğin çimentosudur. Ülkemizin barış ve huzuruna, milli birlik ve bütünlüğüne katkısı nedeniyle tüm can kardeşlerime teşekkür ediyorum. Yaşadığımız çağda düşünce ve kültür farklılıkları birer zenginliktir. Peygamber Efendimizin yaşadığı dönemde Müslümanlar arasında ayrılık, gayrılık, dini hükümler konusunda farklı yorumlar yoktu. Onun vefatından sonra İslam toplumunda değişik yorumlar doğal olarak ortaya çıktı, bu da doğaldır. Müslümanlar arasındaki farklı yorumların birçok nedeni de vardır ve birçok problemin çözülmesine de neden olur. Bu bakımdan genelde rahmet olarak kabul edilir."
- "Dindaş ve kardeşiz"
Bakan Yılmaz, "Yüzyıllardır bir arada yaşayan Aleviler ve Sünniler olarak dindaş ve kardeşiz. Ülkemizdeki Alevilerle ilgili sorunlar sadece Alevileri, Sünnilerle ilgili sorunlar da sadece Sünnileri değil, hepimizi ilgilendirmektedir çünkü bizler gerçekten bir vücudun parçaları gibiyiz. Bir organdaki sıkıntıya bir diğerinin ilgisiz kalabilmesi mümkün değildir. Bu anlayışla sorunlarımız var ama birlikte çözeceğiz." ifadelerini kullandı.
İnanç ve düşünceler arasındaki benzer ya da farklı yönlerin doğru olarak öğrenildiğinde karşılıklı iletişimin daha çok artacağını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Alevi, Sünni kardeşlerimiz birbirini olduğu gibi tanıyacaktır. Ancak bu hedefe sadece okul programlarıyla ulaşabilmek de mümkün değildir. Bu konuda başta anne ve babalara, eğitimcilere, aydınlara, kanaat önderlerine, din görevlilerine, Alevi vakıf ve dernek mensuplarına, cemevlerimize kısacası milletimizin her kesimine büyük sorumluluk düşmektedir. Alevi kardeşlerimizin sorunları bizim sorunlarımızdır. Bunu inanarak canı gönülden söylüyorum. Bu sorunları birlikte çözeceğiz. Kanaat önderleri ile düzenlediğimiz Alevilik çalıştaylarının da bir amacı budur. Bu ülkede hiç kimse inancı, düşüncesi ve yaşam tercihinden dolayı dışlanıp ötekileştirilmeyecektir."
- Aysel Tuğluk´un annesinin cenazesinde yaşanan olaylar
Yılmaz, eski milletvekili Aysel Tuğluk´un annesinin cenazesinde yaşananlara ilişkin ise şunları söyledi:
"O çirkin olay da ötekileştirmeye, dışlaştırmaya yol açmamak için kınamamız gereken bir eylemdir. Hiç kimse ´ben sizden farklıyım´ demekle ötekileşmez. Ne zaman ´ben sizden farklıyım´ diyene ´evet siz bizden farklısınız´ denildiğinde işte o zaman ötekileşme ve farklılaşma başlar. Çanakkale´de, Milli Mücadele´de ve demokrasinin kesintiye uğratılmak istendiği dönemlerde bu milletin bütün fertleri olarak nasıl bir araya geldik ve birlikte mücadele ettik ve bu devleti birlikte kurduysak bundan sonra da bu ülkede kardeşçe ve barış içerisinde diğer inanç gruplarıyla yaşayıp bu ülkeyi çağdaş uygarlık seviyesi üzerine çıkaracağız, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın."
Türkiye´nin bir cennet, herkesin bu güzel ve büyük ülkenin eşit vatandaşları olduğuna işaret eden Yılmaz, "Büyüklüğümüzü ve gücümüzü sahip olduğumuz değerlerimize ve özellikle de beşeri sermayemize borçluyuz. Yaşadığımız coğrafya hepimizi bağrına bastı, bu güzel ülkede barış ve huzur içinde yaşamak ortak irademizdir. Bu irade doğrultusunda dayanışmamızı artırmamız hepimizin ortak görevidir." diye konuştu.
Atatürk´ün bu ülkenin ortak değeri olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, yeni müfredattan Atatürk´ün çıkartıldığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Yılmaz, ilkokul birinci sınıftan 8. sınıfa kadar Atatürkçülük dersi bulunduğunu sözlerine ekledi. (AA)
Editor : Haberpanelim