SBTÜ Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy ve ekibi, ana vatanı Uzak Doğu olan soya bitkisinin farklı türlerini Güney Kore'den Sivas'a getirtti.
Karaköy ve ekibi, fakülte bünyesindeki Tarımsal Ar-Ge Merkezi'nde deneme ekimlerini yaptıkları erkenci soya tohumlarının morfolojik gelişimlerinin oldukça iyi düzeyde olduğunu gözlemledi.
Prof. Dr. Karaköy, bu yıl yaşanan kuraklık ve soğuk hava nedeniyle bölge çiftçisinin ekonomik getirisi yüksek farklı ürün arayışına girdiğini belirterek, "Özellikle bu yıl buğday ve tahıl yetiştiren çiftçilerimizin ekinleri nisan ve mayıs ayında yağış alamadı. Buna ilave mayıs ayının ikinci haftasında etkili olan soğuk hava da ekinlere zarar verdi. İkisi birleştiğinde de çok ciddi bir verim kaybı söz konusu oldu." dedi.
Endüstriyel bitkiler sınıfında yer alan, dünyada çok fazla kullanım alanına sahip soya bitkisinin farklı genotiplerini araştırmak istediklerini anlatan Karaköy, "Toplamda 400 tane genotip getirdik ama bu genotipler arasında buraya uygun olabileceğini düşündüğümüz erkenci özelliğe sahip 65'inin tohumlarını arazimizde ektik ve yetiştiriyoruz. Bunların tabi gerek DNA düzeyinde gerekse arazi koşullarında morfolojik olarak gelişimlerini gözlemliyor, bunlarla ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz." diye konuştu.
"Tescile kadar götürmeyi hedefliyoruz"
Karaköy, hasat zamanına kadar bitkinin boyunu, bakla ve tane sayısını takip edeceklerini dile getirerek, "Ardından içlerinde bizim iklim koşullarımıza uyum gösterebilen, ekonomik anlamda bir değere sahip olabilecek kadar ürün veren genotipler varsa bunları ilerleyen dönemlerde tescile kadar götürmeyi hedefliyoruz." ifadesini kullandı.
İç piyasada sanayi sektöründe çok fazla soya ihtiyacının olduğunu vurgulayan Karaköy, şöyle devam etti:
"Çok ciddi bir soya ithalatımız var. Bu ithalatın bir miktar önüne geçebilirsek, buradaki çiftçimize de alternatif bir baklagil bitkisi olarak soyayı sunabilirsek, bölgemiz çiftçisine ve memleketimize çok büyük bir hizmet etmiş olacağız."
Karaköy, Ar-Ge merkezinde soya haricinde buğday, arpa, nohut, yem bezelyesi, kenevir, börülce, fiğ, fasulye, ayçiçeği ve mısırın farklı genotiplerinin deneme ekimlerinin de yapıldığını sözlerine ekledi.
