HABER MERKEZİ
Eğitimin hiçbir zaman bitmediğini beşikten mezara kadar olduğunu savunan Abdurrahman Gürbüz, “Beşikten mezara kadar eğitimin gerektiğine inananlardanım o yüzden de devam ediyorum. Okumak çok güzel, okumayı severim, okulda olduğumda kendimi daha genç daha zihinde yenilenmiş hissediyorum” ifadelerini kullandı.
“GAZETECİ OLMAK İSTİYORUM”
Gazeteciliğin kendisine en yakın meslek olduğunu düşünen Gürbüz, “Gazetecilik bölümünü seçmemdeki neden, karakterim ve kişiliğime en yakın mesleğin bu olduğunu düşündüğüm için bu bölümü tercih ettim. Şuan çalışıyorum tabi ki okul bittikten sonra gazetecilik yapmak istiyorum. Yerel gazetelerde başlayıp güzel bir yerlerde olmayı isterim” diyerek öğrenim hayatından sonra gazeteci olmak istediğini dile getirdi.
“BABALARI GİBİYİM”
Öğrencilerin kendisine bir baba gibi sevecen davrandığını kendisinin de onları evlatları gibi gördüğünü söyleyen Gürbüz, “Öğrencilerin yaklaşımları olumlu, hepsiyle muhabbet ediyoruz. Sınıfta bir arkadaşımız var babası 1981 doğumlu, ben 1978 doğumluyum babasından bile büyüğüm. Güzel bir durum bu öğrencilerin arasında yetişkin biri olarak benim hoşuma gidiyor ve belki bu durum öğrencileri daha çok motive edecektir. Bu yaşta insanlar gelip okumaya çalışıyor, bizde daha çok gayret göstermeliyiz gibisinden daha çok motive olacaklarını düşünüyorum ” dedi.
“İSTEYİNCE HER ŞEY OLUYOR”
Öğrencilerin çok zor şartlar altında okuduğunu söyleyen Gürbüz kendisinin de zor şartlar altında mücadele ancak pes etmemek gerektiğini şu ifadelerle aktardı: “ADÜ, fiziki şartları iyi ancak içerik olarak biraz daha donanımlı olabilirdi. Bu onlara engel olmamalı her zaman her daim okusunlar araştırsınlar, bol bol kitap okusunlar, boş boş işler ile uğraşmak yerine aktiviteler ile uğraşsınlar, kendilerine hobiler edinsinler. Ben Nazilli’den geliyorum. Bir araç ile geliyorum, hem iş hem okul zor oluyor tabi ki. Sabah 6’da kalkıyorum okula geliyorum sonra işe gidiyorum, o biraz yoruyor fakat isteyince her şey oluyor”
