Demet KARAKUŞ
Erzurum'da başlayan İmza Günü etkinliği Sivas'taki PrimeMall Alışveriş Merkezinde sona erdi. Bir çok ilde kitapların tükendiği etkinlikte, Kartoğlu vatandaşlarla yakından ilgilenerek fotoğraf çektirdi. Çocuklara özel ilgi gösteren genç yazar, gittiği illerde yoğun ilgi gördü.
Genç ve yetenekli yazar Kartoğlu, imza gününde kitaplarını imzalayarak okurlarıyla keyifli sohbetler gerçekleştirdi. Bu özel etkinlik, alışveriş merkezlerinin kısa sürede kitap severlerin buluşma noktasına dönüşmesini sağladı.
Kartoğlu, gazetecilere heyecanla Kars'tan yola çıktığını sırasıyla Erzurum, Gaziantep, Konya, Diyarbakır, Adana, Kayseri, Malatya, Mersin ve Sivas'ta İmza Günü etkinliği düzenlediğini söyledi. Gittiği her şehirde büyük ilgiyle karşılandığını anlatan Kartoğlu, imza törenine gelerek kendini bağrına basan herkese teşekkür ettiğini ifade etti.
Kitaplarının özetleri şöyle:
- "Her Şey Bir Öğretmeni Sevmekle Başlar"
Herkesin sevdiği köy öğretmeni İhsan Kartoğlu bu kitabında bizimle kendi deneyimlerini paylaşıyor. Çocukluğundan öğretmenliğe, öğretmenlikten şimdiye uzanan yolda başından geçen olayları trajikomik bir üslupla aktarıyor. Böylece bizi hem hisleneceğimiz hem de gülümseyeceğimiz bir yolculuğa davet ediyor.
"Yolculuk boyunca karşımıza pek çok durak çıkıyor, Çayeli sokakları, okul yılları, Kars’ın Okçuoğlu köyü ve birbirinden farklı, birbirinden değerli ilkokul öğrencileri… Ancak bu yol sadece çiçeklerle bezeli değil. Kartoğlu’nun çektiği çeşitli zorluklar da var. Ne var ki atılan kahkahalar çatılan kaşlardan, tokalaşan eller sallanan parmaklardan katbekat daha fazla. Hiçbir çıkar gözetmeden kendini öğrencilerine vakfeden, gizledikleri yaptıklarından fazla olan, sosyal medyadaki paylaşımları yüzbinlerce insan tarafından takdirle karşılanan fedakâr öğretmen İhsan Kartoğlu’na kulak verin. Çünkü “Her Şey Bir Öğretmeni Sevmekle Başlar” sadece bir kitap ismi değil, o aynı zamanda bir yaşam felsefesi!"
- "Takla Bunları Kafana"
Köy okullarında pek çok öğrencinin kalbine dokunan İhsan Kartoğlu’ndan gerçek hayattan ilham alınmış bir hikâye! Al Yanak’ın en büyük hayali, bir taklacı güvercine sahip olmaktı. Bir gün penceresine bir güvercin kondu. Duaları kabul olmuştu! Füfü adını verdiği bu güvercini hemen çalıştırmaya başladı ama güvercin bir türlü takla atamadı. Çalışkan, “Daha çok çalıştırmalısın.” dedi. Bilge, “Doğru şekilde çalıştırmalısın.” dedi. Oyuncak, “Oyunla öğretmelisin.” dedi. Her yöntemi deneseler de güvercin bir türlü takla atmıyordu. Al Yanak bu duruma çok üzüldü. Günden güne morali bozuluyordu. En sonunda öğretmenine danışmaya karar verdi. Peki ya öğretmeninin verdiği tavsiye işine yarayacak mıydı?"
