Hatice KOYUNCU YİĞİT
Hacamatın küçük ve yüzeysel kesiklerin atılması disiplinine dayandığını belirten Uzm. Dr. Yerliyurt, “Halk arasında ‘hacamat’ olarak da tanımlanan kupa tedavisi; uzun yıllardır özellikle ağrı tedavisinde uygulanan geleneksel yöntemlerden biridir. Özel olarak tasarlanmış kupaların uygulama bölgelerinde vakumlanarak bekletilmesi ve sonrasında küçük ve yüzeysel kesiklerin atılması disiplinine dayanmaktadır. Kesik atılması sonrasında bölgeler tekrar kupa aile kapatılmakta ve kanın vücuttan dışarı atılması sağlanmaktadır. Deri ve derialtında biriken vücuda zarar veren ağır metallerin, toksik maddelerin özel vakumlu kupalar ile vücut dışına alınma işlemidir” dedi.
Hacamat tedavisi olanların soğuk algınlığı ve grip olma olasılığının oldukça düştüğünün altını çizen Uzm. Dr. Yerliyurt, hacamat işleminin genel faydalarını şu şekilde sıraladı:
“Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırır. Kanda birikmiş ağır metal ve toksinlerin atılmasını sağlar. Ödemleri çözer. Kan üretimi ile görevli organları uyarır. Ağrıları giderir. İleride oluşabilecek muhtemel hastalıkların önlenmesinde etkilidir. Metabolizmayı düzenleyerek bağışıklığı güçlendirdiğinden düzenli yaptıranlar, çok sık grip ve soğuk algınlığına yakalanmaz.”
Auriküloterapinin (Fransız Kulak Akupunkturu) kulak kepçesinin tedavi amacıyla kullanılması olduğunu belirten Uzm. Dr. Yerliyurt, “Auriküloterapi, Dr. Paul Nogier tarafından keşfedilmiş ve geliştirilmiş bir tıbbi tekniktir. Dünyada “Fransız Kulak Akupunkturu” adıyla da bilinmektedir. Kulak kepçesinin kendisine özgü reaktif özelliklerini kullanır. Kulak hem gözlemlediğimiz bir gösterge panosu (tanı) hem de hastalık üzerinde hareket edebileceğimiz bir kontrol yeridir. Kulak derisinde bazı noktalar, çeşitli şekillerde uyarılarak, vücutta çeşitli yanıtlar oluşturulur” dedi.
Fransız Kulak Akupunkturunun fayda gösterebileceği hastalık gruplarını sıralayan Uzm. Dr. Murat Yerliyurt sözlerini şöyle tamamladı:
“Fransız Kulak Akupunkturu ağrı tedavilerinden gastrointestinal sistem ve metabolizma hastalıkları, nörolojik, psikiyatrik, romatolojik, jinekolojik, kulak burun boğaz ve göğüs hastalıklarına kadar pek çok alanda fayda gösterebilmektedir. Bu yöntem, migren, aşırı kiloluluk (Obezite), diyare, kabızlık, safra kesesi taşları, kolit, siyatik, omuz ağrıları, kas iskelet sistemi ağrıları, sigara bağımlılığı, astım gibi şikayetleri olan hastalara tavsiye edilebilmektedir.”
Editor : Haberpanelim