DEMET KARAKUŞ
Halk arasında grip olarak bilinen İfluenza virüsü vakalarında artış yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Elazığ’da genç bir hemşirenin grip olmasının ardından organlarının iflas etmesi sonucu hayatını kaybetmesi vatandaşları da endişelendirdi. Sivas Ekspres Gazetesi olarak Numune Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Murtaza Öz’den gribin ölüm riskini ve korunmanın yollarını öğrendik. Doktor Öz, 65 yaş üstü kişilerde ölüm riskinin fazla olduğunu ancak bu yaş grubunun altındaki kişilerde de ölümle sonuçlanabilecek durumlar olabileceğini ifade ederek, aşı uyarısında bulundu.
65 YAŞ ALTI DA RİSK ALTINDA, ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİR!
Uzman Doktor Murtaza Öz, risk altındaki grupları belirterek, “Grip 1930’lu yıllardan beri hayatımızda olan bir hastalık. Daha öncesinde de vardır muhtemelen ama 1930 yıllarında tanı koyuldu, izole edildi ilk defa. Nasıl seyreder grip? Ateş, baş ağrısı, yaygın eklem ağrısı kas ağrısı. Yani insan dayak yemiş gibi hissedebilir. Öyle ağır bir klinik tabloda da seyredebilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün de önerisiyle eylül ve kasım ayından başlayıp Nisan, Mayıs'a kadar grip sezonu vardır. Genellikle kış aylarında görülmekte. İnsanlarda daha çok belli popülasyonda ağır tablolarla seyredebilmekte ama yani bu şart değil. Tabi genç hastalarda da ağır seyredebilir grip. Kimler de ağır seyreder kimler daha risk altında? Aslında gripte 65 yaşın üstündeki kişiler risk altında, immün sistemi bozuk olan kişiler, gebeler, gebelik sonrası lohusa dediğimiz dönem ilk iki haftalık dönem, bakım evi huzurevinde kalan kişiler, bunlar risk altında grip açısından. Yani daha ağır seyredebilir. Ayrıca beş yaş altındaki çocuklarda grip açısından riskli popülasyona girmektedir. Tabi 65 yaş üstündeki kişilerde ölüm riski artıyor ama altındaki kişilerde olmayacak diye bir durum yok. Akciğer enfeksiyonuna sebep olabiliyor. Oradan multi organ yetmezliğine neden olup ölümle sonuçlanabiliyor. O yüzden önlemini almak önemli. Yani sonuçta önlemini alabileceğimiz bir aşısı var ve ölümle sonuçlanmayacak aşıdan sonra. Bu yüzden aşı önemli’’ dedi.
KORUNMANIN EN ÖNEMLİ YÖNTEMİ AŞI
Öz, gripten korunmanın en önemli yönteminin aşı olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Enfeksiyon hastalıklarında korunmanın en önemli yolu aslında aşı. Aşı önemli. Kimlere aşı yapmalıyız? Peki kimler aşı olmalı? Türkiye'de inaktif aşı var sadece onun haricinde canlı aşılar var ama Türkiye'de mevcut değil. Bu aşıları kimler yapabilir? Altı ayın üzerindeki herkese aslında Dünya Sağlık Örgütü aşı öneriyor. Ama tabi ülkelerin ekonomik durumu buna el vermediği için belli başlı popülasyonda Sağlık Bakanlığı aşıyı karşılıyor. 5 yaş altındaki çocuklar, 65 yaş üstündekiler, sağlık çalışanları bakım ve huzur evinde çalışanlar ve bakım evi ve huzur evindeki kalan kişiler, gebeler. Bunlar immün sistemi bozuk olanlar, kronik hastalığı olanlar, kronik hastalığı olur derken akciğer hastalıkları, karaciğer hastalıkları, astım, diyabet yani şeker gibi hastalığı olanlar aşı yaptırılmalı. Aşı koruyuculuk açısından önemli. Altı sekiz ay gibi bir koruyuculuğu olduğu için aşının mevsimsel dönemin hemen öncesinde aşı yapılmalı. Yani ekim gibi aşılar yapılmalı aslında. Tabi aşı uyarısı yapmalıyız. Çünkü grip hafife alınacak bir şey değil yani o yüzden aşı olunmalı mutlaka. Koruyucu en önemli yöntemlerden birisi aşı. Onun haricinde işte maske tabi kovidteki gibi önlemler, el hijyeni önemini hala koruyor. Tüm virüslerde ve tüm bakterilerde. O yüzden el yıkama da önemli ama aşıyı da bir kenarı yanına koymak gerekiyor. Grip salgınlarında okul ve iş yerlerinde bununla ilgili büyük kayıplar oluşuyor özellikle hastanelerde de yine okullarda da böyle kayıplar oluşmakta. Bu yüzden korunma önemli. Bunun önlemi eğer bir hasta gripse ya da grip semptomları varsa ya da tanısı kesinse mümkün olduğu kadar dinlenmeli ve mümkünse toplu alanlardan uzak durmalı. Çünkü başkalarına bulaşı önlesin diyebiliriz.’’
Editor : Demet KARAKUŞ
