Hatice KOYUNCU YİĞİT
Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Kurt, 15 Ekim Dünya Meme Kanseri Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Meme kanserinin ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan kanser tipi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kurt, “Meme kanserinin oluşmasının bazı risk faktörleri vardır. Bunları genel olarak sıralayacak olursak; obezite, spordan uzak, fiziksel aktiviteden uzak bir hayat sürdürmek. İlk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış ve hiç doğum yapmamış olanlarda, doğum kontrol hapı veya iğne kullananlarda, erken adet görmüş veya geç menopoza girmiş kişilerde risk yüksektir. Ayrıca menopoz sonrasında hastaların aldığı hormon tedavileri, sigara ve alkol kullanımı meme kanseri riskini artıran faktörlerdendir. Nadir olarak da erkekler de meme kanserine yakalanabilir.” dedi.
Meme kanserinin en önemli belirtisinin ağrısız ele gelen kitle olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kurt; “Meme başında ve memede ağrı olması, meme derisinde kaşıntı veya belirgin cilt lezyonu, egzama gibi döküntülü, pullu değişikler, meme başının çekilmesi, meme başında portakal kabuğu görünümü oluşturacak cilt lezyonu, tek taraflı meme başı akıntısı ve koltuk altında ele gelen kitlenin olması. Bunlar meme kanserinin belirtileri olarak kabul edilmekte.” ifadelerini kullandı.
20 ve 40 yaş arasındaki sağlıklı kişilerin ayda bir kendi kendilerine meme muayenesi yapması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kurt, kişinin hiçbir şikâyetinin olmasa bile 2 yılda bir muayene olması gerektiğini belirtti.
“Meme kanserinde erken tanı tedavinin başarıya ulaşma ve hastanın hayatta kalma şansını arttırır. Erken teşhiste önemli faktör kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir.” diyen Kurt “40 ila 70 yaş arasındaki bayanlarda ise ayda bir kez kendi kendine muayenesinin yapılması, yılda bir de doktor muayenesinin yapılması ve 2 yılda bir de. Mamografi çekilmesi önerilen takip yöntemidir.” dedi.
Editor : Haberpanelim