Savunma teknolojileri uzmanı Dr. Arif Emre Örün, teknik veriler ve görüntülerden hareketle yaptıkları değerlendirmeye ilişkin bilgi verdi.
Hava savunma sistem mühendisliği alanında çalışmalar yapan Örün, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında, nokta atışı operasyondan ziyade topyekün yıkma ve yok etme amacı güdüldüğünü, bu sebeple tek seferde en fazla tahribat oluşturacak MK serisi bombaların tercih edildiğini söyledi.
Örün, "Fosfor bombalarının kullanıldığına dair de birçok belirti mevcut. Bunun yanı sıra ömrü dolmakta olan eski nesil bomba ve mühimmatların da kullanıldığı tahmin edilmektedir." dedi.
Gazze'de Hamas'a ait hava savunma sistemleri olmadığına dikkati çeken Örün, İsrail’in yıkıcı savaş taktiği nedeniyle MK serisi mühimmatlara ağırlık verdiğini anlattı.
Operasyonun akşam saatinde yapıldığını anımsatan Örün, bunun, mühimmatın tipine dair gölgeleme amacı taşımış olabileceğini ifade etti. Örün, "İsrail tarafında saldırıyı Hamas'ın gerçekleştirdiğine dair dezenformasyon gayreti var fakat patlamanın şiddetine dair teknik analiz yapıldığında Hamas’ın elinde bulunan teknolojiyle gerçekleştirilemeyeceği ortada. Hamas'ın geliştirdiği roketlerin yerden atım olmasından ötürü, büyük kısmı, katı yakıtlı roket motorundan oluşuyor." diye konuştu.
Katliamın karanlıkta gerçekleştirilmesi ve patlama anına ait videonun bomba düştükten sonra kaydedilmiş olmasının, mühimmat modeline ilişkin kesin bilgi verilememesine sebep olduğunu vurgulayan Örün, "Genel savaş taktikleri ve teknik veriler göz önünde bulundurularak saldırıda MK-84 güdümlü bombasının kullanıldığını söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Örün, kullanılan bombanın teknik özelliklerine de değinerek, şunları kaydetti:
"MK-84 tipi mühimmatlarda patlayıcı olarak PBXN-109 veya tritonal kullanılmaktadır. Tritonalın öz kütlesi TNT'ye oranla yüzde 15-20 civarında daha fazla enerjiye sahiptir. Kullanılan güdüm ekipmanlarını da dahil ettiğimizde, mühimmatın toplam ağırlığı 1 tona yaklaşmaktadır. MK-84 mühimmatının barındırdığı patlayıcının cinsine ve enerji kapasitesine bakıldığında 200-250 metre yarı çapındaki bir alanda ölümcül etki oluşturabilmektedir. Patlama bina içinde dahi olsa basınç etkisinden ötürü tahribat çok şiddetli olmaktadır. Parçacık tesirinden ötürü de açık alanlarda yaklaşık 350 metre çapına kadar ölümcül etki göstermesinin yanında patlama olan yerden yaklaşık 750 metreye kadar ağır yaralanmaya sebep olabilecek şok ve parça tesiri görülebilir." (AA)
