NESLİHAN KOÇ
Kadınların emek, adalet, hak ve hürriyet mücadelesi dünya tarihinin her döneminde örnek direnişlerle anıldığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, “Bizim tarihimiz de kadınların mücadeleleri ve ödedikleri bedellerle doludur. Ulusal Kurtuluş Savaşımız sırasında aldıkları tarihi sorumlulukla görev yapan, mücadeleye güç veren kadınlar, Cumhuriyetimizin ilanıyla birlikte çağdaş dünyada kadınlarının sahip olması gereken tüm hak ve özgürlüklere kavuşmuştur. ‘Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın’ diyerek Türk kadınının toplumsal hayattaki yerini işaret eden, kadına verdiği değeri ve önemi ortaya koyan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde daima yürüyen kadınlarımız; ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal hayata katılmış, tüm bu alanlara da güç katmışlardır. 20’nci yüzyılın henüz başlarında tüm dünyanın örnek gösterdiği söz, yetki ve karar sahibi, eğitimli, özgür bireyler olarak çağdaşlık ve eşitlik yolunda atılan adımlarla tüm dünyayı kıskandıracak bir ülkeyi inşa eden kadınların yaşadığı Türkiye, sonraki yıllarda ne yazık ki hak ve kazanımlarının her gün gerilediği, kadın cinayetlerinin hiç eksik olmadığı, kadınların toplumsal, kültürel ve iş hayatından dışlandığı bir ülke konumuna doğru sürüklenmiştir. Kadını birey olarak yok sayan anlayışın son temsilcisi olan AKP iktidarlarının, kadın ve erkek eşitliğini “fıtrata ters” olarak niteleyip, bu anlayışla uyguladığı politikalar nedeniyle toplumsal hayattan ve iş hayatından koparılan, istihdamdan yeterli kadar pay alamayan kadınlar, bu nedenle yoksulluktan, işsizlikten ülkemizde en fazla etkilenen kesimi oluşturmaktadır. Halkına sürekli yalanlar söyleyen, kadını ikinci sınıf görüp toplumda kin ve nefret tohumları saçan bu anlayış artık ömrünü tamamlamıştır. Aydınlığın, çağdaşlaşmanın ve değişimin öncüsü ve öznesi tarih boyunca daima kadınlar olmuştur.” dedi.
Karasu, şunları söyledi:“Dün ülkesini işgal edenlere karşı, bağımsızlık ve özgürlük için Kurtuluş Savaşı’nda destan yazan kadınlar, bugün de kişiliklerinin ve haklarının yok sayılmasına, yaşadıkları ülkenin karanlığına gömülmek istenmesine karşı gelecek ve geleceklerine mutlaka sahip çıkacaktır. Sevgiyi, emeği, fedakarlığı ve özveriyi temsil eden, hayatımıza değer katan kadınlarımızla eşit, kalkınmış ve huzurlu bir yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz. Bu düşüncelerle, kadına yönelik ayrımcılığın sona erdiği, şiddetin önlendiği, kadınların hayatın her alanında daha çok temsil edildiği çağdaş bir Türkiye dileklerimle, kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Editor : Haber Merkezi