Hatice KOYUNCU YİĞİT
Karneleri çocukların korkulu rüyası haline getirmemenin önemini belirten Çocuk Gelişim Uzmanı Yıldız Karakaya Güneştepe, “Yorucu bir dönemi geride bırakan tüm çocuklarımızı karne notu ne olursa olsun tebrik ediyorum. Bu süreçte hem çocuklar hem aileler yorucu maratonu geride bırakmanın heyecanı, mutluluğu bazen üzüntüsü içerisinde olabiliyorlar. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, karneleri çocukların korkulu rüyası haline dönüştürmemektir. Bunun yanında velilerin karne notlarına çok fazla anlam yüklemeleri ve yalnızca karnedeki yüksek puanları başarıyla eşdeğer tutmaları çocuklarda kaygıya neden olmaktadır. Veliler, karnenin sadece, öğrencinin o döneme ait akademik performansını ölçen bir belge olduğunu, karnenin başarının tek ölçütü olmadığını; her öğrencinin zihinsel yeterliliği, ilgi, yeteneği ve kişiliğinin farklı olduğunu akılda tutmalıdırlar” dedi.
Velilerin karne alacak çocuklarına karşı yaklaşımlarının nasıl olması gerektiğini aktaran Yıldız Karakaya Güneştepe, “Öncelikle karne notları ne olursa olsun gayret ve çabasından dolayı her çocuk takdir edilmelidir. Çocuğun karne notları diğer çocukların karneleriyle kıyaslanmamalıdır. Bu durum çocukta yetersizlik hissine, öfke sorunlarına ve arkadaş ilişkilerinde bozulmaya neden olabilir. Kırıcı ve tehdit edici cümlelerin bir anlamının olmadığının farkındalığıyla daha yapıcı ve motive edici sözler söylenmesi çocuk üzerinde olumlu etki oluşturacaktır. Aksi halde çocukta kaygı bozukluğu, okul reddi, inatlaşma, ebeveyn çocuk çatışmalarının yaşanılması kaçınılmaz olacaktır. Karne notları beklenen düzeyin altında olduğunda asla çocuğa ceza verilmemeli, ebeveyn -çocuk -öğretmen işbirliği içerisinde neler yapılabileceği üzerine düşünülmelidir. Aileler çocuklara sevgilerini hiçbir koşul olmaksızın göstermeli, sevgilerini asla karne notlarına bağlamamalıdırlar. Karneden dolayı söylenen olumsuz sözlerin, çocuğun sonraki eğitim-öğretim hayatını olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır. Bunun yanında başarılı karne getiren öğrenci ödüllendirilirken abartıdan kaçınılmalı, çocuğun başarılarının kendi geleceğini inşa etmek üzere anlamlı olduğu duygusu verilmelidir. Sonuç olarak anne babaların çocuklarına verebilecekleri en değerli hediyenin koşulsuz sevgi olduğunun bilincinde olmalarını ve tüm çocukların sömestr tatilinin tadını doyasıya çıkarmalarını diliyorum” dedi.
Editor : Haberpanelim