Arife DEFNE ARSLAN
Medicana Sivas Hastanesi'nde yoğun bakım hemşiresi olan 2020 Mart ayında koronavirüsün Türkiye'de de görülmesi üzerine koronavirüs servisine geçen Sezer, hastalarla kuvvetli bir bağ kurdu. Hastalarla yakından ilgilenen, nefes almanın önemini anladığını söyleyen Sezer, kendisi de koronavirüse yakalanıp atlatınca, sol koluna, İngilizce 'Nefes al' yazan ve bir yanında çiçek figürü olan akciğer dövmesi yaptırdı. Koronavirüs sürecinin başında hastaların az olduğunu belirten Eda Sezer, "Hepimizin çok korktuğu bir dönemdi, neyin ne olduğunu tam anlamıyla anlayamıyorduk. Daha sonra vaka sayıları artmaya ve ciddi anlamda kötü hastalar gelmeye başladı. Servis de yoğun bakım da aynı şekildeydi. Vakalar artmaya başlayınca biz ailelerimizden ayrılmak durumunda kaldık. Çünkü kendimize değil, ailemize ve sevdiklerimize bu hastalığı bulaştırmaktan korkuyorduk ama biliyorduk ki bir tarafta da bize ihtiyacı olan insanlar vardı. Gerçekten nefes almak için çırpınan insanlar görüyorsunuz. Nefes almayı biliyorlar, ama nefes alamıyorlar. Bu çok acı bir durumdu. Biz de bu insanlara bir nefes de olsa umut olabilmek istedik. Onların tek tutunabilecekleri el bizdik. Biz de elimizden geldiğince tüm nefesimizi hastalara vererek onlara bir hayat olabilmek istedik. Ben hastalarıma bir gün kendi anne ve babamın da burada yatacağını, onların da nefes almak için çırpınabileceğini düşünerek yaklaştım. Biliyordum ki hastanede yatan hastaları da bekleyen bir evlatları vardı ve onlar da bir anne babaydı. Kendim rahatsızlandığımda da nefes alıp vermenin ne kadar önemli olduğunu gördüm" dedi.
'MÜCADELEYİ KOLUMA RESMETMEK İSTEDİM'
Nefesin önemini hep hatırlamak için koluna dövme yaptırdığını anlatan Sezer, "Dövmeye normalde çok sıcak bakan bir insan değildim ama bu dönemde yaşadığımız zorluklar, verdiğimiz mücadele beni etkiledi. Düşünün ki, bir savaştasınız ve savaşın cephesinde en öndeki asker sizsiniz. Gerçekten virüsün akciğeri çok kötü etkilediğini biliyorum ve o akciğeri toplamak için de nefes egzersizleri yaptırarak, yoğun bakımdaki cihazlardan destek alarak hastaların bir şekilde ciğerlerini toparlamaya çalışıyorduk. Kendim de koronavirüsü geçirdikten sonra bu pandemi dönemini ve sürecini aslında hayatımın sonuna kadar unutmamak için böyle bir fikir aklıma geldi. Akciğeri anlatan bir dövme yaptırdım. Normal akciğer ve nefes aldırarak koronavirüsü atlatmış çiçek açmış bir akciğeri vücuduma resmetmek istedim. Serviste de en çok kullandığınız kelime 'nefes al' oldu. Altına da böyle bir şey yazdırdım. Ben nefes almanın ne kadar önemli olduğunu gerçekten bu dönemde anladım. Yaşlandığımda, çok hasta, çok düşkün bir halde olduğumda dahi bu dövmeye bakıp nefes alabildiğim için şükredeceğim" diye konuştu.
'AŞIYI TAVSİYE EDİYORUM'
Yakın zamanda kuzenin de koronavirüsü atlattığını vurgulayan Sezer, “Kuzenim 17 yaşında ve aşısızdı. Uzun bir yoğun bakım sürecinden geçti. Gerçekten çok zor bir durumdu. Sevdiklerinize, kendi canınızdan birine nefes olabilmeyi istemek, bazen çaresiz kaldığını hissetmek çok zor bir durumdu. O da atlattı, ona da nefes olabildik ve durumu gayet iyi. Dövmemin diğer tarafındaki çiçekler, kuzenim yoğun bakımdan çıktıktan sonra açtı. Ben burada olan mücadeleyi çok iyi bildiğim için ve gerçekten en ön cephede savaşan hemşirelerden biri olduğum için insanlara verebileceğim tek tavsiye aşı olmaları" ifadelerini kullandı.
'NEFES EGZERSİZİ ÖNEMLİ BİR HUSUSTU'
Hastanenin İç Hastalıkları Uzmanı Emre Çiçekli ise, "Bu süreçte hastaların da çalışanların da psikolojileri etkilendi. Tüm hekim, hemşire ve personelle burada bir sistem oturttuk ve sadece hastalara hastalığında bakım yetmiyordu. Nefes egzersizi çok önemli bir husustu. Tüm arkadaşlarımız hastalığın kendine bulaşma riskini göze alarak hastalara solunum egzersizi yapmaya başladı. Nefes alamayan birini gördüğünüz zaman ona yardımcı olmak istiyorsunuz. Yeri geldi hastaneden çıkamadık. Hemşire arkadaşlarımız, ki Eda da özellikle mesai kavramı gözetmeden hastaların başında durdu. Bu durum hemşirelerimizi olumlu anlamda etkiledi. Eda da koluna bir dövme yaptırmış ve bu anları yaşatmak istemiş. Kişi başarınca daha da fazla motive oluyor. Nefes almak hayata bağlar" diye konuştu.
