Teknolojinin insan hayatındaki olumsuz etkilerinin yansıması, yeni çağın getirdiği yeni alışkanlıkların oluşması gibi nedenlerle son yıllarda yalnız yaşayan insan sayısı hem Türkiye'de hem de dünyada artmaya devam ediyor.
Buna paralel şekilde, özellikle salgın döneminden sonra çeşitli sebeplerle evlerde beslenen hayvan sayısı artarken, Türkiye'de kimliklendirilmiş ev hayvanı sayısı da 2 milyonu aştı.
Bugüne kadar Türkiye'de 1 milyon 231 bin 313 kedi, 833 bin 168 köpek kimliklendirildi. Avrupa'da sıklıkla evlerde beslenen gelinciklerin, Türkiye'de de "ev hayvanı" kapsamına alınmasının ardından kimliklendirilen ev hayvanı sayısı da artmaya devam ediyor.
Kimliklendirilen gelincikler, resmi verilere göre, İstanbul, Antalya, Ankara, İzmir, Karabük, Kayseri, Muğla ve Bursa'da yaşamına devam ediyor.
Dağ gelinciği" ya da "Feret" adıyla da bilinen gelinciklerden biri olan Jojo da kimliklendirilmiş ev hayvanları arasında. İstanbul Gaziosmanpaşa'da, yazar Özlem Altuntaş ile yaşayan Jojo, henüz 3 aylıkken geldiği evde 3 yıldır hayatını sürdürüyor.
Kuru mama, tavuk eti gibi besinlerle beslenen Jojo, oyuncaklarıyla oynuyor, sokağa çıkıyor, parkta yürüyor, zamanının geri kalanını ise doğası gereği uyuyarak geçiriyor.
Yazar Özlem Altuntaş, gelincik sahiplenmeye karar verdiği günden bugüne yaşadıklarını, Jojo ile olan bağını anlattı. Kendisinin çocukluğunda köyde yetişen, doğanın içinde yaşayan, o yaşamı seven biri olduğunu dile getiren Altuntaş, izlediği belgesellerin de etkisiyle gelincik sahiplenme konusunu araştırdığını ve Türkiye'de yasal olduğunu öğrenmesinin ardından da böyle bir adım attığını söyledi.
Başlarda kendi içinde yaşadığı soru işaretleri ve tedirginliklerin, Jojo'yu sahiplenip bu hissi deneyimledikten sonra kaybolduğunu belirten Altuntaş, şunları aktardı:
"Jojo çok oyuncu, yaramaz ve sosyal. 3 aylıkken bana geldi, şu an 3 yaşında. Gelincik beslediğimi söylemeyi çok tercih etmiyorum, çünkü insanlar buna çok ön yargı ile yaklaşıyorlar, gelincikleri çok yanlış tanıyorlar. Halk arasında gelinciklerin yayılan bir efsanesi var, intikam duygusu olan, insanlara zarar veren, boğarak öldüren canlılar olarak bildikleri için, bu tarz bilgilere açık olmayan insanlarla çok paylaşmıyorum. Herkesin gördüğü bir canlı olmadığı için Jojo'yu da korumaya çalışıyorum. Evime gelen insanlar bu bilgilerle geldiği için önce tedirgin oluyorlar ama Jojo'yu tanıdıktan sonra ön yargıları kırılıyor. Gayet sakin, sevimli biri Jojo..."
Jojo ile dışarı çıktıklarını da anlatan Altuntaş, insanların Jojo'yu gördüğünde alışkın olmadıkları için çok ilgi gösterdiklerini, soru sorduklarını ve merak ettiklerini dile getirdi.
Altuntaş, "'Fare mi, sincap mı, rakun mu?' diye soruyorlar. Çocuklarla çok etkileşim kurmasını istemiyorum, çünkü çocuklar ona dokunurken üstten ve dik yaklaştıkları için Jojo bunu iç güdüsel olarak tehdit olarak algılıyor." dedi.
Jojo'nun günlük rutini hakkında bilgi veren Altuntaş, bakımının kedi ve köpekten çok daha kolay olduğunu anlattı.
Altuntaş, "Günlük rutinini, yanında olduğu, odaklandığı kişiye göre ayarlıyor. Mesela biyolojik saatini bana göre kuruyor. Uyandığı zaman ilk işi tuvalete gitmek oluyor, sonra yemeğini yiyor, oyununu oynamışsa, enerjisini atmışsa sonra gidip yatağına yatıyor. Zaten gelinciklerin en bilinen özelliği 18-20 saat uyuyor olmaları. Günün sadece 4 saati aktif oluyor, gece hayvanı olduğu için daha çok gece aktif oluyor, ama Jojo değişti, bana göre hareket ettiği için gündüz daha çok aktif oluyor." bilgisini verdi.
Gelincik beslemek isteyenlere herhangi bir yol göstermesinin doğru olmadığını aktaran Altuntaş, "Gelincik beslemek, Türkiye'de yasal, fakat üretimi yasal değil. O yüzden insanlara bu anlamda rehber olma şansım yok. Herhangi bir adres göstermem mümkün değil. Jojo kimliklendirilmiş, çip takılan ev hayvanlarından biri." ifadesini kullandı.
Gelinciğin evde beslenmesinin yasal olduğu, vatandaşlar tarafından çok fazla bilinmiyor.
Özlem Altuntaş'ın, dışarıya çıkardığı Jojo'ya, vatandaşların büyük ilgi gösterdiği görüldü. Emekli Mustafa Kulakçı, gelinciğin evde beslenmesinin yasal olduğunu bilmediğini ve bunu ilk defa duyduğunu söyledi.
Oğlunun evde kedi beslediğini dile getiren Kulakçı, "Evde kedi, süs köpeği, kuş gibi hayvanlar beslenir. Ufak, bize zararı olmayan hayvanlar beslenebilir. Evde gelincik beslendiğini bilmiyordum ama beslenebiliyorsa uygundur. Burada gelinciği ilk defa gördüm, nasıl bir türdür onu öğrenmek lazım. Yasalsa beslenebilir ama ben beslemek istemem bu yaştan sonra beslesem de acaba becerebilir miyim diye bir düşünürüm." dedi.
Mustafa Eris ise "Evde gelincik beslenebildiğini bilmiyordum, sizden duydum. Gelinciğin vahşi yaşamda yaşayan bir hayvan olduğunu düşünüyorum, o yüzden orada kalması daha iyidir diye düşünüyorum. Belgesellerde izlediğimiz kadarıyla gelincikleri vahşi yaşamda yaşayan bir hayvan olarak bildiğimiz için, kendi ortamlarında kalmaları daha iyi diye düşünüyorum. Ben evde gelincik beslemek istemem çünkü yeterince hayvanımız var, 2 kedi, 1 muhabbet kuşu besliyoruz evimizde." diye konuştu. (AA)
sivas son dakika sivas ekspres, ekspres.com ekspres haberler ekspres son dakika
Editor : Haberpanelim