USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

Sinir Sıkışması Neden Ortaya Çıkıyor?

Memorial Kayseri Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, sinir sıkışması ve nedenleri hakkında bilgi verdi.

Sinir Sıkışması Neden Ortaya Çıkıyor?
12-10-2023 12:59
KAYSERİ
Google News

Sinirlerin çevresindeki dokuların sinirlere baskı yapması sonucu oluşan sinir sıkışması; ağrı, kaslarda kuvvetsizlik, uyuşma ve karıncalanma ile kendini belli ediyor. Sağlığı olumsuz etkileyerek yaşam konforunu bozan sinir sıkışması birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Sinir sıkışması, tedavi edilmediğinde ise zamanla his ve kas kaybına neden olabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, sinir sıkışması ve nedenleri hakkında bilgi verdi. Kas ve kemik arasında ilerleyen sinirler, beyinden aldığı sinyalleri vücuttaki organlara taşıyan kablo benzeri yapılardır. Sinirler, deriden aldıkları dokunma, soğuk, sıcak gibi duyuları da üst merkezlere iletmekle görevlidir. Sinir sıkışması, insan vücudundaki tendon, kemik ve kıkırdak gibi dokuların sinirlere baskı yapması sonucundan ortaya çıkmaktadır. Sinir sıkışmalarına tuzak nöropati denilmektedir. Tuzak nöropatilerin yüzde 90’nını elde meydana gelen ‘karpal tünel sendromu’ oluşturmaktadır. Geçirilen travmalar, ameliyatlar, kırık iyileşmesi sürecinde ortaya çıkan aşırı gelişmiş bağ dokuları da sinir sıkışmasına neden olabilmektedir. Ayrıca fıtıklar, kemik çıkıntıları ve omurilik kanalındaki daralma da sinir sıkışmasına yol açabilmektedir.

Sinir sıkışması sonucunda ağrı belirleyici bir özelliktir. Bazı sıkışmalarda ise ağrı ortaya çıkmayabilir. Sinir sıkışması parmaklarda uyuşma ve karıncalanma, kavrama işlemi sırasında güçsüzlükle kendini belli etmektedir. Ayrıca, sıcak ve soğuktan aşırı etkilenme, kaslarda kuvvetsizlik ve terleme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Geceleri uykudan uyandıran el uyuşması, sinir sıkışmasının görüldüğü bölgedeki ödem, sıkışmasının olduğu bölge boyunca ortay çıkan ağrı ya da sızı, ilerlemiş durumlarda güç kaybı, hareket ederken kaslarda katılık, el ve parmaklarda karakteristik deformasyonlar

Dokuların sinirlere uyguladığı baskı sonucunda ortaya çıkan sinir sıkışmasının nedenleri çok fazladır. Sinir sıkışmasının nedenleri arasında aşağıdakiler olabilmektedir. Bel fıtığı sinir sıkışmasının önemli bir nedenidir. Omurga üzerindeki omurlar arasındaki jölemsi maddenin dış tabakasının yırtılmasıyla ortaya çıkan disk fıtıklaşması sinirleri ve sinir köklerini sıkıştırabilmektedir. Travma ve yaralanmalar sonrasında sinir sıkışması ortaya çıkabilir. Oturuş ve duruş bozuklukları önemli bir nedendir. Ağır spor aktiviteleri sınır sıkışmasına neden olabilir. Doğumsal anomaliler ve genetik faktörler sinir sıkışmasının nedeni olabilir. Şeker hastalığı, tiroid düzensizlikleri ile kist ve tümör oluşumları sinir sıkışması oluşturabilir.

Sinir sıkışmasının bilinen önemli çeşitleri şunlardır:
“Karpal tünel sendromu (el bileğinde sinir sıkışması), fıtıklaşmış disk (omurga üzerinde sinir ve sinir kökü sıkışması), kubital tünel sendromu (dirsekte ulnar sinir sıkışması), peroneal sinir sıkışması (bacakta ve dizde sinir sıkışması)”

Sinir sıkışmasının teşhisi hastanın şikayetleri, fiziki muayene, elektrofizyolojık inceleme ve görüntüleme yöntemleri ile konulabilmektedir. Özellikle elektromiyografide (EMG) sinirlere elektrik uyarısı verilerek sinirin çalışıp çalışmadığı ortaya çıkar. Sinirlerin iletimde bir sorun varsa yeri ve derecesi belirlenir. Ayrıca uyarının kasa ulaşıp ulaşmadığı, kasın bu uyarılara yanıtı da değerlendirilmektedir. EMG işlemi sırasında özel bir cihaz ve elektrotlar aracılığıyla kas ve sinirlerden gelen uyarılar dijital ortama veri halinde aktarılmaktadır. Dijital ortamdaki veriler nörologlar tarafından yorumlanmakta ve herhangi bir anormallik durumunun olup olmadığı değerlendirilmektedir. EMG’nin yapılması iki aşamadan oluşmaktadır. Elektrotların cilde yapıştırıldığı yüzey EMG’si ve iğne elektrotunun kas içine girdiği iğne EMG’si olarak iki aşamaya ayrılmaktadır. İlk aşamada sinir iletim durumu belirlenmektedir. Bunun için, hastanın kol veya bacaklarına iletken madde sürülerek kaydedici kablolar bağlanmakta ve uyarıcı elektrot aracılığı ile elektriksel uyarılar verilmektedir. Kaydedici kablolar sayesinde elde edilen veriler bilgisayara aktarılmakta, veriler dijital ortamda işlenmekte ve bilgisayarın ekranına yansıtılmaktadır. İkinci aşamada ise steril iğne belirli kaslara batırılmakta, kasların istirahatte ve kasılı haldeki elektriksel faaliyeti yine bilgisayar ekranına yansımakta ve doktor tarafından incelenmektedir.  (İHA)


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
Günün Karikatürü