Aydın DELİKTAŞ
Gül ile birlikte DHMİ’ye iş yapan bir firmanın müteahhidi firmadan ev sahibi olduğu belirtilen Strateji Daire Başkanı Ayfer Kara hakkındaki iddiaları bir kez daha TBMM gündemine getiren Karasu, “İktidar, yaptığı liyakatsiz atamalarla yandaşlarını çifter maaşlarla beslerken, vatandaşlar açlık sınırının altında yokluk içinde yaşamaya mahkum bırakılıyor” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Karasu, DHMİ’nin en önemli müteahhit firmalarından biri olan ve kamu özel işbirliği projeleri (KÖİ) kapsamındaki ihalelere giren bu firmadan aldıkları lüks konutlarla adı gündeme gelen bürokratları bir kez daha TBMM gündemine taşıdı. Hakkındaki iddialara karşın, DHMİ Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan Murat Gül’ü ve DHMİ Strateji Daire Başkanı Ayfer Kara hakkındaki iddiaları bir kez daha gündeme getirdi. DHMİ KÖİ Dairesi Başkanlığı’nı ve Bakan Danışmanı olan Murat Gül, 24 Kasım 2023 tarihinde DHMİ Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanmıştı.
Dalaman Havalimanı’nın işletmecisi de olan YDA firması 2017 yılında 150 bin metrekare üzerinden yapılan ve teslim alınan Havalimanı Terminal binasında kiraya tabi alan 6 yıl sonra bir anda “25 bin metrekare” küçüldü. YDA, 25 yıl boyunca işleteceği bu havalimanına 25 bin metrekare eksik kira ödemesi yapacak. Ayrıca, sözleşme şartlarına göre YDA’nın, DHMİ tarifesindeki arazi ücretinin yüzde 50’sini de ödemekle mükellef olmasına karşın, bu genel kuralı deldiği ve bu firmaya arazi kirası payının yüzde 50’den alt birim olan yüzde 20’ye düşürüldü. Bu kararda Kara’nın başkanlığını yaptığı Strateji Geliştirme Dairesi’nin imzası bulunuyor.
Duruma tepki gösteren CHP’li Karasu, konuyu bakanlığın bütçe görüşmelerinde de gündeme getirdi. Sorularının önemli bir bölümüne yanıt alamayan Karasu, iktidarın bu tür usulsüzlükler ve yaptığı liyakatsiz atamalarla kendi yandaşlarını koruduğunu ve çifter maaşlarla beslediğini, vatandaşların ise açlık sınırının altında, yokluk içinde yaşamaya mahkum edildiğini belirtti. “Vatandaşlarımız yoksulluğun pençesindeyken, kamu gücünü de kullanarak birileri bazı firmalara kıyak sayılacak düzenlemeler yapıyor, ardından da adeta ödüllendirilen yeni görevlere getiriliyor. Bunun adı kamuda çürümüşlüğün bir diğer adıdır ve kabul edilemez” dedi.
Karasu, Bakan Uraloğlu’ndan yanıt alamadığı soruları bir kez daha gündeme getirdi. Karasu’nun Bakan’a sorduğu sorulardan bazıları şöyle:
- Gül ve Kara’nın ev sahibi olmasına ilişkin basına da yansıyan DHMİ içinde de konuşulan söz konusu iddialar doğru mudur? Söz konusu kişiler ile ilgili iddiaların ortaya çıkmasının ardından bu kişiler hakkında bakanlığınızda herhangi bir inceleme/soruşturma yapılmış mıdır? Yapılmış ise sonuçları nelerdir?
- Görevleri kamunun haklarını savunmak olan bu bürokratların bu tür yolsuzluk iddialarıyla anılması etik olarak doğru mudur? Adları kamudan değil, bir müteahhit firma ile anılan söz konusu kişilerin tarafsız olması nasıl beklenmektedir?
- Murat Gül hakkındaki iddialara karşın, DHMİ Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanma yeterliliğine sahip midir? Hangi kriterler göz önünde tutularak ataması yapılmıştır? Gül, hala Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri Anonim Şirketi’nin (HEAŞ) de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta mıdır? Yapmakta ise bu kurumdan veya başka kamu kurumlarından maaş almayı sürdürmekte midir?
- Dalaman Terminali’nin “aniden” 25 bin m2 küçülmesiyle ilgili bakanlığınız ne zaman hangi koşullarda bilgi sahibi olmuştur? Küçülmenin ve firmanın arazi kira payının düşürülmesinin hukuki dayanağı nedir? Bu konuyla ilgili olarak kurum içinde Strateji Geliştirme Dairesi’nin dışında başka bir birimden görüş alınmış mıdır?
- Gül’ün ataması “terminalin küçülmesi” ve ilgili firmanın arazi kira payının düşürülmesinin sonra gerçekleşmiştir? Bu konu bakanlığınızda araştırma, inceleme veya soruşturmaya konu olmuş mıdır? Olacak mıdır?
- Hukuksuz atama ve ilgili iddialarla ilgili olarak Hukuk Müşavirliğinizin görüşü nedir?
- Dalaman Havalimanı Terminali’nin sözleşmesine göre, sözleşme bitimine kadar geçecek olan 25 yılda her bir yıl ayrı ayrı gösterilmek üzere kiraya tabi “küçülme”ye ödenmesi gereken tutar nedir? Oluşacak “kamu zararı” kim ya da kimler sorumlu olacaktır?
Editor : Haber Merkezi