USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

Son Dönemin Popüler Diyetine Uzmanından Uyarı!

Diyetisyen Hilal Demirgil, son dönemlerde popüler olan ve çiğ et tüketiminin daha sağlıklı olduğu algısını yaratan İşlenmemiş Gıda Diyeti hakkında bilgiler vererek, çiğ et tüketiminin vücuda zarar verdiğini ve çeşitli hastalıklara neden olduğunu söyledi.

29-11-2023 10:54
SİVAS
Google News

Demet KARAKUŞ

Son dönemlerden özellikle sosyal meydanında etkisiyle popüler hale gelen İşlenmemiş Gıda Diyeti, bir kullanıcı tarafından çiğ et tüketilerek yapılıyor. Kullanıcıyı izleyen kitlenin akıllarını karıştıran ise bu şekilde beslenmenin doğru olup olmadığı olurken kimileri ise söz konusu kullanıcıya ayak uydurarak çiğ et tüketmeye başladı.  Sivas’ta kendi özel kliniğinde hizmet veren Hilal Demirgil, işlenmemiş Gıda Diyeti hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Demirgil, işlenmemiş ile pişirme arasında fark olduğunu söylerken çiğ et tüketiminin çeşitli hastalıklara sebebiyet verebileceğini ifade etti.

İŞLENMEYLE PİŞİRME YÖNTEMİ KARIŞTIRILIYOR

Diyetisyen Hilal Demirgil, işlenmeyle pişirme yönteminin karıştırıldığını belirterek“İşlenmemiş gıda diyeti popüler diyetler arasında çünkü işlenmiş gıdaların zararlarına karşı oluşturulan bir diyet modelidir. Özellikle biz doğal ürünleri kullandığımız için bunu sağlığa faydalı diyet türleri arasına alıyoruz. Ama işlenmemiş adı altında pişirme yöntemlerini göz ardı ederek tüketen kesimler var ve bu yanlış. Biz neden faydalı anlamda alıyoruz çünkü sebze ve meyveleri çiğ halde tüketmek içerisindeki vitamin minarel kaybının en alta indirmesi anlamına geliyor. İşlediğimiz takdirde vitamin kaybı olduğu için bunların bize faydasını yüzde 100 görecekken yüzde 50 ye düşürmüş oluyoruz.  Popüler diyetler arasında olmasının bir sebebi de sosyal medya da bu ürünlerin çiğ halde tüketilmesi ve insanların ilgisini çekmesi aslında burada biz et ürünlerinin çiğ halde tüketilmesini istemiyoruz.  Çünkü işlenmiş et ürünlerine baktığımızda koruyuculuk eklendiği takdirde Nitrat ve Nitrit tuzları oluşuyor bu vücutta Nitrozamin dediğimiz kanserojenik etki aynı zamanda Metanitritle beraber Siyonetenik etki oluşturuyor. Vücudun kanda oksijen kapasitesini düşürerek kalp ve solunum hastalıklarına mavi bebek sendromuna neden oluyor. Bu zarar olarak gözüküyor faydasını görmek içinde bizim bunların işlenmemiş halde tüketmemiz lazım deniliyor. Burada ki işlenmeyle pişirme yöntemi karıştırıldığı için çiğ tüketelim diyoruz’’ şeklinde konuştu.

ÇİĞ ET TÜKETİMİ VÜCUDA ZARAR VERİYOR

Demirgil, çiğ et tüketiminin vücuda faydadan çok zarar verdiğini  aktararak, “Çiğ tüketmememiz lazım çünkü bunların içerisinde de bakteriler veya insan vücudunun sindiremeyeceği bağlar mevcut. Enzim olmadığı için yetersiz enzim olduğu için biz çiğ halde et tüketirsek vücuda faydadan fazla zarar sağlamış oluruz. Özellikle vücuttaki enzim yetersizliği olabileceğinden ya da hapşırma yöntemiyle oluşturulacak kaybolacak bağların yok olmaması nedeniyle sindirim problemlerine neden olabiliyor. Mesela mide rahatsızlıklarına sebep olan Helikobakteri  Piloki hastalığına yakalanabiliriz bu da zaten gastirit, ülser ve reflüyü de beraberinde getirir. Devamında bağırsak problemleri emilim bozukluklarına sebep olabiliyor. Bunla beraber de zaten vücudun yetersiz besin alımı bize hızlı kilo kaybına sebep olabiliyor’’ dedi.

İŞLENMEMİŞ GIDA NEDİR?

İşlenmemiş gıdanın ne olduğunu anlatan Hilal Demirgil, sözlerini şöyle sonlandırdı:  “İşlenmiş gıda dediğimiz gıdaların raf ömrünü uzatmak için içerisine eklenen koruyucular veya tattırmak için kullanılan tatlandırıcılar gözle ilgili kısımda bizim ilgimizi çekmesi için konulan renklendiriciler aslında gıdaların işlenmiş kısmı içerisine eklenen gıda katkı maddelerini kapsıyor. İşlenmemiş kısımda bizim bu gıda katkı maddelerini katmadan kendi doğal halinde ürettiğimiz veya tükettiğimiz yiyecekler oluyor. Bu kattığımız gıda katkı maddelerinin içerisin de mesela mono sodyum glutamat dediğimiz Çin tuzu veya yağ, şeker oranlarının çok yüksek olan gıdaların tüketilmesi oluyor. Zaten bağımlılık yapma sebebi de bu yağ ve şeker veya tuzun o gıda da ne kadar yüksek olursa vücutta ki dopomini o kadar arttırmış oluyor bu da beynimiz de duyusal anlamda ve ödül merkezini uyardığı için biz o gıdayı tükettiğimiz için çok mutlu hissediyoruz ödül almış gibi hissediyoruz bu yüzden o gıdayı tekrar tüketmek istiyoruz bu da bize bağımlılık oluşturuyor.’’

 

sivas son dakika  sivas ekspres, ekspres.com ekspres haberler ekspres son dakika

 


Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
25.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
Günün Karikatürü