Arife Defne ARSLAN
RESTORASYONU YILLAR SÜRDÜ
Sayısız tarihi esere sahip olan Sivas’ta aslına uygun yaşatılamayan eserler vatandaşın tepkisini topluyor. Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından 1271 yılında yaptırılan tarihi Gök Medrese uzun yıllar süren restorasyon çalışmalarıyla Sivas gündemini meşgul etmişti. 1970’li yıllarda başlayan restorasyon çalışmaları çeşitli nedenlerle durmuş ve ara ara devam eden çalışmaların ardından nihayet 2019 yılında ziyarete açılabilmişti.
ESERLER ASLINA UYGUN YAŞATILAMIYOR
Tarihi eser restorasyonları anlamında sınıfta kalan Sivas maalesef restorasyonu tamamlanan eserlerin kullanımı noktasından da tepkilerin odağı oldu. Tarihi kent merkezinde Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus’un türbesinin bulunduğu Şifaiye Medresesinin çay ocağı olarak kullanılması uzun süre kamuoyunda tepki neden olmuştu.
TURİSTLERDEN BEKLENEN İLGİYİ GÖRMEDİ
Benzer bir uygulama bugün Gök Medrese’de yapılıyor. Restorasyon çalışmalarıyla sık sık gündeme gelen, yapılan uygulamaların da uzmanlar tarafından eleştirildiği Gök Medrese kapılarının ziyaretçilerine açsa da beklenen ilgiyi görmedi. Vakıf Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlayan Gök Medrese’yi ziyaret eden turist sayısının beklenilenin çok çok altında kaldığı öğrenildi.
İŞİ TİCARETE DÖKMÜŞLER
Vatandaşlar, Gök Medrese’nin bahçesinde restoran hizmeti veren Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğünü eleştiri yağmuruna tuttu. Vatandaşlar, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün ticari bir gözle yapılara baktığını belirterek “Sivas bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir şehir. Ecdadımız sayısız eser bırakmış. Ama bizler bugün bu eserlere sahip çıkamıyoruz. Yapılar aslına uygun ruhuna uygun bir biçimde değerlendirilip kullanılmıyor. Yaklaşık 750 yıllık Gök Medrese’nin bahçesine restoran açmak nasıl bir akıl tutulmasıdır. Yıllarca restorasyonu yaptılar. Müzeye çevirdiler. Baktılar bu işi beceremediler istedikleri ilgiyi de göremediler şimdi de para kazanmaya çalışıyorlar. Bu yapıların hepsinin bir kimliği bir ruhu var. Tarih ancak böyle katledilir herhalde” ifadelerini kullandı.
Editor : Yunus BUDAKTAŞ