USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Üretim ekonomisine geçilmeli

Üretim ekonomisine geçilmeli

Üretim ekonomisine geçilmeli
18-03-2022 07:00
Google News

Arife DEFNE ARSLAN

Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Rafet Özışık, ekonomiye yönelik açıklamalarda bulundu. 20 yıldır IMF talimatıyla Fischer-Derviş ekonomi modeli uygulayarak ekonomi yöneten AKP hükümetinin artık duvara tosladığını ifade eden Özışık, “20 Aralık 2021’de Kur Korumalı Mevduat denen kerameti kendinden menkul bir sistem ortaya atıldı. İddialara göre kamu bankalarının düzenli olarak döviz satarak baskıladıkları döviz kuru marifetiyle de bu sistem teşvik edilmeye çalışıldı. 20 Aralık akşamı doların birkaç saat içinde 18 liradan 11 liraya kadar gerilemesinin vatandaşın açıklanan sisteme ikna olduğu ve dövizini bozdurması neticesi gerçekleştiği söylendi. Vatandaş gece vakti nerede bozdurduysa ? Benzer bir durum yine yaşanıyor. Hiçbir olumsuz durumda sorumluluğu üzerine almayan siyasi iktidar, kendi yanlış ve hatalı ekonomi politikasının neticesi olan olumsuz sonuçlardan ötürü sorumluluk hissetmiyor ve enflasyon gibi bir sorunun birtakım mahfillerden kaynaklandığını   ifade ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, tam da bu mantaliteyle “Ülkede yoksulluk varmış gibi operasyon çekenlere biz de operasyon çekeceğiz” ifadelerini kullanıyor mesela. Bakan beye bakılırsa ülkede yoksulluk diye bir durum söz konusu değil ve bunu dillendirenler de “operasyon çekiyor. Yani kendi yanlışta ısrar eden ve iktisat ilminde yeri olmayan dahiyane ekonomi politikalarının neden olduğu enflasyon da başkalarından kaynaklanıyor demek… Resmi verilere göre bile yüzde 55’e dayanan tüketici enflasyonu ve yüzde 100’ü aşan üretici enflasyonunda uygulanan ekonomi politikalarının hiçbir dahli yokmuş gibi tavır içindeler.” dedi.

Birkaç yıl önce soğan ve patates fiyatları çok yükseldiğinde depolara baskınlar yapıldığını hatırlatan Özışık, “O zamanki günah keçisi depoculardı ki lisanslı depoculuk diye bir sektör var ve hükümet de bu sektöre yatırımları bizzat teşvik ediyor. Buna rağmen, sırf kamuoyuna “sorumlusu biz değiliz” demek için olsa gerek, depo baskınları yapıldı. Meğer o gün yaşananlar bugünlerin fragmanıymış. Soğan patatesle başlayan süreç bugün neredeyse tüm ürünlere yayıldı. Ucuz ekmek kuyrukları nedeniyle fırınlara baskın yapılmadı ama ayçiçek yağı kuyrukları nedeniyle market depolarına “üst düzey” baskınlar gerçekleştirildi. Birçok ilde “valilerin riyasetinde” depo baskınları market baskınları yapıldı ki valilerin zabıta misali sahada denetime çıkmasını da gördük. Birkaç marketin deposunda yağ bulunması üzerinden anında “stokçuluk yapıyorlar” havası estirildi, ki böyle bir şey varsa kamuoyu gereken cezanın fazlasıyla kesilmesini bekler. Şayet durum bunun dışında ise de o zaman günah keçisi veya bir fail aramak yerine meselenin gerçek çözümüne kafa yormak gerekir. Diyelim ki stokçuluk yapıp malları depolarda halktan saklayanlar var. Bunların varlığı, esas sorun olan çok yüksek fiyatlar gerçeğini değiştirmiyor. Bir ailenin en temel giderlerinden olan mutfak masraflarının bile bu kadar ulaşılamaz seviyelere çıkması konuşulmuyor da, o malların piyasada bulunamamasından dem vuruluyor. Yarın öbür gün illa ki tedarik edilir ancak bu korkunç derecedeki yüksek fiyatlar düşecek mi? İnsanları ilgilendiren asıl mesele de bu. Kontrolden çıkan enflasyonun kanıksanması! Ekonomi politikasının sahipleri, depo baskınlarıyla, valileri denetime çıkarmakla ilgileneceklerine kendi yanlış politikalarının ekonomik durumu nasıl bir çıkmaza soktuklarını bir kabul etseler daha iyi olur.” şeklinde konuştu.

 

Üretici enflasyonunun yüzde 100’ü geçtiği ve tüketici enflasyonuyla arasında 50 puan fark olduğu bir ortamda, önümüzdeki aylarda ekonominin en büyük sorunu olan enflasyonun daha da artacağı ve yüzde kaçta zirve yapacağı bile muamma olarak durduğunu aktaran Özışık, “Bu sorunu kabullenip çareler üzerine kafa yormak yerine 2-3 seneki benzer uygulama olan depo baskınlarıyla hamasi mesajlar vermenin peşine düşmek, önümüzdeki ayların hayat pahalılığı manzarasının şimdiden korkunç bir hal alacağının işaretidir. Ekonomiyi yönetenlerin, sorumluluk kabul etmemesi gibi bir absürtlük bir tutumdur. Çare uygulanan bu rant ekonomisinden vazgeçip üretim ekonomi sine geçmek yani milli görüşe dönmektir” diye konuştu.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
22.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
Günün Karikatürü