USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

Uzmanından "Akdeniz Anemisi" Uyarısı

Halk arasında Akdeniz Anemisi olarak bilinen talaseminin genetik geçişli bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Sema Anak “Dünyada gelişmekte olan ülkelerde özellikle Akdeniz çevresinde talaseminin beta tipi mevcuttur. Aile içi evlilikler arttıkça hastalığın oranında da artış söz konusudur. Ülkemizde bazı bölgelerde hastalığın çok sık olduğu söylenmektedir. Bu hastalardaki en büyük sorun, aldıkları her eritrosit transfüzyonunda vücutlarında demir birikmes

Uzmanından "Akdeniz Anemisi" Uyarısı
08-05-2023 16:04
BİNGÖL
Google News

Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sema Anak, 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü kapsamında halk arasında Akdeniz Anemisi olarak da bilinen talasemiye ilişkin bilgi verdi. Prof. Dr. Sema Anak, talasemi hastalarının düzenli olarak kan almaları gerektiğini belirterek “Talasemi bir kansızlık hastalığıdır. Genetik olarak anne ve babadan geçen hastalıkta yaklaşık 6 ay ila 1 yaş civarında kan sayımları bozulmaya başlayarak kansızlık ortaya çıkar. Hatta talaseminin ağır formlarında hastalarda karaciğer ve dalak büyümeleri ortaya çıkar ve hastaneye bu şekilde başvururlar. Ne yazık ki ülkemizde talaseminin ağır şekli görüldüğü için 6 ay civarındaki bebeklere tanı konmaya başlıyor” diye konuştu.

“DEMİR ATICI İLAÇLARLA TAKVİYELER YAPIYORUZ”

Talasemi hastalarının vücutlarındaki demir nedeniyle organlarının zarar gördüğüne işaret eden Prof. Dr. Anak, şöyle devam etti:

“Hastalar bize ağır kansızlıkla geldikleri için kan transfüzyonu gerektiriyor ve eritrosit transfüzyonunu başlatıyoruz. Bu hastalardaki en büyük sorun, aldıkları her eritrosit transfüzyonunda vücutlarında demir birikmesidir. Bütün organ problemlerine neden olur. O yüzden demir atıcı ilaçlarla da takviye ediyoruz. Dünyada gelişmekte olan ülkelerde özellikle Akdeniz çevresinde talaseminin beta tipi mevcuttur. İtalya’da beklenmeyen derecede hasta sayısı çoktu ve bu konuda çok fazla kemik iliği nakli yapıldı. Talaseminin bir de alfa tipi vardır o da Asya’da daha sık görülür. Türkiye’de de teknik geliştikçe alfa tanıları konulmaya başladı.”

(DHA)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
03.10.2024
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü