Uğur YİĞİT
TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş, AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler'in annesi Fatma Güler'in cenaze törenine katılmak üzere havayolu ile Sivas'a geldi. Havaalanında il protokolü tarafından karşılanan TBMM Başkanı Şentop ve Bakan Muş, ilk olarak kent merkezindeki Ulu Cami'ye geçerek öğle namazını kıldı. Şentop ve Muş, daha sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce restorasyonu tamamlanan Selçuklu dönemi yapısı Gökmedrese'yi ziyaret etti. TBMM Başkanı Şentop, restorasyon hakkında Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca'dan bilgi aldı. Şentop ve Muş daha sonra Sivas Valiliği'ni ziyaret ederek, Vali Salih Ayhan ile bir süre görüştü. Ardından Şentop, Valilik'te basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İsrail’in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırısına değinen Şentop, " Mescidi Aksa'da, kıble mescidinde namaz kılan Müslümanlara İsrail güvenlik güçlerinin bir saldırısı oldu. Ses bombaları ile yapılan saldırı. 180'e yakın kişi yaralandı bu saldırıda. Aslında bu dün geceye mahsus bir olay da değil. Uzun zamandır devam eden bir süreç içerisinde bir noktadır. Özellikle işgal altındaki bölgelerde, Filistinlilere ait yerleşim yerlerinin Yahudi yerleşimcilere açılması, oralarla ilgili yapılan düzenlemeler çerçevesinde yüksek bir tansiyon devam ediyor. Ama dün akşam yapılan, bir ibadethanede, 3 semavi dinin de mukaddes saymış olduğu bir mekanda, Mescid-i Aksa'da ve ibadet eden insanlar, Müslümanların ibadet vaktinde böyle bir saldırının yapılması bir vahşettir. Bunun bir devlet terörü olduğunu ifade ettim. Devlet hukuka göre, hukukun genel kurallarına göre hareket eder. Tedbir alacağı zaman da hukukun temel esaslarına göre hareket eder. Ama bu esasları dikkate almadan hareket edildiği zaman eşkıyalık ile devletin yaptığı iş arasında bir fark kalmaz. Onun için bu yapılana devlet terörü diyoruz. Eş zamanlı olarak zaten BM adına yapılan açıklamalar da vardı. Avrupa Birliği'nden, ABD'den yapılan açıklamalar da oldu. İşgal altındaki bölgelerde İsrail'in ayrı bir hukuk düzeni uygulamaya çalışmasının savaş suçu teşkil edeceğine dair açıklamalar oldu. Biz de onlara katılıyoruz. Yapılanları şiddetle lanetliyorum, kınıyorum. İslam dünyasının da buna gereken dozajda bir tepki göstermesi gerektiğini, sadece İslam dünyasının değil, bütün dünyanın insanlık adına buna gerektiği ağırlıkta bir tepki göstermesi gerektiğini buradan ifade etmek isterim. İsrail'i uluslararası hukuka, hukukun temel ilkelerine saygılı, insanların ibadet hürriyetine, 3 din için de mukaddes sayılan mekanlara gerekli hürmeti göstermeye davet ediyorum. Zulüm eken, şiddet eken yine bunun karşılığını barış olarak göremez. Sükunet, huzur olarak göremez. Şiddet eker, şiddet biçer. Dolayısıyla sadece Orta Doğu'da değil, bölgenin ve bütün dünyanın barışını tehdit eden bu tür davranışlardan İsrail'in kaçınması lazım. Aksi halde Orta Doğu'da barış hayalden ibaret olur. Türkiye her zaman bu tür olayların karşısında, Filistinlilerin haklı davalarında yanında yer almaya devam edecektir" dedi.
