Arife DEFNE ARSLAN
Uçmaz, yaptığı açıklamada yüksek gelen elektrik faturalarını değerlendirdi. Uçmaz, “Ne hazin ki sıkıştıkları zaman vergi borçları silinen müteahhitler, milyon dolarlık banka kredilerini ödemeyen medya patronları, Türk milletine karşı tercih edilmiştir. Türk Milleti cumhuriyet tarihinde savaşlar, seferberlikler, sıkı yönetimler, ambargolar, ekonomik krizler görmüş ancak hiçbir dönemde beceriksiz yönetimlerce yüz üstü bırakılmamıştır. Yaşadığımız şu günlerde AKP tarafından olağanüstü zamlara gerekçe aranmakta hatta sanki zamlara yol açan iş bilmezlikleri değilmiş gibi utanmadan sıkılmadan ‘Yüksek enflasyon sorununu biz çözeriz.’ denilmektedir. Biz İYİ Parti olarak daha önce örneği görülmemiş bir şekilde uygulamaya konulan ‘gözlerdeki ışıltıya’ endeksli yeni ekonomi modelinin başımıza bela ettiği yüksek enflasyonu çözeriz diyen AKP hükümetinin milletvekillerini, tıpkı vatandaşlarımızın istediği gibi, halkın arasında görmek istiyoruz.” dedi.
“Vatandaşımız gelir düzeyi ne olursa olsun ağır ekonomik koşullarla karşı karşıyadır. Doğalgaza gelen zamlar yüzünden evlerini yeteri kadar ısıtamamaktadır” diyen Uçmaz, şunları kaydetti:
“Elektrik fiyatlarına elektrik bulunduğundan beri eşi benzeri görülmemiş şekilde verdiğiniz yüzde 52 ve yüzde 127 oranındaki zamlar sebebiyle şehirlerde adeta karartma uygulanmakta aileler evlerini aydınlatmaktan bile korkmaktadır. Soğuk dükkanlarında siftah yapmayı bekleyen esnaf ay sonu karşılaştığı elektrik faturasıyla adeta çarpılmakta fatura görsellerini kapılara asmaktadır. ‘Kapıcıların bile arabası var. denilerek adeta küçümsenen insanımız gün aşırı gelen zamlardan dolayı akaryakıt masrafını karşılayamadığı için arabalarıyla küskün yaşamaktadır. Milletimiz; biraz daha ucuz ekmek alabilmek için kar, yağmur, tipi demeden kuyrukta beklemektedir. Çiftçimiz güç bela sürdüğü tarlasına gübre atamadığı için hasat zamanını kara kara düşünmekte her şeye rağmen üretim yapmak isteyen sanayici de elektrik ve doğalgaz kesilmesin diye dua etmektedir. Polislerimiz ağır çalışma şartları altında ezilmekte, öğretmenlerimiz ay sonunu çıkarabilmek için mücadele vermektedir. En iyi hekimlerimiz kendilerine daha iyi koşullar sunan yurtdışına gidebilmek için dil kurslarında zaman harcamaktadır. Gençlerimiz ellerindeki diplomaya ve yüksek KPSS puanına rağmen iş bulamamakta belirli vakıflara üye olmadıkları için mülakatta elenmektedir. İktidar mensupları halkın sorunlarından bihaber, hiçbir şey yokmuş gibi günlerini gün ederken; biz ekmek, yağ, benzin kuyruklarına giren insanlarımızın zorluğunu; okula gidemeyen evlatlarımızın hüznünü, evine et alamayan babanın, torununa harçlık veremeyen dedenin mahcubiyetini yaşıyoruz; faturasını ödeyemediği için evini ısıtamayanlarla birlikte biz üşüyoruz.”
