Hatice KOYUNCU YİĞİT
20. Bölge Kuzeydoğu Optisyen Gözlükçüler Odası Başkan Taylan Küçüker, optisyenlik programlarının açılmaması gerektiğini ifade etti. Nitelikten ödün vermenin halk sağlığından ödün vermek olduğunu belirten Küçüker, “Ülkemizde ilk Optisyenlik Programı, 1992 yılında Sivas’ta Cumhuriyet Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu bünyesinde açılmıştır. Bu ilk optisyenlik programında 1992’den 2000 yılına kadar 8 sene, teorik ve pratik derslerde öğretim görevlisi olarak görev yaptım. 2004 yılında çıkarılan 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun ile gözlükçülük kursu sertifikaları kaldırıldı. Optisyenler mesleklerini icra etme hakkını kazandılar. Optisyenlik programı bulunan üniversite sayısı 1992’den 2010 yılına kadar 6’ya, 2011 yılında açılan 2 yeni üniversiteyle bu sayı 8’e ulaşmıştır. 2012 yılında ise ilk kez vakıf üniversitelerine optisyenlik programı açma izni veridi. 3 vakıf üniversitesi ile birlikte toplam sayı 11’e ulaştı. 2013 yılında optisyenlik programı açılan 7 devlet üniversitesi ve 13 vakıf üniversitesi ile toplam sayı 31’e ulaştı. 2014 yılında 1 devlet üniversitesi ve 5 vakıf üniversitesinde optisyenlik programı açılarak toplam sayı 37 oldu. 2015 yılına geldiğimizde 2 devlet ve 5 vakıf üniversitesi eklenerek toplam sayı 44’e, 2021 yılı itibariyle Optisyenlik Programı sayısı 90’a ulaştı. 6 Program Kıbrıs’ta bulunmaktadır. 11 Üniversite program açmak için hazırlık yapıyor. Optisyenlik Programı kontenjanları ilk açıldığı 1992’den 2010 yılına kadar 175 öğrenciye ulaşmıştır. 2011 yılında optisyenlik programı açılan yeni üniversiteler ve ikinci öğretimle birlikte bu sayı 265’e ulaştı. 2012 yılında Optisyenlik programı açılan 3 vakıf üniversitesi ve bunların ikinci öğretimleriyle toplam kontenjan 525’e ulaştı. 2013 yılında Optisyenlik programı açılan toplam 20 yeni üniversite ile kontenjan 1850’yi bulmuştur. 2014’te 2445’e ulaşan kontenjan sayısı. Bugün 4980’e ulaşmış durumdadır. Şu anda sahada 8 bin optisyenlik müessesi faaliyet göstermektedir. İki yılda sahada faaliyet gösteren müessese sayısından fazla mezun verilmesi kabul edilir, sürdürülebilir bir durum değildir” dedi.
Neler yapılması gerektiğine ilişkin de konuşan Küçüker, “Bütün üniversitelerde ortak müfredat programı uygulamasına geçilmelidir. Hocalarımız tarafın ortak bir müfredat hazırlanmalıdır. Başarılı öğrencilerin teşvik edilerek öğretim görevlisi olmak üzere okullarda kalması özendirilmeli ve teşvik edilmelidir. Bütün optisyenlik programlarında Standard Laboratuvar uygulaması sağlanmalıdır. Stajlar düzenli yapmalı ve takip edilmelidir. Kamuda istihdam mutlaka çözülmelidir. Kamuda istihdam, problemimize kökünden çare olmayacaktır. Ama mesleki itibar, güven, saygı ve kurumsallaşma ve standart sağlık hizmet sunumu açısında çok önemli bir adımdır. Optisyenlerin istihdamlarının sağlanacağı en önemli imkân, bizatihi optisyenlik müesseseleridir. Çalışanlarımız artık optisyen olmalıdır. Optisyenlerin istihdam edecekleri yer optisyenlik müesseseleridir. Eczacıların yüzde 93’ü serbest eczacılık yapmaktadır. Optisyenlerin sorumlu müdür olabilmelerinin önü açılmalıdır. Cam çerçeve fabrikalarında ve depolarında mesul müdür olarak çalışma imkânı sağlanmalıdır. Birbirine yakın optisyenlik programlar birleştirilmeli, istihdam ve insan gücü planlaması yapılarak kontenjanların sınırlandırılmalı ve düşürülmelidir. İnsan gücü planlaması yapılarak nitelikli meslektaş istiyoruz. Var olan üniversitelerin eğitim kadro ve seviyesinin yükseltilmesi gerekir. Mevcut durum sürdürülebilir değildir.90 üniversite, 4980 mezunda ısrarcı olunursa, optisyenlik programları açılmaya devam ederse, işsiz optisyenler ordusu oluşması kaçınılmazdır. Bu uygulamalar mesleğimize olan güven saygıyı azaltmakta ve itibarsızlaştırmaktadır. Optisyenlik programı sayısının fazla olması, sağlık hizmeti sunumunun kalitesini artırmaz.
İstihdam ve insan gücü planlaması yapılmadan optisyenlik programlarının sağlıksız bir şekilde açılmaya başladığını kaydeden Küçüker, “Kurulan yüksekokullarda yeterli altyapı, laboratuvar olanakları, öğretim görevlisi maalesef yok. Optisyenlik program sayısı 90, mezun sayısı 4980’i aşmıştır. Bu sayının katlanarak artacağı öngörülüyor. Optisyenlik programlarından mezun olan optisyen meslektaşlarımız, işsizlik gerçeği ile karşı karşıya kalıyor. Bu durum endişe verici hale geldi. Toplumun ve fertlerin sağlığını korumakla görevli bir meslekte nitelikten çok niceliğe önem veriliyor. Bu sağlıksız yapılanma ülkemize, mesleğimize, mesleki geleceğimize zarar verir. Yine halk sağlığını koruyacak olan nitelikli ve donanımlı bir şekilde mezun olacak sağlık çalışanlarıdır. Birbirine yakın optisyenlik programlar birleştirilmeli, istihdam ve insan gücü planlaması yapılarak kontenjanların sınırlandırılmalı ve düşürülmelidir. İnsan gücü planlaması yapılarak nitelikli meslektaş yetiştirilmesini istiyoruz. Nitelikten ödün vermek, halk sağlığından ödün vermektir” ifadelerini kullandı.
Editor : Haberpanelim