Gündem

10 YILDA TOPLADIĞI ANTİKALARI KAFEDE SERGİLİYOR

10 YILDA TOPLADIĞI ANTİKALARI KAFEDE SERGİLİYOR

10 YILDA TOPLADIĞI ANTİKALARI KAFEDE SERGİLİYOR
27-01-2020 07:00

Uğur YİĞİT

Sivas Valiliği Sivil Savunma Amirliği´nden emekli olan 3 çocuk babası Hayri Çiltaş, Edirne´de bir dönem çay bahçesi işletirken antikaya merak sardı. Türkiye´nin bir çok yerinden bulduğu antika eşyaları biriktirmeye başladı. Emekli olduktan sonra 2019 yılında bir kafe açmaya karar veren Çiltaş, 10 yıl boyunca biriktirdiği ve deposunda muhafaza ettiği yaklaşık 400 parça eşyayı da  dekor olarak kullanmaya karar verdi. Çiltaş, Çanakkale Savaşı´ndan kaldığını iddia ettiği tüfek, kömürlü ütü, eski fotoğraf makineleri, Osmanlı Devleti döneminden kalan demir tabak ve tabanca gibi bir çok ürünü oluşturduğu raflara dizdi. Kafesine gelen müşterilerine geçmişte kullanılan eşyaları gösteren ve o dönemlerde çekilen emek, zahmet ve yaşanan zorlukları genç kuşaklara anlatarak bilgilendiriyor. Çiltaş, teknolojiye direnen antika eşyalarına gözü gibi bakıp her sabah bakım ve temizliğini yapıyor.

´200- 300 YILLIK ANTİKA EŞYALAR VAR´

Antika eşyaları Edirne´de biriktirmeye başladığını belirten Çiltaş, "Edirne´nin Keşan ilçesinde çay bahçemiz vardı. Orada biriktirmeye başladım. Zamanla tutku haline geldi. Türkiye´nin birçok şehrinden antika eşyalar geliyor ama bir çoğunu Edirne´den getirdim. Çanakkale´de savaşa girmiş tüfek ve tabancalarımız var. Atalarımız ve dedelerimizin savaştığı silahları gün yüzüne çıkardım. Buraya gelen müşterilerimiz bu nostaljiyi görünce çok beğeniyorlar. Bu tür eşyaları çok ilginç buluyorlar. Yeni eşyaların çok basit ve plastik olması eskilerin değerini korumasını sağlıyor. Ayrıca göze hitap ediyor. Bir kömürlü ütünün nasıl çalıştığını genç arkadaşlarımız gelip öğreniyorlar. O zaman çekilen zahmet ve emek ortaya çıkıyor. Buradaki objelerin birçoğu hemen hemen 100 yıllık. Hatta 200 ve 300 yıllık antika eşyalar da var" dedi.

´DÜN İLE BUGÜNÜ BİRLEŞTİREN BİR MEKAN´

Kafenin müşterisi emekli öğretmen Bekir Güzeldağ ise, "Biz burayı dün ile bugünü birleştiren bir mekan gibi hissediyoruz. Bu tarihi eşyaları incelediğimizde dedelerimizin hatıralarını hem duyar, hem hisseder gibiyiz. Dünü olmayan bir neslin geleceğinin olmayacağı düsturundan hareketle dün ile bugünü, bugün ile de yarını bağlamak için çocuklarımız da geliyor. Elimizden geldiğince onlara anlatıyoruz. Burada sıcak bir çayı, bir Türk kahvesini yudumlarken karşıda bu eserleri gördükçe insanın duyguları kabarıyor. Gözümüzden yaş geldiği zamanlar da oluyor" diye konuştu.

 

 


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER