Ud ve Tanbur´un yanı sıra Mandolin, Çello, Keman, Buzuki, Dombra ve daha birçok enstrüman imal edebildiğini de söyleyen Karaoğlu, mesleğini 40 yılı aşmasına rağmen bugün de aynı heyecanla yaptığını ifade ederek ?12 yaşında marangozluğa atıldım, 59 yaşındayım ama sanat aşkım halen bitmedi? dedi.
Beste KURT
Sivas´ta yaşayan 59 yaşındaki Mustafa Karaoğlu, ağaç kütüklerini sanatıyla canlandırıyor. Kütükleri tek tek kesen Karaoğlu, sabır isteyen sanatını 43 yıldır yılmadan aynı heyecanla yapıyor. 12 yaşında marangozluk işiyle uğraşmaya başlayan Karaoğlu, 16 yaşında Ud ve Tanbur yapımına merak saldı. Araştırmaları sonucunda kendi çabasıyla Ud yapmayı öğrenen Karaoğlu, kısa sürede öğrendiği sanatını bir ömre sığdırdı.
Kangal İş Hanı içerisinde bulunan atölyesinde gazetemize özel açıklamalarda bulunan Ud ve Tanbur ustası Mustafa Karaoğlu, mesleğe nasıl başladığını ve bir ağacın ya da ağaçtan yapılmış bir sandığın nasıl müzik aletine dönüştüğünü anlattı.
Müzik aletleri yapımına yıllarını veren Karaoğlu, ?Önce kütüğü makinemizde biçip çıta haline getiriyoruz. Çıtaları yapacağımız enstrümanın kalıbına uygun şekilde ütülüyoruz. Daha sonra kalıbın üzerinde 17, 23,25 veya 31 dilim şeklinde çıtaları birleştiriyoruz. Standart olarak 23 dilim yapıyoruz. Yerli ve ithal ağaçlardan yapabiliyoruz. İyi bir Ud 27 günde yapılıyor. Fiyatları 1 bin 200 liradan başlıyor, 2 bine kadar çıkıyor. Fiyatlar ağacın kalitesine göre değişiyor. Ağaçlarda boyama yapılmıyor kendi renkleri yansıtılıyor. Dombra´dan Çello´ya her tür müzik aleti yapıyoruz.? dedi.
Marangoz bir babanın oğlu olduğunu belirten Karaoğlu şunları söyledi;
?1958 Sivas doğumluyum. 12 yaşında marangozluğa atıldım. Hüsnü amcamız vardı, onunla birlikte Ud, Tanbur yapımına heveslendim. O hevesle başladım, 16 yaşından bu zamana kadar bu işi yapıyorum. Cumhuriyet Üniversitesi´nde çalıştım, daha sonra Karayolları 16. Bölge Müdürlüğü´nde çalıştım, bir yandan da Ud ve Tanbur yapımına devam ettim. Emekli olduktan sonra Antalya´ya gittim. Antalya´da bir çay ocağı işlettim, ancak sanatıma dayanamadığım için 10 sene sonra tekrar Sivas´a döndüm. 4 senedir burada mesleğimi sürdürmeye çalışıyorum. Sivas içinden ve dışından çok müşterim var.?
?GENÇLERE YARDIMCI OLURUM?
İlimizde sanata ve sanatkâra önem verilmesi gerektiğini söyleyen Karaoğlu, Sivas´ın sanatla ayakta duracak bir şehir olduğunu vurgulayarak ?Bunu da kimse sahiplenmezse bu memlekette göç engellenemez. Genç yeteneklerimizde hevesleri varsa bir şeyler öğrenmek istiyorlarsa elimden geldiğince yardımcı olurum.? diye konuştu.
DOMBRA´YA YOĞUN İLGİ
Cumhuriyet Üniversitesinden bir müşterisine Dombra yaptığını da kaydeden Karaoğlu, ?Farklı şeyler denemeyi seviyorum, bir arkadaşım Dombra istedi, araştırdım. Gördüğüm bir nesnenin modelini çıkartıp yapabiliyorum. İmal ettiğim enstrümanların kalıplarını da kendim yapıyorum. Dombra´nın yapımı bir hafta sürüyor.? dedi.
Editor : Haberpanelim