MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
CHP’deki Genel Başkan değişiminin gündemlerinde olmadığını söyleyen Bahçeli, “Kurultay delegeleri kararını vermiş, bize de saygı duymak ve hayırlı olsun demek düşmüştür. Üzüldüğümüz husus, Atatürk’ün kurduğu partinin büyük kurultayında şehitlere rahmet dilemek yerine casuslara, teröristlere, iş birlikçilere, kiralık gazetecilere selam gönderilmesidir. Kalem selamdan, selam kelamdan önce gelir. Bir selam bin hatırdır. Selam Allah’ın selamıdır, ancak teröriste selam veren sırtına ihanetin semerini vurmuş demektir. Cumhuriyet’in ve CHP’nin 100’üncü yılında, genel başkanlığa aday isimlerin kurultay salonundan terörist Demirtaş’a selam göndermesi PKK’yı selamlamaktır, kahpe pusuları selamlamaktır, kanlı saldırıları selamlamaktır, bölücülüğü selamlamaktır, melanet ve rezalete selam durmaktır” ifadelerini kullandı.
“İsrail’in barbar saldırılarına itiraz etmek herkesin, özellikle her devlet ve siyaset insanının ortak mükellefiyetidir”
Gazze’de ateşkesin sağlanması gerektiğinin altını çizen Bahçeli, “Türkiye’nin önerisi olan Uluslararası Barış Konferansı gecikmeksizin toplanmalıdır. İsrail ve Filistin arasında kalıcı barış için yarın bile geçtir. Daha fazla kan dökülmemelidir. Daha fazla çocuk hayattan koparılmamalıdır. Süregelen çatışmalar dinler ve medeniyetler arasında bir cepheleşmeye ve silahlı mücadeleye dönüşmemelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın sabırlı, gayretli, haktan ve hakikatten yana adımları mutlaka karşılık bulmalı, taraflı tarafsız herkesçe desteklenmelidir. Kasım gecesi Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı’na Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nın simgesel mesajlarla birlikte İsrail zulmünü bir kez daha ifade etmesi bize göre son derece anlamlı ve değerlidir. İsrail’in barbar saldırılarına itiraz etmek herkesin, özellikle her devlet ve siyaset insanının ortak mükellefiyetidir” açıklamasında bulundu.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, dünyanın umudu Türk Devri’dir” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Yerden havaya toz kalkar, havadan yere rahmet iner, her kap kendine sızar, Türklük kıyamete kadar yaşar. Millet kavramını tartışmaya açmak ve mensubiyet üzerinde kuşku uyandırmak için pusuya yatanlar, alt kimlikleri dirilterek etnisite temeline dayalı, ayrışmış bir toplum oluşturmak amacıyla ortam yoklayanlar, millete ait değerleri eleştirerek, milli tarih ve ecdadımız üzerinde tereddüt meydana getirmek için hava koklayanlar, bu yolla millet varlığından milli kimliği zayıflamış, toplumsal bütünlüğü aşınmış şaşkın yığınlar için fırsat kollayanlar Türk Devri’nde tasfiye edileceklerdir. Haksızlıklar karşısında sinmek ve suskun kalmak Türklüğe yabancıdır. Mazlumlara sırt dönmek mertliğin ve Türklüğün kitabında yazmayan acizliktir.” (İHA)
Editor : Haberpanelim