Haber Merkezi
Tüm Türkiye'nin kanını donduran cinayet, 15 yıl önce İstanbul'da işlendi...
Karabulut’un cesedinin, çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde ve parçalanmış halde bulunmasının ardından, 197 gün boyunca kaçan ve ardından teslim olan Garipoğlu'nun cezaevinde intihar ettiği bildirildi.
Ancak Garipoğlu'nun intihar ettiğine inanmayan Münevver Karabulut'un ailesi, mezarın açılmasını istedi ve mezar yıllar sonra açıldı.
MEZARDAN ÇIKAN NAYLON POŞET İÇİN DNA İNCELEMESİ İSTENDİ
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Garipoğlu'nun mezarının açılması sonrası mezarda şüphe yaratan bir poşet bulunduğunu açıklayarak, şeffaf naylon poşeti anlamlandıramadığını belirtti.
Açıklamalarının devamında Özdemir, bu durumun kafatası ile kemiklerin sonradan bir poşet ile mezara konulduğuna dair şüphe uyandırdığına dikkat çekerek, konu ile ilgili savcılığa poşete el konulması ve parmak iziyle DNA incelemesi yapılması talebinde bulundu.
OTOPSİYE GİREN DOKTORDAN 'DNA TESTİ' AÇIKLAMASI
Garipoğlu’nun intiharı sonrası otopsiye giren Prof. Dr. Sermet Koç, o dönem yapılan DNA testlerinin Garipoğlu’nun kimliğini doğruladığını belirtti.
Koç, Habertürk yayınında anne ve babanın da otopside olduğunun altını çizerek “Fiziksel benzerlik ve diğer bütün hususlar gözümüzün önünde gerçekleşti.” ifadesinde bulundu.
CEZAEVİ SAVCISINDAN, GARİPOĞLU'NUN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Öte yandan, dönemin Silivri Cezaevi’nden sorumlu Cumhuriyet Savcısı Metin Arda ise yıllar sonra açıklama yaptı.
Garipoğlu’nun cesedinin sabah sayım yapan personel tarafından bulunduğunu aktaran Arda, Garipoğlu’nun başına poşet geçirip havasız kalarak öldüğünü belirtti.
Editor : Haber Merkezi