Gündem

Çocuklar Travmalarını Bu Yöntemle Atlatıyor

Diyetisyen Hilal Demirgil, travma sonucunda beslenme bozukluğu yaşayan çocukları oyun terapisi ile tedavi ediyor.

08-11-2023 10:45
SİVAS

Demet KARAKUŞ

Sivas’ta kendi özel kliniğinde hizmet veren Diyetisyen Hilal Demirgil, günümüzde özellikle çocuklarda görülen beslenme bozukluklarını oyun terapisi ile tedavi ediyor. Demirgil, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, “ Oyun terapisi nedir? Çocukların güvenli anlamda yaptıkları etkinlik içerisinde kendi psikolojik travmalarını atlattığı zamanda iyilik halini oluşturduğu bir etkinlik yöntemidir. Biz bunu diyetisyen kliniğinde nasıl kullanıyoruz çocukların beslenmeyle olan ilişkisini oyun içerisin de ilk başta değerlendirerek devamında nasıl olması gerektiğinin protokolünü oluşturup bir çözüm önerisi sunarak çocuklara gün içerisin de beslenmenin nasıl olması gerektiğini anlatıyoruz. Burada çocuğun ilk başta tavırları çok önemli travma yaşadığı dönemi oyun içerisin de algılayabiliyoruz.  Bunu da nasıl algılıyoruz hangi alanda oyun oynuyorsa anne karnındayken bir strese maruz kalmış olabilir ve bu yüzden oluşan bu travma hormonlardaki seviyeyle bilinçaltına yerleşmiş doğduktan sonra da kapalı alanlar da sanki anne karnındaymış gibi oyun oynayarak kendini güvende gibi hissetmeye çalışmıştır. Bunu fark ettikten sonra ilk başta anneyle olan ilişkisin de güven oluşturup devamında da çocukla birlikte çocukla birlikte oyun oynamasını sağlıyoruz. Eğer kardeşlerle ilgili sorun varsa oyun figürleriyle oyuncaklarla bize gösteriyor bu sefer de kardeşlerle olan ilişkisini yine oyun içerisinde güvenli ortam sağlayarak çocukta bunu iyileştirebiliyoruz’’ dedi.

TRAVMA HAVASINI AŞABİLİYOR

Çocukların oyun oynayarak travmasını aşabildiğini belirten Hilal Demirgil, “Oyun terapisti Psikologların yaptığı bir etkinliktir ben bunun sadece beslenmeyle ilgili olan kısmıyla ilgileniyorum. Terapistler de yine oyun terapistiyle birlikte çocukların beslenmeyle olan ilişkisini yine iyileştirebiliyor ya da aileyle olan travmalarını aşabiliyor. Özellikle boşanma aşamasında olan aile bireyleri oyun terapistiyle birlikte bir Pedagog eşliğinde, bir terapist eşliğinde kendi durumlarını açıklayarak çocuğu bu duruma hazırlayabiliyorlar. Bu oyunun nasıl olması gerektiğini izliyorsunuz kendi oyun oynarken dâhil olmuyorsunuz ama oyuna başlamadan önce bende buradayım istersen beni de oyununa dâhil edebilirsin burada ki oyuncaklar la istediğin gibi oynayabilirsin burada bir yasak yok sadece kendine zarar vermeyecek şeklinde hareket etmesi önemli. Beni de bu oyuna dâhil edebilirsin diyoruz. Yanında oturuyorsunuz ya da ayakta bekliyorsunuz. Çocuk size olan güvenini sağladıktan sonra elinizden tutarak oyuna çağırabiliyor ya da oyuncaklardan bir tanesini getirip size verebiliyor oyuna dâhil olun dize size bir teşvikte bulunuyor siz de oyuna dâhil oluyorsunuz. Devamın da yaşadığı bir travmayı gösteriyorsa yani anne babanın bir kavgasını gösteriyor ise bir erkek figürü bir kadın figürü alıp onların birbiriyle olan münakaşasını gösteriyorlar. Bazı çocuklar bu durumda duraksaya biliyorlar. Bu oyunu oynarken o korku anını tekrar hissettikleri için heyecanlana biliyorlar. Eğer size güveniyorsa temas kurabiliyor. Sizle temas kurduğu taktir de siz de oyuna dahil olup bu ortam güvenli bakalım oynayalım devamın da neler oluyor deyip çocuğa teşvik ediyorsunuz ve oyun içerisinde olduğunu bildiği için kendini de güvende hissettiği için oyunu devam ettirerek o travma havasını aşabiliyor’’ şeklinde konuştu.

EKRAN KARŞISINDA NE YEDİĞİNİN FARKINDA DEĞİL

Diyetisyen Demirgil, özellikle günümüzde sıkça karşılaşılan ekran karşısında yemek yeme alışkanlığının doğru olmadığını ve bunu tedavi edebildiklerini söyleyerek, “Özellikle ‘Kuş Kadar Yeme Sendromu’ yaşayan iştahsız çocukların tedavisini yapabiliyoruz. Bu kuş kadar yeme sendromu özellikle ek gıda ya geçiş dönemlerinde annenin çocuğum aç kalıyor korkusuyla zorla yemek yedirmesi ya da aile bireylerinin bazı kişilerde yemek seçme durumu varsa yani baba bir yemeği yemiyorsa çocukta besin reddi yapılabiliyormuş düşüncesiyle yemekleri ret edebiliyor. Ya da aile içerisinde huzursuzluk varsa tepki göstermek için çocuk besin reddi yapıyor bu da iştahsızlığa yani Kuş Kadar Yeme Sendromuna sebep oluyor. Biz bu yeme bozukluğunu aşabiliyoruz. Özellikle günümüz de dışarıya olan güvensizlikten dolayı aileler çocuğu evde tutabilmek için onları bir şeye bağlı tutmak istiyorlar. Bunlardan bir tanesi ekran, telefon, tablet, televizyon ekranına çocuğu bırakarak orada kalsın hipnoz olsun ben işlerimi halledeyim geleyim düşüncesindeler ya da çok daha kolay yemek yediklerini görünce daha fazla uğraşmak istemedikleri için ekran karşısında yemek yedirerek çocuğun yemek yemesini doyurmasını sağlıyorlar. Yanlış bir davranış niye çocuk doyuyor tabii ki doyuyor enerji alabiliyor ama yemek ile olan ilişkisini bilmiyor. Ekran karşısında elma yedirdiğiniz çocuğa ekranı kaldırdıktan sonra elma verdiğinizde ben bunu sevmem ki diyebiliyor. Çünkü ekran karşısında ne yediğinin farkında değil. Aslında elmayı önceden yemişti ama tadının farkında değil, renginin farkında değil, dokusunun farkında değil. Bu yüzden sonrasında gördüğünde ben bunu sevmem deyip sonrasında ret edebiliyor. Biz bunun tedavisini oyun terapistiyle birlikte çocuğa önce besinlerin içeriklerini anlatırsak mesela muzu yersen güçlenirsin ya da işte herhangi bir meyveyi söyleyip bu senin gözlerine çok iyi gelir, boyun uzar çok hızlı koşabilirsin tarzında teşvik edebilir önce besinlerin ne işe yaradığını anlatıyoruz devamında çocuğa yavaş yavaş besin denemelerine başlıyoruz’’ diye konuştu.

sivas son dakika  sivas ekspres, ekspres.com ekspres haberler ekspres son dakika

 


Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER